Gönderen Konu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]  (Okunma sayısı 17245 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı SadakatNet

  • Administrator
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 298
    • http://www.sadakat.net
Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« : 09 Mart 2008, 20:35:01 »



 
Hafta:    20


Mevzu: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti 


Araştırmalarınızı bekliyoruz..
Sadakat Yönetim Kurulu

Çevrimdışı Nakkaş

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 250
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #1 : 09 Mart 2008, 20:53:20 »
1066. İbni Ömer radıyAllahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.”
Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 249. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 42; İbni Mâce, Mesâcid 16.

***

1067. Ebû Hüreyre radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir. Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler ona:
Allahım! Ona rahmetinle muamele et, ona acı! diyerek dua etmeye devam ederler. O kimse namazı beklediği sürece namazda imiş gibidir.”

Buhârî, Ezân 30; Müslim, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Buhârî, Salât 87, Büyû‘ 49; Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14.

***

1068. Ebû Hüreyre radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallAllahu aleyhi ve sellem’e âmâ bir adam gelip:
Yâ ResûlAllah! Beni mescide götürecek bir kimsem yok, diyerek namazı evinde kılabilmek için Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’den kendisine müsaade etmesini istedi. Peygamber Efendimiz de müsaade etti. Âmâ dönüp giderken Resûl–i Ekrem onu çağırarak:
“Sen namaz için ezan okunduğunu işitiyor musun?” diye sordu.

Âmâ:
Evet, cevabını verdi.

Peygamber aleyhisselâm:
“O halde davete icâbet et, cemaate gel” buyurdular.

Müslim, Mesâcid 255. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 50.

***

1069. Kendisine Amr İbni Kays da denilen meşhur müezzin Abdullah İbni Ümmü Mektûm radıyAllahu anh :
Yâ ResûlAllah! Muhakkak ki Medine’nin zehirli haşereleri ve yırtıcı hayvanları çoktur, dedi.

Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem:
“Hayye ‘ale’s–salâh, hayye ‘ale’l–felâh’ı işitiyor musun? Öyleyse mescide gel” buyurdu.

Ebû Dâvûd, Salât 47. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 50.

***

1071. İbni Mes’ûd radıyAllahu anh şöyle dedi:
“Yarın Allah’a müslüman olarak kavuşmak isteyen kimse, şu namazlara ezan okunan yerde devam etsin. Şüphesiz ki Allah Teâlâ sizin peygamberinize hidayet yollarını açıklamıştır. Bu namazlar da hidayet yollarındandır. Şayet siz de cemaati terkedip namazı evinde kılan şu adam gibi namazları evinizde kılacak olursanız, peygamberinizin sünnetini terketmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terkederseniz sapıklığa düşmüş olursunuz. VAllahi ben, nifakı bilinen bir münafıktan başka namazdan geri kalanımız olmadığını görmüşümdür. Allah’a yemin ederim ki, bir adam iki kişi arasında sallanarak namaza getirilir ve safa durdurulurdu.”

Müslim’in bir rivayetinde İbni Mes’ûd şöyle demiştir: “Şüphesiz Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem bize hidayet yollarını öğretmiştir. İçinde ezan okunan mescidde namaz kılmak da hidayet yollarındandır.”

Müslim, Mesâcid 256–257. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 46; Nesâî, İmâmet 50; İbni Mâce, Mesâcid 14.

***

1072. Ebu’d–Derdâ radıyAllahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem’i:

“Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemaate devam ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt yer” buyururken işittim.

Ebû Dâvûd, Salât 46. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 48.

 
RİYAZ-US SALİHİN - SADAKAT KÜTÜPHANESİ
« Son Düzenleme: 27 Haziran 2012, 15:23:19 Gönderen: Mücteba »

Çevrimiçi Miftahulkuluub

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1959
    • http://www.sadakat.net
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #2 : 09 Mart 2008, 21:52:55 »
Cemaatle namaz kılmak Sünnet-i Müekkededir. Yani o kadar kuvvetli bir sünnettir ki, kuvvetli oluşu bakımından vâcibe benzemektedir. Hatta âlimler onu kılmayı, imanlı olmaya delil göstermişlerdir. Fukahânın: “Sünnet-i hüdâ” ismini koyduğu diğer ameller öyle değildir. Sünnet-i hüdânın manası şudur: Onu yapmak hidâyet, terketmek ise dalâlettir.

