Evlilik konusunda medeni kanununa göre tek eşlilik esası getirilmiştir. Bu kanuna göre bir erkek ancak bir kadınla evlenebilir, istediği kadar sayıda kadınla gayri meşru ilişki yaşayabilir, zina yapabilir. Bu kanunda bunu yasaklayan tecavüz ve alı koyma dışında bir yaptırım ya da ceza uygulaması bulunmamaktadır.
İslama göre bir erkek şartları uyuyorsa birden dörde kadar sayıda kadınla evlenebilir. Müslüman bir erkeğin bu nikahlı hanımları haricinde başka bir kadınla ilişkiye girmesi haram ve yasaktır. Bu yasak işlendiği takdirde dört şahit bulunursa yada suçlu suçunu itiraf ederse cezası (recm) taşlanarak öldürülmektir. Bu ceza evli olup zina yapan kadınlar içinde aynıdır.
“Ve onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya dua etmezler; Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina da etmezler; kim bunları yaparsa ağır bir cezaya çarpılır.”
Furkan suresi 68
Birgün bir bedevi peygamberimizin (sav) huzuruna çıkarak, henüz bekar olan oğlunun evli bir kadınla zina ettiğini söyler ve meselenin hükmünü sorar. Efendimiz şöyle buyurur:
-“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ben her ikisi arasında Allah’ın kitabı ile hüküm vereceğim;
-Senin oğluna yüz değnek cezası uygulanacak ve bir sene müddetle sürgün edilecektir. Kadına gelince; “Ya Üneys! Şu zina yapan davalı kadına gidiniz. Eğer zinayı itiraf ederse, ona recm cezası uygulayınız.” Buhari (şartlar bahsi)
Batılaşma çabaları sanucunda bugün İslam toplumları özelliklede bizim toplumumuz Kuran’dan öyle bir uzaklaştırıldı ki, bugün Allah’ın (cc) haram kıldığı yasakladığı şeyler helal ve normal, helal kıldığı şeyler ise harammış gibi gösterilerek böyle bilinip böyle kabul edilir hale geldi. Televizyonlarda yayınlanan bol gayri meşru ilişkili filmler, internet, geçim sıkıntısı, çevre, aile gibi faktörler sayesinde bugün zina öyle meşru hale geldiki günümüzde fuhuş altın çağını yaşıyor.
Bir Müslüman erkek ikinci bir hanım daha aldığında öyle kınanıyor öyle dışlanıyorki zina yapanlar o kadar dışlanıp kınanmıyor. Hangisi helal? Hangisi haram?
“Benim ümmetimden bir takım kavimler gelecektir ki, zinayı, ipek giymeyi, şarabı ve çalgıları helal kabul edeceklerdir.”
Buhari (içecekler bölümü)
“İnsanlara, kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, cins atlar, davarlar, ekinler gibi zevklerin sevgisi, çekici hale getirildi. Fakat bunlar, dünya hayatının geçici nimetleridir. Oysa Allah, akibet güzelliği, O'nun yanındadır.” Al-i İmran suresi 14
Yukardaki ayet mealine dikkat edilirse Allah (cc) tarafından insana sevdirilen şeylerin başında kadın gelmektedir. Allah (cc) kadını erkeğe, erkeğide kadına meyilli yaratmıştır. Bu meyil erkekde daha fazladır.
“Kadınlara evlenme arzusunda oldugunuzu çıtlatmanızda veya gönlünüzde tutmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Allah, sizin onları mutlaka anacağınızı biliyor; ancak meşru ve helal söz dışında onlarla gizli buluşma için sözlesmeyin.”
