Gönderen Konu: Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar  (Okunma sayısı 11181 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar
« : 19 Kasım 2007, 13:26:30 »

Dünyasını değiştiren müslümanlara karşı, hayatta bulunaların yapması gereken bir takım görevler vardır. Bunların bir kısmı hakkiyle bilinmediği için, tatbikat esnasında halk arasında bazı hatalar yapılmaktadır. Bu hatalar İslami  hududu aşmakta ve bidatlara ulaşabilmektedir. Bu hataları şöyle sıralabiliriz:

Su Salâsı : Bazı yerlerde cenaze, yıkanmak üzere teneşirin üzerine konulduğunda Salâ vermek adeti vardır. Saadet asrında ve onu takip eden zamanlarda görülmeyen ve islami eserlerde bulunmayan bu adet bidattır. esasen cenaze yıkanmadıkça, onun yanında Kur'an okunmaya bile müsaade yoktur. Kitab-ı ilahi'yi okumak arzu eden, başka bir odaya geçerek bu isteğini yerine getirebilir.

Cenazenin Kefenine Ahitname Koymak : Bir takım kimseler, ölünün mü'min olduğunu ifade eden ibarekleri ve mübarek kelimeleri onun kefenine veya alnın yazmakta, yahut yazılmış  bulunan bir kağıdı kefenin içine koymaktadırlar. Bunu yapmakta fayda olacağını ifade eden bazı beyanlar bulunmakta ise de, muteber eserler hassasiyetle mahzurunu işaret etmektedirler.

Cenazenin Bekletilmesi : Vefat eden bir kimsenin, başka bir şehirde bulunan yakınlarının yetişmesi için, ölünün yıkanması ve gömülmesi ile alakalı dini vazife saatlerce, bazen bir gün bile geciktirilmektedir. Dinin emirlerinin tehiri pahasına, bir kimsenin gelmesini beklemek, İslami esaslarla bağdaşmayacak bir davranıştır.

Cenazenin Tezkiyesi : Bazen cenaze evinde, bazen musallada, vazifeli kimse tarafından "Merhumu nasıl bilirsiniz?" diye sorulduğu görülmektedir. bu meselenin dayanağını bilmeyen bazı kimseler, bu uygulamanın doğru olmayacağına dair, çeşitli beyan ve sırf akla dayalı muhakemeler yürütmektedirler.

Buhari ve Müslim'in ittifakla Enes b. Malik'ten rivayet ettikleri bir hadis-i şerif bu hususun meşruiyetine ışık tutmaktadır. Bir cemaat cenaze ile birlikte Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bulunduğu yerden geçiyordu. Ashab-ı kiram, ölen kimseyi iyilikleriyle övdüler. Peygamber Efendimiz "Vacip oldu" buyurdu. daha sonra başka bir cenaze alayı daha geçti. Onu da fenalıklarıyla andılar. Efendimiz (s.a.v.) yine "Vacip oldu" buyurdular. Bunun üzerine Hazret-i Ömer:
"Ne vacip oldu?" dedi. Resul-i Ekrem:
"Şu hayırla övdüğünüz kimseye cennet vacip oldu; kötülüğü ile andığınız kimseye de cehennem vacip oldu. siz yeryüzünde Allah'ın şahitlerisiniz" buyurdu.
Bu hadis-i şerifteki müjdeden anlaşılıyor ki, ölen kimsenin istifadesi için, cemaatin cenaze lehine iyi şehadette bulunmasını temin maksadıyle, malum olan soru sorulagelmiştir. bunun dini esaslara uyduğuna şüphe yoksa da her önüne gelen, kendine göre bir tatbik şekli tutturmuştur. Şunu hatırlatmak isteriz ki "Burada şehadet ettiğiniz gibi, ahirette de şehadet edermisiniz?" sözüne lüzum yoktur. Vazifeli kimsenin "Bu kardeşinizi nasıl bilirsiniz?" demesi kafidir.
Hazır olan cemaat, o kimsenin hayatta iken takip ettiği yol ve takındığı tavır itibariyle ekdseri halini iyi olarak biliyorsa "İyi biliriz" demelidir. Onun bazı hata ve günahının bulunması sebebiyle "İyi biliriz" sözünü yalan şahitliğine benzetmek doğru değildir. Zira bu söz, "Herşeyini iyi bilirz, tamamen iyi bir kimse olarak biliriz" manasına gelmez.
Şayet ölen kimsenin her işi çirkin ve ekseri  ahvali fena ise, ilgili tarafından sorulduğunda, kötü  bir şehadette bulunmamalı ve sadece "Allah kusurlarını affetsin" duasını yapmalıdır. Yüce Rabbimizin rahmeti  bol, mağfireti geniştir.


Kaynak:
Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar,
Mehmed Emre, Eskişehir, Balıkersir-Bilecik Eski Müftüsü


Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
Ynt: Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar
« Yanıtla #1 : 19 Kasım 2007, 23:42:23 »
tesekkürler kardesim.