İşte şu hadis-i şerif, bu manaya işaret etmektedir:
“Cemâat hüdâ (hidayet) sünnetlerindendir. Onu, ancak münafık olan terkeder.”

Buradaki münafıktan maksat ıstılahî ma’nâdaki yani kalbinde kâfir, dışında müslüman olan kişi demek değildir. Eğer böyle olsaydı, cemâat farz olurdu. Çünkü münafık kâfirdir. Küfür ise farzı inkar etmeden terketmekle sabit olmaz.

Cemâatle namaz İslâm dininin hususiyetlerindendir. Çünkü o, İslam dini hariç, hiçbir dinde meşru değildi. İmâm Ahmedü’bnü Hanbel ve İmâm Şafii rahmetullahi aleyhima arkadaşlarının bazılarının; cemâat farzdır, tek başına namaz kılanın namazı sahih değildir, kavilleri sahih değildir. İmâm Şafiî’nin arkadaşlarının çoğunun ve Kerhi’nin ve Tahavi’nin dediği gibi farz-ı kifâye olduğu kavli de sahih değildir. Çünkü onlar tevil edilmiş olan: “Rüku edenlerle rüku edin.” (Bakara 43) ayet-i kerimesini ve “Heber-i vâhid” olan bir hadis-i şerifi delil gösteriyorlar. Halbuki bu iki delil, bir şeyin farz olduğunu ifade etmez. “İnaye” isimli kitapta da böyledir. Bu konu ile alakalı “Nihaye” isimli kitapta uzun bir açıklama vardır. İsteyen bakabilir. (Feraid alel Mülteka)

Şeyh Ebu Mansur-ı Mâturidi rahmetullahi aleyh “Şerh-üt te’vilât” isimli kitabında diyor ki: Yukarıdaki ayet-i kerime farz namazları cemaatle kılmanın farz oluşuna delalet etmektedir. Çünkü rüku edenlerle rüku etmek, ancak müşareketle yani rüku edenlerle beraber rüku etmekle olur. Böylece cemaatle namaz kılmak emredilmiş oluyor. Mutlak emir de bir şeyin vâcip (farz) olduğunu ifade eder. Yalnız, Sadeddini Taftazani rahmetullahi aleyh, bunu şöyle cevaplandırmıştır. Peygamber efendimizin zamanında bazı insanlar namazlarını yalnız başlarına kılarlardı. Bu ayet-i kerime onlara namazlarını, Peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselam ve Eshabıyla kılmalarını emretti ki namazlarını tek başlarına kılmasınlar. Cemaatle namaz kılmanın sünnet-i müekkede olduğuna, onu terketmeyi âdet haline getirmenin memnu olduğuna ve onu terketmekte ısrar edenlerle harp edileceğine dair bu kadar tafsilat kâfidir. (Kaadı Beydavi tefsirinin Şeyhzde haşiyesi Mev’iza-i Hasene Sahife 185)

Ü.H.
« Son Düzenleme: 27 Haziran 2012, 15:22:13 Gönderen: Mücteba »
İncemeseleler    Sadakat.Net    İns SadakatForum  Sevadı Azam


" Derviş isen kardeş takvaya çalış.."

Çevrimdışı zambak313

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 187
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #3 : 09 Mart 2008, 23:22:13 »
      Namazın dinimizdeki yeri hepimizin malumudur. İmandan sonra dinimizin en büyük rüknü namazdır. Namazın cemaatle eda edilmesi de ayrıca ehemmiyet arzetmektedir.
       Eda; emir ile vacip olanın aynını yerine getirmek, diye tarif edilir. İbadetlerin edası “eday-ı kamil” ve “eday-ı kasır” olmak üzere ikiye ayrılır. Eday-ı kamil, vacibi, vacip olduğu gibi, kuldan yapılması istendiği vasıfta yerine getirmektir. Kasır eda ise, bu vasıflardan birini veya birkaçını terk etmek sebebiyle olur.
Namaz ibadeti cemaat ile farz kılınmıştır. Farz kılındığı gibi cemaatle eda etmek, eday-ı kamil iken, namazı tek başına kılmakla borçtan kurtulmakla beraber, eda edilen namaz, kasır yani noksan sıfatıyla mühürlenmiş olur.(1)
    
