Gönderen Konu: Cuma günü ve namazi  (Okunma sayısı 9041 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı müteallim

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 4785
  • gizli mahzenlerde kalan tarihin yeni adresi
    • www.Libv- kamp-lintfort.de
Cuma günü ve namazi
« : 25 Kasım 2006, 07:24:06 »

Muhterem Mü’minler!
Hutbemiz, Cum’a Günü Ve Namazının Fazîlet ve Ehemmiyeti hakkındadır.
Mevlâmız, bütün zaman dilimleri içerisinde bazılarını yekdiğerlerine nazaran üstün kılmış, bunu da lütf ve keremiyle biz kullarına haber vermiş ve mü’minler için afv ve mağfiret vesîlesi yapmıştır. Hutbemin başında okuduğum âyet-i kerîmesinde Cenâb-ı Hakk: “Ey îman edenler! Cum’a günü namaz için çağırıldığı(nız) zaman hemen Allah’ı zikretmeye gidin. Alışverişi bırakın. Bu, bilirseniz, sizin için çok hayırlıdır. Artık o namaz kılınınca yeryüzüne dağılın, Allâh’ın fazlından (nasîb) arayın. Allâh’ı çok zikredin. Tâ ki umduğunuza (yani Cennet ve Cemâl-i ilâhîye) kavuşasınız” buyurmaktadır. Rasûlüllah (sav) Efendimiz de Hadîs-i Şeriflerinde: “İçinde güneşin doğduğu en hayırlı gün” buyurmuşlardır. Cum’a gününün bu derece kıymetli olmasının bir sebebi de, yine Mevlâmızın takdîri ile zuhûra gelmiş ve gelecek olan birçok mühim, ulvî hadîse bu günde meydana gelmiş ve gelecektir. Bunlardan bazıları şöyle rivâyet edilmektedir. Hz. Adem(as)’ın halkedilmesi, Cennet’ten yeryüzüne indirilmesi, tevbesinin kabul edilmesi ve rûhunun kabzedilmesi Cum’a günü olmuştur. Kıyâmetin kopması da yine o gün olacaktır. Ayrıca Cum’a gününün, mü’minler için bayram günü olduğu da beyan edilmektedir. Bu hususla alâkalı bir hadîs-i şerifte: “Hakîkat, Cum’a günü hem bayram hem zikr günüdür” buyrulmaktadır. Diğer bir Hadîs-i Şerifte de Fahr-i Kâinât Efendimiz: “Allâh-ü Teâlâ’nın her Cum’a günü altıyüzbin âzadlısı vardır ki hepside Cehennem’e girmeyi haketmiş oldukları halde (Allah cc.) onları cehennem’den âzâd eder” buyurmaktadırlar. İşte bu derece fazîleti büyük olan, insanlar için bayram, afv ve mağfiret günü olarak ilan edilen bu Cum’a gününde şuurlu bir mü’mine düşen maddî ve manevî vazîfeler nelerdir? Bu husûsu yine yüce dînimizin koyduğu ölçüler müvâcehesinde îzah etmeye çalışacağım.
Muhterem Mü’minler!
Her şeyden evvel yukarıda okuduğum âyet-i kerîme mucibince, Cum’a ezânı okunduğu zaman alışveriş ve ticâretin bırakılması îcâbeder. O gün herkes mümkün olduğu nisbette dünyevî işlerini, vaziyetini önceden ona göre ayarlamalıdır. Cum’a günü olunca tertemiz yıkanmalı, en temiz ve en yeni elbiseler giyilmeli, başkalarını rahatsız etmeyecek tarzda güzel ve hafif kokular sürünmeli ve vakitli olarak camiye gitmelidir. Yine ağız, diş ve tırnak temizliği yapılmalıdır. Gidilen cami veya mescidde okunan veya konuşulan şeyler varsa huşû ile dinlemeli, değilse kendisi Kur’ân-ı Kerîm okumalı, evrad ve ezkâr ile meşgul olmalı, çokca salevât-ı şerîfe ve istiğfâr-ı şerîf okumalıdır. Bu hususla alâkalı olarak Rasûlüllah (sav) Efendimiz: “Hakîkaten günlerinizin en fazîletlisi, Cum’a günüdür. O günde bana salâtı çok getirin. Zîrâ sizin salâtınız bana muhakkak arz olunur” buyurmaktadırlar.
Câmiye giderken başkalarına rahatsızlık verecek sarımsak, soğan ve benzerî şeyleri yememelidir. Câmiye giren kimse, herhangi bir zarûret olmadıkça, başkalarını rahatsız edecek tarzda ön taraflara geçmeye çalışmamalı, boş bulduğu münâsib bir yere oturmalıdır. Aksi halde huşû ile oturmakta olan din kardeşini rahatsız etmiş olur. Câmiye mümkün olduğu nisbette erken gitmeye gayret edilmelidir. Çünkü, Hadîs-i Şerifte de beyan edildiği üzere: “(vazîfeli) melekler Cum’a günü mescidin kapısı başına oturur da birinci (falan kişi), ikinci (filan kişi), üçüncü (şu kişi) diye yazarlar. (İmam hutbeye çıkana kadar bu hal devam eder) İmam hutbeye çıktığı vakit sahifeler kaldırılır” buyrulmaktadır. Cum’a günü yapılan vaaz, okunan hutbe dikkatli ve sessizce dinlenmelidir. Bilhâssa hatıb hutbeyi okurken değil dünyevî konuşmalar, selâm alıp vermek dahî münâsib görülmemiş men edilmiştir.
Peygamber (sav) Efendimiz Hz. Hadîs-i Şerîflerinde buyuruyorlar ki: “Bir kimse Cum’a günü gusleder ve gücünün yettiği kadar temizlenir, yağlanır veya evindeki kokulardan sürünürse, sonra (mescide) çıkarda iki kişiyi aralamaz (boş bulduğu yere oturur), sonra kendisine farz olanı edâ eder, imam hutbe irad ederken konuşmayı bırakırsa bunun ile gelecek Cum’a arasındaki hataları bağışlanır.”


24.11.206
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Çevrimdışı bin_sultan

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 341
    • http://www.teslimiyet.com.tr.tc
Cuma namazi
« Yanıtla #1 : 18 Nisan 2008, 12:36:40 »
Cuma Namazı

Allahın Selamı ve Bereketi üzerinize olsun.
Bu haftadan itibaren Cuma sohbetlerimize başlıyoruz. İnşAllah..
Bu ilk Cumamızda sizlere Cuma namazı hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
Cuma kelimesinin anlamı, içinde ibadet için toplanılan bir gün demektir. Bu kelime Arabça da CEMEA=Topladı fiilinden gelir. Bu kökten olup da dilimize giren başlıca kelimelere bir bakalım.
1-Cami: Kendisi içinde ibadet için toplanılan büyük mabet.
2-Cemaat: Camide ibadet için toplanan Müslümanlar,bir mefkure etrafında toplanan sosyal oluşum.
3-Cemiyet: Aynı idealler için birlikte olan topluluk. