Gönderen Konu: Hurafeler ve Toplum  (Okunma sayısı 2996 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı muallim

  • yazar
  • ****
  • İleti: 758
Hurafeler ve Toplum
« : 08 Temmuz 2005, 15:25:36 »

Hurafe  : Uydurulmuş hikâye ve rivayet. Bu hikâye ve rivayetleri aktarına ve benimseme tutumu. Bunlar genellikle dinin bir parçası veya gereği olarak aktarıla geldiği gibi, benimseyenlerce de dindenmiş gibi benimsenmiş olan, gerçekteyse dinle ilgisi bulunmayan, sonradan katılmış hikâye ve rivayetlerdir .

 "hurafe" kelimesinin kökeni de, bu tür bir olayın adlandırılmasıyla ilişkilidir. Hurafe, gerçekle, Arap kabilelerinden Uzle'ye mensup bir şahsın adı olup, anlattığı inanılmayacak şeylere de (onun adına izafetle) 'hadis-i Hurafe' denilmiştir- Ferit Devellioğlu, Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat, Hurafe Kelimesi-

Hurafecilik'e gelince: Bu deyim, ilk bakışta hurafeleri benimsemek gibi görünüyor olsa da, boyutları bu kadar değildir.

Tabiin -hatta Ashabın son dönemi- devrinden itibaren, camilerde halka öğüt verenlerden kimileri daha çok dinleyici bulup, çıkar sağlamak için anlattıklarını hikâyelerle süslemeğe başlamışlar ve bu arada İsrailiyata (Kur'ân-ı Kerîm'deki kıssaların yorumu ve benzeri durumlarda ayrıntıya ilişkin bilgi vermiş olmak adına Kitab-ı Mukaddes, özellikle Tevrat ve Tevrat yorumlarından aktarılan bilgiler. Ehli kitap rivayetleri...) başvurmakla yetinmeyip, kendileri de kimi hikâyeler uydurur olmuşlardır.

 Gerek hadis ve gerekse tefsir tarihlerinde kendilerinden "kıssacılar" olarak söz edilen bu kişiler, halkın dinin özünü unutarak hikâyelerle oyalanmasına yol açtıkları için dine büyük zarar vermişlerdir. Hurafecilik, işte o günden bu yana sürüp gelmiş bir alıskanlıktır...

Nelerdir bu hurafeler???
"Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz."
[Hucurat Suresi 10]