Farz namazların cemaatle eda edilmesi hususunda mezhep imamlarımız farklı görüşler beyan etmişlerdir.
Maliki mezhebinde, bu hususta iki görüş vardır. Birincisi; cemaat, bütün namaz kılan kişi ve yere, kendisinde mükellef bulunan bütün beldelere nisbetle, “Sünnet-i müekkede”dir. Bu sünneti bazı kimselerin yerine getirmesi kâfidir. Eğer belde halkından hiç kimse namazı cemaatle kılmazsa, sünnet-i seniyyeye ihanet edilmiş olur. Maliki mezhebindeki diğer bir görüş ise, cemaatin, cenaze namazı gibi farz-ı kifaye olmasıdır.
     Şafii uleması da malikiler gibi cemaat hususunda bir çok görüş ortaya koymuşlardır. Bunlardan biri cemaatin farz-ı kifaye olmasıdır. Ancak şafiilere göre meşhur olan görüş, bizim mezhebimizin içtihadı olan, cemaatin sünnet-i müekkede olmasıdır.
     Hanbeli mezhebinin görüşüne bakılacak olursa, cemaatin lüzumu daha iyi ortaya çıkacaktır. Onlara göre namazın kendisi gibi, namazı cemaatle kılmak da farz-ı ayındır.

      Cemaatle namaz kılmanın fıkhi cihetine nazar ettikten sonra, Kur’an-ı kerimin 2. suresi olan bakara suresinin ilk ayetlerine ve namaz hakkında nazil olmuş ayet-i celilerin nazmına dikkat edelim. “Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler”.(2)   Ayet-i celilede bir kelimelik “yüsallüne” yerine iki kelimelik  “Namazlarını ikame ederler” manasına gelen “yükımüne ssalate” buyrulmuştur. Burada ikamenin manası olan dikmek ve doğrultmak mefhumlarını düşünmek icabeder. Bu bize “Namaz dinin direğidir.” hadis-i şerifini hatırlatır. Bu hadis-i şerifte din, yüksek bir binaya teşbih edilmiş ve namaz o binanın direği olarak gösterilmiştir. Ayet-i celilede de namaz, cemaatle kaldırılabilecek büyük bir direğe benzetilmiş, bu ağır ve mühim mükellefiyyetin altından ancak cemaat ile kalkmanın mümkün olabileceğine işaret edilmiştir.(3)

     Peygamber Efendimiz S.A.V cemaate devam etmenin lüzumu hakkında  şöyle buyurur: “Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı namazıyla sabah namazıdır. Eğer bu iki namazdaki hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa onları kılmaya gelirlerdi. (Nefsimi kudret eliyle tutan zata kasem olsun ki) Ezan okutup namaza başlamayı, sonra halkın namazını kıldırması için yerime birini bırakmayı, sonra da beraberlerinde odun desteleri olan bir grup erkekle namaza gelmeyenlere gitmeyi ve evlerini üzerlerine yıkmayı düşündüm.(4) 

Cemaate gelmemekle, onun yüce faziletinden mahrum kalan ümmetinin haline ne kadar üzüldüğünü bu ifadeleriyle anlatan Rasülüllah efendimize, âmâ Abdullah ibni Ümmi Mektum R.A heyecanla: “Ya Rasülellah, benim durumumu biliyorsun, benim rehberim de yok. Aynı zamanda mescidle evimin arasında ağaçlar, hurmalar var.” diye mazeret beyan eder. Peygamber Efendimiz S.A.V Ümmi Mektum’a şöyle sorar: “Ezanı işitebiliyor musun? Verilen cevap “evet” olunca Rasülüllah: “Öyle ise cemaata gel! der ve gözleri görmeyen bir zata dahi ruhsat vermez.

