Gönderen Konu: Çocukluk Aşkım...  (Okunma sayısı 3885 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı BAHADIRHAN

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 105
Çocukluk Aşkım...
« : 24 Ekim 2004, 00:39:26 »

O benim çocukluk aşkımdı. Çamlıca Tepesi'nde kâğıt helva sattığım
ilkokul çağlarında tanışmış ve üniversiteyi kazandığım yıla kadar hep,
birlikte gezmiştik. Ne zaman Çamlıca Tepesi'ne çıksam ya da gemiyle Avrupa
yakasına geçsem, hep onu arar ve bana eşlik etmesini isterdim. Gemiye
bindiğimiz zamanlar, bazen onu martılarla paylaşırdım. Buna kızacağını
düşünürdüm hep. Ama onu martılarla paylaşmanın, bana apayrı bir neşe ve
mutluluk verdiğini görünce, o da sevinirdi. Bizim birbirimize olan
bağlılığımıza şahit olanlar, nasıl mesut olduğumuza şaşırırdı...
Üniversiteyi kazandıktan sonra bu birlikteliğimiz sadece iki yıl
sürebildi. Bu iki yıl içerisinde yeni edindiğim arkadaşlarım da, onunla
birlikteliğimizi bitirmemiz için oldukça çaba sarf ettiler. İkinci yılın
sonunda onların bu çabası sonuç verdi. Tahsil sahibi olacağımı, toplumun
tahsil sahibi insanlara bakış açısını, onun bu hayata yabancı kaldığını
anlattım... Boynunu büktüğünü hissettim. Hiçbir şey demedi. Zaten
diyemezdi de...
Fazla değil, yaklaşık beş ay sonra bir yenisini bulmuştum. Artık
Çamlıca Tepesi'ne değil, lokantalara takılır olmuştum. Tahsilli olunca,
lokantalarda buluşuluyormuş?!..
Aradan geçen dört koca yıl boyunca, bir çok yeni sevgili edindim. Ama
hepsi de geçici oldu...
6 Ocak 1999 Çarşamba akşamı İstanbul Üniversitesi'nden öğretmenlik
sertifikamı almış eve dönüyordum. İftar vakti de iyice yaklaşmıştı. Gemi,
iskeleye varmadan ezan okunmaya başlayınca, bir çay istedim geminin
büfesinden. Ve o an onu fark ettim. Evet, evet o idi. Aradan onca yıl
geçtikten sonra, yine gemide karşılaşmıştık işte. Birden fikirlerim alt üst
oldu. Onun çekici cazibesi karşısında direnmek mantıksızlıktı. Yavaşça
yanına yaklaşıp, elimi uzattım. Yüzüme baktı mı bilmiyorum; ama
sıcaklığı elimi yaktı. Yanındaki kısa boylu adama yetmiş beş bin lira başlık
parası vererek, ona tekrar kavuştum. Onu orada bir bardak çayla beraber
yiyip bitirdim. O günden sonra artık iki sevgilim birden var: Bir
bardak çay ve o.
Evet, bir aşk hikâyesidir bu. Cebi fakir; ama gönlü zengin bir gencin,
simite olan aşkının hikâyesi...

Çevrimdışı Biblioman

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 134
Çocukluk Aşkım...
« Yanıtla #1 : 24 Ekim 2004, 08:22:05 »
:D
Geyix!...
Hiç bitmeyecek bi aşk...
 :wink:  :gul:
Şehadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Çevrimdışı Abi-hayat

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
    • http://www.sadakat.net
Çocukluk Aşkım...
« Yanıtla #2 : 25 Ekim 2004, 00:46:25 »
Hemde nasil ozluyor. :( ...Hatirlarim ilk okul yillarinda oku onunde sabahlari simit satarlardi mutlaka alirdik hele elma sekeri hmmm yemede yaninda yattt..uzun yillar oldu elma sekeri yemeyeli :roll: ..Gurbet herseyi ozletiyor ,topragin kokusu bile farkli...Arkadaslarla Ankara Istanbul kavgasi ediyoruz ama inanin insan bazi seyleri kaybetmeden farkina varmiyor belki biz kaybetmis sayilmayiz ama yilda bir kere gormekle hergun o yollarda yurumek farkli..Hey gidi Ankara ne cok cektin beni sirtinda...Herkesin dogdugu buyudugu yer cennettir onun icin..Ahh ahh actirmayin agzimi :wink: soylenecek cok sey bulurum simdi gece gece efkarlandim be pehhhhhhh :P
.