İNSANLAR MALİ İNFAKTA ÜÇ KISIMDIR
Birinci kısım: Zekatın vacip olmasını beklemeden bütün malını Allah uğrunda infak edenlerdir.H.z Ebu Bekir (r.a) servetinin tamamını,Ömer (r.a) ise yarısını Allah için vermiştir.Resul-i Ekrem, “Geride ne bıraktın?” diye sorunca, H.z ömer, “Yarısını…”, H.z Ebu Bekir de, “Allah ve Resulü`nü bıraktım.” Diye cevap vermişlerdir.
İkinci kısım: Derece bakımından bunlardan aşağı olanlardır ki, onlar servetlerinin tamamını vermez fakat, yalnız zekat ile de kalmazlar, hayır yerlerini gözetir, mallarının bir miktarını çeşitli hayır yollarında sarf ederler.İmam Şa`biye, insanın servetinde zekattan başka borç var mı diye soruldğunda: Evet, vardır.Allahü Teala`nın “…Takva olan, akrabalara, öksüzlere, biçarelere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal verir…” (Bakara, 3) ve “Size rızk ettiğimiz mallardan infak edin…”(Münafıkun, 10) mealindeki ayet-i celiler buna delildir.
Bu hususta alimlerin görüşü: Şiddetli ihtiyacı izale etmek (giderme) farz-ı kifayedir.Çünkü bir müslümanı kaybetmek caiz değildir.Fakat zekat borcunu ödemiş olan kimseye borç olan, bu miktarı borç olarak vermek olduğu gibi, borç teklifi yapmadan verme ihtimali de vardır.Bu gibi yardımı istikraz (ödünç para) yoluyla yapmak, üçüncü derece, yani bu avam derecesidir.
Üçüncü derece ise ne fazla ne de eksik yalnız zekat borçlarını ödeyenlerdir.Bu, en düşük derecedir.Dünyaya meyli fazla ve ahiret sevgisi az olanlar bu miktar ile iktifa etmişlerdir.Bu gibiler hakkında Allahü Teala “Eğer o sizden malınızın zekat olarak veya harp için hepsini ister de sizi çıplak bırakacak olsa esirger, vermesiniz…”(Muhammed, 37) buyurmuştur.
Resulullah Efendimiz (s.a.v) “Üç şey insanı helak edicidir: son derece cimrilik,şehvetin peşinden gitmek ve kendisini beğenmek.” Buyurmuştur.
Allahü Teala da “…Her kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte felah bulanlar, kurtulaşa ermiş olanlar ancak bunlardır.”(Hasr, 9)buyurmuştur.