Çevrimdışı racül

  • Moderatör
  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1267
Ynt: Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar
« Yanıtla #2 : 20 Kasım 2007, 02:12:01 »
SOn madde gercekten uyandirici oldu..

Bir cenazede,

Herkes yarin yevmi kiyamette sehadetinden hesab verecek mealindeki hadisi serifi okuduktan sonra "merhumu nasil bilirdiniz?" diye sormustum..

Cemaatten cit cikmadi.. Duyulmadi sesim  zann ettim, bagirarak bir daha sordum. Ücüncü sorumda cemaat kendini zorlanmis hiss ettiren bir ses tonuyla "iyi bilirdik" dedi..

Bundan sonra merhumu nasil bilirdiniz sorusunu sormadan önce yukaridaki hadisi serifi anlatalim ki,

millet birinci soruda gümbür gümbür
 "eyi bilirdüükk" desünler..

Es ist keine Schande hinzufallen, aber es ist eine Schande einfach liegen zu bleiben.
                                                Theodor Heuss
                             ehemaliger Bundespräsident

TuLİP

  • Ziyaretçi
Ynt: Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar
« Yanıtla #3 : 11 Şubat 2008, 01:04:42 »
Şükran Fatihan A’zamAllahü ecrek ve ahsene azâek...


Cenazeyi götürürken Yüksek sesle tekbîr, tehlîl, ilâhîler okumak bid’at ve günâh olduğu (Halebî-i kebîr) ve (Merâkıl-felâh) ve Tahtâvî hâşiyesinde ve (Ni’met-i islâm)da ve (Şir’atül-islâm şerhi) sonunda uzun yazılıdır.


Cenâze ile çiçek ve çelenk götürmek ve bunları mezâr üstüne koymak ve mâtem alâmetleri taşımak, yakaya rozet, resm gibi şeyler takmak, kâfirlerin âdetidir. Müslimânların bunları yapması harâmdır ve meyyit için zararlıdır. (Künûz-üd-dekâık)da yazılı ibni Mâcenin bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Cenâzeyi yüksek sesle ve ateş, ışık ve başka şeyler taşıyarak götürmeyiniz!) buyuruldu.

(Şir’at-ül-islâm)da diyor ki: (Cenâzeyi kabr başına koyunca, iş yapmıyanlar oturmalı veyâ çömelmelidir. Yehûdîler ve hıristiyânlar gibi ayakda durmamalıdır. Meyyit defn edilirken, yedi sûreyi okumak müstehabdır. Bu yedi sûre, İnnâ enzelnâ ve Kâfirûn, İzâ câe, İhlâs, iki Kul e’ûzü ve Fâtiha sûreleridir. Defnden sonra bir hafta hergün sadaka verip, sevâbını meyyitin rûhuna hediyye etmek de müstehabdır.)





Mahi

  • Ziyaretçi
Cenazede Mekruhlar ve Bid'atler.
« Yanıtla #4 : 14 Mart 2008, 12:35:48 »

1)   Kadınların, cenaze namazına, defin İşlerine ve cemâate katılması bld'attlr ve tahrîmen mekruhtur.
2)   Cenaze yakınlarının bağırarak ağlaması tahrîmen mekrûhtur. Sessiz ağlamakta mahzur yoktur.
3)   Definden sonra kabrin başında taziyede bulunmak bid'attir ve tahrîmen mekruhtur, uygun olan okuyup duâ etmektir.
4)   Cenazede lüzumsuz konuşmak mekruhtur, Cenazede,kabristanlıkta gülmek tahrimen mekruhtur.
5)   Cenazeyi götürürken sesli olarak zikir yapmak, Kur'fan-ı Kerim okumak, tekbir getirmek veya "Her canli ölecektir»
diye bağırmak bid'attir ve tahrîmen mekruhtur. Sessiz olarak teşbih etmek ve Allahü Teâlâ'yı zikretmek müstehaptır.
6)   Cenaze omuzlardan İndirilmeden oturmak; omuzlardan İndirildikten sonra da özürsüz ayakta durmak mekruhtur.
7)   Üç günden sonra mazeretsiz taziyede bulunmak mekruhtur.
8)   Definden sonra cenaze evinde taziye dışında bir maksatla toplanmak mekruhtur. Taziye vesîlesi ile gelinmiş ise Kur'ân-ı Kerîm okunması güzeldir. Cenaze yakınlarının taziyeye gelecekler için üç gün cenaze evinde beklemelerinde beis yoktur. Üç günden sonra beklemek mekruhtur.
9)   Cenaze evinde birinci, üçüncü, yedinci, kırkıncı ve elli ikinci gündür diye halka yemek vermek bid'at ve mekruhtur.
Eğer verilirse ondan yemek mekruh değildir. Eğer vârislerinden baliğ olmamış çocuk varsa ölünün malından halka yemek vermek caiz olmaz. Vârislerinden çocuk yoksa, sevabı ölünün ruhuna hediye niyetiyle fakirlere yemek vermek güzel olur.
Kabrin başına toplanıp yemek yemek mekruhtur
10)   Cenazeyi tabut ile defnetmek mekruhtur, ancak toprak çok yumuşak olup yıkılma korkusu olursa mekruh olmaz.
11)   Cenazeye iştirak edenlerin cenaze namazını kılmadan geri dönmeleri mekruhtur. Namazdan sonra cenaze sahibi
izin verirse definden önce dönmek mekruh değildir.
12-) Kimin kabri olduğunun bilinmesi için kabir taşına meyyitin kim olduğu yazılır. Bunun dışında herhangi bir şey yazmak mekruh olur.