     Diğer bir hadis-i şerifte de cemaatle namaz kılmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur: “Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşıda kıldığı namazından yirmibeş kat fazladır. Şöyle ki, abdest alınca güzel bir abdest alır, sonra mescide gider, evinden çıkarken sadece mescid gayesiyle çıkar. Bu sırada attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir günahı affedilir. Namazı kıldığı zaman, namazgahında olduğu müddetçe melekler ona rahmet okumaya devam ederler ve şöyle derler: “Ey Rabbimiz! buna rahmet et, merhamet buyur.”
Sizden  herkes, namazı beklediği müddetçe, namaz kılıyor gibidir.”(5)
Kim ki Ramazan ayında cemaate devam ederse, Hz. Allah, kıldığı her rek’ate mukabil o kimseye Cennet-i A’lada nurdan bir şehir verir.(6)


        Cemaatte rahmet vardır. Sadece namazda da değil, her hususta birlik beraberlik içinde hareket etmek, Allah’ımızın bizden beklediği mühim vazifelerdendir. Bir köşeye çekilip, dünya ile alakasını kesmekle, düşmandan kaçılmaz. Zira şeytan, yalnız kimse ile beraber, iki kişiden ise daha uzaktır. Böyle davranan kimseler hakkında İmam-ı Rabban-i hazretleri şöyle buyururlar: “Noksan olan sofiye, zikri ve fikri en önemli işlerden sayarlar, farzları ve sünnetleri bırakırlar. Cumayı ve cemaatı bırakmak sureti ile erbainleri tercih ederler. Amma, bilmezler ki: Kendilerinin binlerce erbaininden, cemaatle kılınan bir farzın edası, daha faziletlidir. Bununla beraber, şer’i edeplere riayet etmek şartı ile zikir ve fikir pek faziletli ve mühimdir.”(7)

   


1)Mirkat c.1 109
2)Bakara 2
3)Elmalılı, c. 1 s.186-187
4)Buhari ezan 29, Kütübü sitte c.8 s.258
5)Buhari, ezan 30 Kütübü sitte c.8 s.247
6)Nüzhetül Mecalis.c1
7)Mektubat c.1 Mektup 260

« Son Düzenleme: 09 Mart 2008, 23:25:44 Gönderen: zambak »
Çocuk olsam yeniden..
Bir tek düştüğüm için acısa içim.. Kalbim; çok koştuğum için çarpsa sadece...

Çevrimdışı BALYALI

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 161
  • Himmet ya Üstaz.!!
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #4 : 09 Mart 2008, 23:29:54 »
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

Kim hiç bir iftitâh tekbirini kaçirmamak üzere kirk gün boyunca namazini cemâatle kilarsa, Allah ona biri münafiklikdan ve digeri de cehennemden olmak üzere, iki kurtulus berati yazar.»
اترك الترك ماتركوكم

Çevrimdışı BALYALI

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 161
  • Himmet ya Üstaz.!!
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #5 : 09 Mart 2008, 23:30:07 »
Muhammed Ibni Vasi buyurur ki: «Dünyada yalniz üc sey istiyorum:

1) Eğriliğe sapinca beni dogrultacak bir din kardesi.
2) Kimseye muhtaç olmaksizin ve helâl yollardan elde edilen zarurî geçim kaynagi.
3) Yanlisligi benden afvedilen ve sevabi üzerime yazilan cemâat namazi.
اترك الترك ماتركوكم

Çevrimdışı BALYALI

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 161
  • Himmet ya Üstaz.!!
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #6 : 09 Mart 2008, 23:30:33 »
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

Vakit namazlarindan birini cemâatle kilan kimse, girtlagina kadar Ibadetle dolu hale gelir.
اترك الترك ماتركوكم

Çevrimdışı BALYALI

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 161
  • Himmet ya Üstaz.!!
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #7 : 09 Mart 2008, 23:30:49 »
Hz. Osman (R.A.) der ki: «Yatsi namazini cemaatla kilan kimse, gecenin yarisini, sabah namazini cemâatle kilan kimse tamâmini ibadetle geçirmis gibidir.»