Bakara suresi 235
“Evlenme imkanına sahip olan kişi evlensin, çünkü evlilik gözü haramdan daha çok korur, ırzı daha iffetli kılar.” Buhari
“Gerçekten kurtuluşa erdi mü'minler. Onlar ki… ırzlarını korurlar. Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar. Kim de bunun ötesini ararsa, işte onlar sınırı aşanlardır.” Mü’minun suresi 1…7
“ Eğer (baktığınız, ihtiyaçlarını karşıladığınız) yetimlerin (onlarla evlendiğiniz taktirde) haklarını gözetemeyeceğinizden korkarsanız, (o zaman) size helal edilen kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın ve eğer bu takdirde adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir kadın ile veya sahibi bulunduğunuz cariye ile yetinin. Bu, azmamanız, haksızlık yapmamanız için daha elverişlidir.” Nisa suresi 3
Yukarıda Nisa suresi 3. ayette açıkca görülüyor ki bir Müslüman erkek ihtiyaç duyarsa birden dörde kadar sayıda hanımla evlenebilmektedir, bunun için istenen tek şart ise hanımlar arasında adaletli olmaktır. Kadının barınma, giyinme ve yeme içme gibi ihtiyaçlarının karşılanması kadın çalışsa bile erkeğe aittir.
“Allah'ın sizi başına diktiği mallarınızı beyinsizlere vermeyin. Onları (Hanımlarınızı) o malla besleyin, giydirin ve onlara güzel öğütler verin.” Nisa suresi 5
Erkek kadının bu ihtiyaçlarını karşılarken ve kocalık vazifesini yaparken eşleri arasında adaletli olmalıdır. Ayete dikkat edilirse bu konularda “adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız bir eşle yetinin” deniyor. Sevgi ve ilgi konusunda ise adaletin gözetilmesi mümkün olmayabilir.
“Kadınlarınız arasında her yönden adaletli davranmaya ne kadar uğraşsanız yine güç yetiremezsiniz. Bari birisine büsbütün meyledip de ötekini askıdaymış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve haksızlıktan sakınırsanız şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.” Nisa suresi 129
Şu bir gerçektir ki Allah’ın (cc) insanlar için helal kıldığı şeylerde insanlar için bir çok yararlar, haram kıldığı şeylerde de insanlar için bir çok zararlar vardır.
Erkeğin birden dörde kadar sayıda kadınla evlenebilmesinin de bazı yarar ve hikmetleri vardır;
Erkekler Açısından;
Tek kadın ile yetinemeyen kimseler birden fazla kadınla evlenerek zinaya düşmekten iffetlerini korumuş olurlar. Çünkü bu meyil fıtri bir şeydir. Böylece gizli dost tutmalara, zina ve ahlaksızlıklara toplumda mahal verilmemiş olur, en azından azalır.Karısının iyileşemeyecek bir hastalığı olan, karısı kısır olan erkekler karılarını boşayıp onları mağdur etmeden başka bir kadınla daha evlenebilir.
Kadınlar Açısından;
Metres olup zina yapmakdan, evlenemeyip evde kalmakdan ikinci, üçüncü eş olmak daha iyidir. Bazı zamanlarda kadın nüfusu erkek nüfusundan fazla oluyor bu gibi durumlarda birden fazla kadınla evlenilerek kadınların zinaya ve zillete düşmeleri önlenmiş olur.
İnsan yaratılış gereği kıskanç olarak yaratılmıştır.
“Eğer bir kadın kocasının serkeşliğinden veya yüz çevirmesinden endişe ederse, barışarak aralarını düzeltmelerinde bir mahzur yoktur. Anlaşma her zaman hayırdır. Nefisler ise kıskançlığa hazırlanagelmiştir. Eğer arayı düzeltir ve geçimsizlikten sakınırsanız şüphe yok ki, Allah yapacağınız her şeyden haberdardır.” Nisa suresi 128
Hiçbir kadın kocasını başka bir kadınla paylaşmak istemez, bu yaratılış gereği normal bir şeydir. Ancak Allah’ın insanlar için takdir ettiği herhangi bir konuda kula düşen “işittik itaat ettik” demek olmalıdır.
Hz.Ali (ra) Ebu cehil’in kızını alarak ikinci bir evlilik yapmak istemişti. Hz. Fatma (ra) buna razı olmayarak Hz.Peygambere (sav) şikayet etti. Peygamberimizde (sav) hutbedeyken:
“Ebu Cehil’le benim kızım aynı adamın nikahı altında toplanamaz. Kızım benden bir parçadır, kızımı üzen beni üzer.”