Fazilet takvimi 20-Mart-2007

zaman_1453

  • Ziyaretçi
Ynt: Cenaze ile İlgili Yapılan Bazı Hatalar
« Yanıtla #5 : 20 Mart 2012, 00:13:20 »
CENAZEDEN SONRA SÜNNET OLANLAR VE YAPILAN BİDATLER
       
     
Cenaze defnedildikten sonra hemen dağılmayıp bir deve kesip etini parçalayacak kadar bir zaman yanında bekleyip okumak müstehaptır. (Fetevayı hindiye c.1 s.166 – Tahtavi s.508)
       
Defnedildikten sonra yedinci güne kadar her gün sadaka vermek müstehaptır. Sadaka vermeye kudreti yoksa iki rekat namaz kılar. Her rekatta fatihadan sonra bir Ayetül kürsi, on defa tekasür süresi okur ve meyyitin ruhuna hediye eder.(Mecmiul adab s.241- Tahtavi s.509) Hem sadaka verip ve hem de bu namazı kılması daha iyi olur. Kuranı Kerim hatmi ve kelime i tevhid hatmi okuyup bağışlamak da güzeldir.
       
Eğer ölen kişi vasiyet etmiş ise iskatı salat ve savm yapmak vacip olur. Eğer vasiyet etmemiş ise velisinin kendiliğinden yapması caizdir. (Merakıl felah s.132 – Reddul muhtar c.2 s.72). cenaze günü komşuların cenaze evine yemek götürmeleri de mütehaptır. Birinci günden sonra mekruhtur. (Fetavayı hindiye c.5 s.344)
       
Kadınların cenazeye ve cenaze namazına katılmaları tahrimen mekruhtur. (Dürrül muhtar – Reddül muhtar c.2 s.232)
     
Cenaze defnedildikten sonra mezarın başında cenaze sahibine taziyede bulunmak bidat ve mekruhtur. Çünkü orada uygun olan okuyup dua etmektir. Cenaze defnedildikten sonra taziye daha efdaldir. Çünkü definden evvel cenaze sahibi defin ile meşgul olur. Eğer çok ağlayıp dövünürse definden evvel taziye daha güzeldir. Taziyenin definden itibaren üç gün içinde yapılması uygun olur. Eğer mani bir sebep yoksa üç günden sonra mekruhtur. Taziye yapan kişi “Allah teala onu af ve mağfiret etsin, rahmetiyle muamele eylesin, size de sabır ve ecir versin” der.             
       
Cenaze sahiplerinin bağırarak ağlaması mekruhtur. Bağırmadan ağlamak da mahzur yoktur. (fFetavayı hindiye c.1 s.167)
       
Cenazede  konuşmak ve cenaze omuzlardan indirilmeden oturmak, indirildikten sonra da oturmamak mekruhtur. (Tahtavi s.50)
     
Cenazeyi götürürken bağırarak tekbir getirmek sesli kuranı kerim okumak da mekruhtur. İçinden okumakta mahzur yoktur. hatta çokça tesbih ve tehlil okumak müstehaptır. (Elbahrurraik c.2 s.107 – Tahtavi s.500)
       
Definden sonra cenaze evinde toplanmak mekruhtur. (Merakıl felah s.508) dini bir vazife düşüncesiyle yedi veya üç gece okumakta bidattır. Lakin taziye veya başka sebeple gelmiş olup da okurlarsa güzel olur. Çünkü mübah olan bir şey vacip veya sünnet niyeti ile yapılırsa bidat olur. (Fetevayı hindiye c.1 s.136) Aynı şekilde kırk ve elli ikinci günlerde okumak da bidattır. Cenaze evinde üçüncü, yedinci veya daha sonraki  günlerde halka yemek vermek de bidat ve mekruhtur. Eğer verilirse o yemkten yemek mekruh değildir. Eğer vefat edenin hayrına fakirlere yemek verilirse güzel olur. Kabirin başına toplanıp kuranı kerim okuyup yemek yemek mekruhtur. (Fetevayı hindiye c.1 s.167 c.5 s.344 – Reddül muhtar c.2 s.240)