اترك الترك ماتركوكم

Çevrimdışı BALYALI

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 161
  • Himmet ya Üstaz.!!
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #8 : 09 Mart 2008, 23:32:34 »
Ebû Hureyre  buyurur ki; «Insanlarin ezani isitip bu cagriya uymamasindan, kulagina eritilmis kursun dökülmesi daha iyidir.»


اترك الترك ماتركوكم

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #9 : 10 Mart 2008, 01:58:52 »
قال بعض المفسرين في قوله تعالى يا أيها الذين آمنوا اصبروا على الصبح وصابروا على صلاة الظهر ورابطوا على صلاة العصر. واتقوا الله في المغرب لعلكم تفلحون بصلاة العشاء

وفي الحديث تقول الملائكة لتارك صلاة الفجر يا فاجر ولتارك صلاة الظهر يا خاسر ولتارك العصر يا عاصي ولتارك المغرب يا كافر ولتارك صلاة العشاء يا مضيع ضيعك الله..


.
فائدة: رأيت في الترهة للنيسابوري رحمه الله أن آدم عليه السلام هبط ليلا فلما طلع الفجر ركع ركعتين شكرا لله تعالى على خروجه من الظلمة إلى النور وإبراهيم عليه السلام اجتمع عليه أربع هموم الذبح وهم الفداء وأداء الأمر والغربة فلما أنقذه الله من ذلك ركع أربع ركعات بعد الزوال شكرا لله ويونس عليه السلام اجتمع عليه أربع ظلمات ظلمة الغضب منه على قومه وظلمة الليل وظلمة البحر وظلمة بطن الحوت وقيل أن الحوت كان في بطن حوت آخر فلما أخرجه الله من ذلك وقت العصر ركع أربع ركعات وعيسى عليه السلام ركع ركعتين شكرا لله تعالى على نفي الألوهية عنه وأمه ركعت ركعة شكرا لله على إثباتها لله تعالى وموسى عليه السلام صلى أربع ركعات شكرا لله تعالى على خروجه من أربع هموم هم الضلالة عن الطريق وهم غنمه لما هربت وهم السفر وهم زوجته لما أخذها الطلق



مر عيسى عليه السلام على قرية كثيرة الأشجار والأنهار فأكرمه أهله فتعجب من حسن طاعتهم ثم مر عليها بعد ذلك بثلاث سنين فرأى الأشجار يابسة والأنهار ناشفة وهي خاوية على عروشها فتعجب من ذلك فأوحى الله إليه قد مر على القرية رجل تارك الصلاة فغسل وجهه من عينها فنشفت العين ويبست الأشجار وخربت القرية يا عيسى لما كان ترك الصلاة سببا لهدم الدين كان سببا لخراب الدنيا

أنس بن مالك رضي الله عنه عن النبي صلى الله عليه وسلم من صلى صلاة المغرب في جماعة وصلى بعدها ركعتين من غير أن يتكلم في شيء من الدنيا يقرأ الفاتحة مرة وآية الكرسي وقل هو الله أحد خمس عشرة مرة بنى الله ألف مدينة من الدر والياقوت في جنات


Nüzhetül-mecalis den alinmistir
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı mustantık

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 224
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #10 : 11 Mart 2008, 01:14:13 »
عن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:قالَ رَسُولُ اللّهِ: صَلاَةُ الرَّجُلِ في جَمَاعَةٍ تُضَعَّفُ عَلى صَلاَتِهِ في بَيْتِهِ وَسُوقِهِ خَمْساً وَعِشْرِينَ ضِعْفاً، وذَلِكَ أنَّهُ إذَا تَوَضّأَ فَأحْسَنَ الوَضُوءَ، ثُمَّ خَرَجَ إلى المَسْجِدِ لاَ تُخْرِجُهُ إلاَّ الصَّلاَةُ لَمْ يَخْطُ خُطْوَةً إّلاَ رُفِعَتْ لَهُ بِهَا دَرَجَةٌ، وَحُطَّتْ عَنْهُ بِهَا خَطِيئَةٌ، فإذَا صَلَّى لَمْ تَزَلِ الملاََئِكَةُ تُصَلِّى عَلَيْهِ مَا دَامَ في مُصَّلاَهُ: اللَّهُمَّ صَلِّ، اللَّهُمَّ ارْحَمْهُ. وَلاَ يَزَالُ أحَدُكُمْ. في صَلاَةٍ مَا انْتَظَرَ الصَّلاَةَ. أخرجه الستة إلا النسائى، وهذا لفظ البخارى [/size] .