Buyurmuş ve bunun üzerine Hz. Ali (ra) ikinci evlilikden vazgeçmiştir. Şunu belirtmek gerekir ki bu durum Peygamberimize (sav) özel bir durumdur diğer Müslümanları kapsamamaktadır, çünkü o sıralarda çok evlilik yapan bir çok sahabe vardı ve bunların hiçbirine peygamberimiz müdahale etmemiştir sadece hanım sayısı dörtten fazla olanlara hanımlarını dört taneyle sınırlandırmalarını emretmiştir.
“Gaylan bin Seleme müslüman oldu. Câhiliye döneminde on tane karısı vardı, onlar da onunla birlikte müslüman oldular.
Allah Resûlü sallAllahu aleyhi ve sellem, ona dört tanesini alıkoyup gerisini boşamasını emretti.
İbn Ömer radıyAllahu anh. Tirmizî.
Müslüman bir erkek ikinci, üçüncü, dördüncü bir hanım almak istediği zaman, bunu gizli yapmamalıdır. Aksine bunu herkese duyurmalı ve yapmış olduğu düğün merasiminde insanlara ikramda bulunmalıdır.
Allah Resûlü sallAllahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bu evlenmeyi duyurun! Evlenme işlerini mescidlerde yapın! Üzerine de defler çalın! Çünkü, helâl ile haramı ayıran şey, onu duyurmaktır."
Aişe radıyAllahu anha. Rezîn.
Allah Resûlü sallAllahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Düğün yemeği birinci gün haktır, ikinci gün sünnettir, üçüncü gün ise gösteriştir. Her kim gösteriş yaparsa, Allah onu herkese açıklar."
İbn Mesûd radıyAllahu anh. Tirmizî.
İslâm, çok eşliliği kötü muamele yapma aracı olması için mubah kılmamıştır. Onu toplumun korunması, ferdin gözetilmesi, rezaletlerin ortadan kaldırılması için mubah kılmıştır. Evet bütün bu nedenlerden ötürü ve şer'î şartlarla beraber çok eşliliği mubah kılmıştır; onu ahlâkî ve hukukî hükümlerle koruma altına almıştır. Bu bakımdan İslâm, insanların tüm ihtiyaçlarını içinde bulunduran bir laboratuara benzer. Her fert kendi ihtiyacına ve hastalığına uygun olan şeyi ondan alır. Biri çıkıp da 'Bu laboratuarın önemi azdır, içindekiler tüm fertlerin ihtiyacını karşıla¬maya yetmiyor' diyerek onu küçümsemeye kalkışırsa, bu mâkul olmaz. Yine o laboratuarın içindeki her ilacı herkese; ihtiyacı olmayanlara da mubah kılsak bu da mâkul olmaz.
Çok eşlilik İslâm düşmanlarının ve bazı Müslümanların hoşuna gitmiyor diye, on¬ların bozulmuş mizaçlarına uymuyor diye, şehvetlerine ters düşüyor diye, onu tenkid etmeye hakları yoktur.
Allah (cc) Kuran’da insanlığın ihtiyacı olan hemen hemen her şeyi en doğru olarak bildirmiştir. Açıklanmayan şeyleride Peygamberimiz (sav) yaşayışı ve sözleriyle bildirmiştir.
Kuran’da ayetle sabit olan hehangi bir konuyu kabul etmemek, tepki duymak çok tehlikelidir insanın imanını bile götürebilir.
“Hem ayetlerimiz hakkında mücadele edenler bilsinler ki, kendileri için kaçacak bir yer yoktur.” Şura suresi 35
“Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlar için de pislikten acı bir azap vardır.” Sebe suresi 5
“O sahifelerde en doğru hükümler vardır.” Beyyine 3
“… Yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki, o herşeyi açıklayan kitapta bulunmasın.” Enam suresi 59
“İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Sana onları hakkıyla okuyoruz. Artık Allah'ın ayetlerine inanmadıktan sonra hangi söze inanırlar. Casiye suresi 6
“Şüphesiz ki, bu Kur'an'da ibadet eden bir kavim için yeterli bir öğüt vardır.” Enbiya suresi 106
Bu konunun izahı ayet ve hadisler ışığında bu şekildedir. Şüphesiz en doğrusunu Allah (cc) bilir. Yanlış yada eksik bir şey yazmış isem bu benim kabahatimdir, bunun içinde her şeyi yaratan bağaşlaması bol olan Rabbime sığınıyorum.