Canakkale Mahseri
Canakkale üzerine yazilmis muhtesem bir roman.Okumaniza elzem olarak tavsiye ederim. Dile kolay 250.000 bin Vatan evladi Islamin ve Türk milletinin adi tarihten silinmesin diye;her biri isimsiz birer kahraman olarak,tarhe adlarini yazdirdilar.Allah hepsinden rasi olsun.mekanlari Cennet olsun.Allah bizlere öyle bir savas göstermesin,fakat onlari anlayabilmeyi ve onlara layik olabilmeyi nasip etsin..selam ve dua ile,,,Yusuf Akkaya (garsli36)
Mehmed Niyazi
Ötüken Neşriyat;
Çanakkale Mahşeri
Savaşla ilgili romanlar ya stratejik bir yerdeki direnişi, yahut da bir askerin yaşadıklarını anlatarak savaşın tamamı hakkında fikir verirler, daha çok da cephe gerisindeki acıları dile getirirler. Mehmed Niyazi; bir yerin veya bir kişinin değil, Çanakkale Savaşı\' nın romanını yazmıştır. Roman ilk atılan mermiyle başlıyor, bütün cephelerinde sonuna kadar devam ediyor. Yazarımıza göre tarihi roman gerçeğe sadık kalmalıdır; ancak o atmosferi okuyucuya teneffüs ettirmek için malzeme kabilinden tarihe mal olmayacak kahramanlar kullanılabilir; ama Çanakkale\' de o kadar çok kahraman var ki, buna da gerek duymamıştır.
Kitap Hakkinda bazi görüs ve düsünceler
Birgün biri bana Çanakkale Mahşeri’ni okumamış biri Çanakkale Savaşlarını anlayamaz, dediğinde gidip Mehmet Niyazi Hocanın kitabını aldım.
Gelibolu diye belgesel formunda bir film çekilmişti. Yapımcılarının bir televizyon röportajında “Objektif, tarafsız bir gözle müttefik askerlerinin de insan olduklarını, onların da oraya duygu taşıyan birer varlık olarak geldiklerini anlatmaya çalıştık,” şeklindeki beyanlarını izlediğimde ne vizyona geldiğinde izlemeye gittim, ne de CD’sini alıp izleme gereği duydum. Çanakkale Mahşerini de okuyunca onların torunları olarak tarafsızlığın, objektif olma iddiasının bu milletin her ferdi için lüks ve gereksiz olduğunu bir kere daha fark ettim. Elbette biz tarihimizi ele alırken tarafsız olamayız, olmamalıyız da zaten. İşte Çanakkale Savaşlarını bir de Mehmet Niyazi Hocadan okuyunca düşman zaten düşmandır, diyerek içimizde onların torunları olmakla övünme çelişkisine düşen hainler kanıma dokundu. Hani şu, Devlet’inden vergi kaçırmak için binbir dolap çeviren, sigortasız işçi çalıştırıp, sigortalı olanları da en düşük düzeyden gösteren ve “Biz Devlet’imizi seviyoruz,” diye rant kapısına yakın durmak için “yüksek tanıdıklar” edinen zengin işadamlarımız daha bir kanıma dokundu.
Hasıl-ı kelâm, Çanakkale Mahşeri’ni, hele bazı yerlerinde gözleriniz dolmadan okuyup geçmek pek mümkün değil. Allah razı olsun Akif’in Bedir’in Aslanlarına emsal tuttuğu Çanakkale erlerinden, teşekkürler Mehmet Niyazi Hocam…
Harun YILMAZ
14.07.2006/Adana
mahserde1gün
ÖNCELİKLE SAYGILARIMI SUNARIM.
SİZLER OLMASANIZ OKULLARDA BİZE SADECE ÇANAKKALE DESTANINI YÜZÜNDEN OKUTUP GEÇECEKLER AMA O MAHŞERİ NE KİTAPLAR ANLATA BİLİR NEDE ORAYAGİDİP ORAYI GÖRMEK ÇÜNKÜ 250,000 İNSAN KAYBETTİK VE ONLARIN ÇOĞU DAHA 18-25 ARASINDAYDI YANİ DAHA HAYATA YENİ ATILMAYA HAZIRLANIYORLARDI YANİ BİZ HEP DİYORUZ YA DEDELERİMİZİN SAYESİNDE ŞU ANDA BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE RAHATÇA YAŞIYORUZDİYE HAYIR DEDELERİMİZİN SAYESİNDE DEĞİL ÇÜNKÜ ORDAKİ ŞEHİTLERİMİZİN ÇOĞU EVLENECEK YAŞTA BİLE DEĞİLDİ YANİ DAHA ANA KUZUSUYDU PEKİ DAHA SONRA NE OLDU ANA KUZULARI ORDA BİR DESTAN YAZDILAR ADINADA ÇANAKKALE DESTANI DEDİLER. ORDA OLANLARI BELKİDE EN İYİ ANLATANLARDAN BİRİDE SİZSİNİZ. HERŞEY İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER...
Mutlaka okuyun..
Kalin saglicakla...garsli36