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın  sevabı evinde ve çarşıda (iş yerinde) kıldığı namazından yirmibeş kat fazladır. Şöyle ki, abdest alınca güzel bir abdest alır, sonra mescide gider, evinden çıkarken sadece mescid gâyesiyle çıkmıştır. Bu sırada attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir günahı affedilir. Namazı kıldı mı, namazgâhında olduğu müddetçe melekler ona rahmet okumaya devam ederler ve şöyle derler:
"Ey Rabbimiz buna rahmet et, merhamet buyur."
Sizden herkes, namaz beklediği müddetçe namaz kılıyor gibidir." [Buhârî, Ezân 30, Cuma 2; Müslim, Salât 272 (649); Ebû Dâvud, Salât 49, (559); Tirmizî, Salât 245, (330); İbnu Mâce, Mesâcid 16, (788).]
« Son Düzenleme: 15 Mart 2008, 00:03:21 Gönderen: müteallim »
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)

Çevrimdışı mustantık

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 224
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #11 : 11 Mart 2008, 01:15:12 »
CEMAATİN VÜCÛBU VE CEMAATE DEVAM
[size=16pt]عن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:أتَى رَسولَ اللّهِ رَجُلٌ أعْمى، فقَالَ: يَا رَسولَ اللّهِ إنَّهُ لَيْسَ لِى قَائِدٌ يَقُودُنِى إلى المَسْجِدِ، وَسَألَ رَسُولَ اللّهِ أنْ يُرَخَّصَ لَهُ، فَلَمَّا وَلَّى دَعَاهُ  فقالَ لَهُ: هَلْ تَسْمَعُ النِّدَاءَ؟ قَالَ: نَعَمْ. قالَ: فَأجِبْ. أخرجه مسلم والنسائى .[/size]Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a âmâ bir zât gelerek:"Ey Allah'ın Resûlü! Beni mescide kadar getirecek bir rehberim yok!" diyerek Aleyhissalâtu vesselâm'dan [namazı evinde kılmak için]  ruhsat istedi. [O da izin verdi.] Adam geri dönünce, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu çağırtarak:"Ezanı işitiyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet!" deyince:"Öyleyse icâbet et" dedi (ve evde kılmaya izin vermedi.) [Müslim, Mesâcid 255, (653); Nesâî, İmâmet 50, (2, 109); Ebû Dâvud, Salât 47, (552).]
« Son Düzenleme: 15 Mart 2008, 00:04:17 Gönderen: müteallim »
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)

Çevrimdışı mustantık

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 224
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #12 : 11 Mart 2008, 01:16:23 »
ÖZÜR SEBEBİYLE CEMAATİN TERKİ
[size=16pt]عن عتبان بن مالك رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:قُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ: إنَّ السُّيُولَ تَحُولُ بَيْنِى وَبَيْنَ مَسْجِدِ قَوْمِى، فَأحِبُّ أنْ تَأتِيَنِى فَتُصَلِّىَ في مَكانٍ مِنْ بَيْتِى أتَّخِذُهُ مَسْجِداً فقَالَ: سَنَفْعَلُ، فَلَمَّا أتَاهُ قالَ: أيْنَ تُرِيدُ؟ فَأشَارَ إلى نَاحِيَةٍ، مِنْ الْبَيْتِ، فقَامَ  فصَفَفْنَا خَلْفَهُ، فَصَلَّى بِنَا رَكْعَتَيْنِ. أخرجه الثثة والنسائى .[/size]Itbân İbnu Mâlik (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, seller benimle kabîlemin mescidi arasına engel çıkarıyor. İstiyorum ki evime kadar şeref verip bir yerde namaz kılsanız da orayı mescit yapsam!""(İnşaAllah bir ara) geleyim!" buyurdular. Beraberinde Hz. Ebû Bekr olduğu halde huzuruyla evimizi şereflendirip (izin isteyerek içeri girdiği) zaman ilk  iş olarak, "Nerede namaz kılmamı istersin?" diye sordu. Evin bir köşesini işaret ederek (yer gösterdim. Orada) namaza durdu. Biz de arkasından saf yaptık. Bize iki rek'at (nafile) namaz kıldırdı." [Buhârî, Ezân 40, 50, 153, 154, Salât 45, 46, Teheccüd 36, Megâzî 11, Et'ime 15, Rikâk 6, İstitâbe 9; Müslim, İman 54, (33); Muvatta, Kasru's-Salât 86, (1, 172); Nesâî, İmâmet 10, (2, 80).]
« Son Düzenleme: 15 Mart 2008, 00:05:07 Gönderen: müteallim »
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)

Çevrimdışı mustantık

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 224
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #13 : 11 Mart 2008, 01:17:35 »
CEMEAT VE SAF
عن أبى مسعود البدرى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:كانَ رَسُولُ اللّهِ يَمْسَحُ مَنَاكِبَنَا في الصَّلاَةِ يَقُولُ: اسْتَووُا وَلاَ تَخْتَلِفُوا فَتَخْتَلِفُ قُلُوبُكُمْ لِيَلِيَنِى مِنْكُمْ أُولُوا الاحَْلامِ وَالنُّهى، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ. قالَ: أبُو مَسْعُودٍ: فَأنْتُمُ الْيَوْمَ أشَدُّ اختِلاَفاً. أخرجه مسلم، وأبو داود والنسائى .Ebû Mes'ûd el-Bedrî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) namazda omuzlarımıza eliyle dokunur ve:"Düzgün olun, karışık durmayın, sonra kalblerinize de karışıklık ve ihtilaf girer. Hemen arkama, sizden akıl ve dirâyet sahibi olanlar dursun. Sonra tedricen bunları takibedenler, sonra da onları takıbedenler dursun" derdi."Ebû Mes'ud ilave eder: "Bugün sizler ihtilafta  çok ilerisiniz." [Müslim, Salât 122, (432); Nesâî, İmâmet 26, (2, 90); Ebû Dâvud, Salât 96, (674).]
« Son Düzenleme: 15 Mart 2008, 00:05:54 Gönderen: müteallim »
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)

Çevrimdışı mustantık

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 224
Ynt: Cemaatle Namaz Kılmanın Fazileti [9 Mart 2008]
« Yanıtla #14 : 11 Mart 2008, 01:18:12 »
وعن جابر بن سمرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:قالَ رَسُولُ اللّهِ: أَلا تَصُفُّونَ كَمَا تَصُفُّ المَلاَئِكَةُ عِنْدَ رَبّهِمْ. قُلْنَا: وَكَيْفَ تَصُفُّ المَلاَئِكَةُ؟ قالَ: يُتِمُّونَ الصُّفُوفَ المُقَدَّمَةَ، وَيَتَراصُّونَ في الصّفِّ. أخرجهما مسلم وأبو داود والنسائى . »التراصُّ«: اجتماع وانتظام.قال اللّه تعالى: »كَأنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ«. أى متصل بعضه ببعض

Câbir İbnu Semüre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Meleklerin Rabbleri indinde saf tutmaları gibi siz de saf tutmaz mısınız?" Biz:
"Melekler nasıl saf tutarlar?" dedik.
"Onlar dedi, ön safları tamamlarlar ve safda muntazam dururlar." [Müslim, Salât 119, (430); Ebû Dâvud, Salât 94, (661); Nesâî, İmâmet 28, (2, 92).]
« Son Düzenleme: 16 Mart 2008, 21:09:43 Gönderen: SadakatNet »
Sana gerekli olmayan şey hakkında konuşma. İster akıllı, ister akılsız hiç kimseyle münakaşa etme. Ve kardeşini, anılmandan hoşlandığın şeyle an.
(Abdulah ibn-i Mes’ud)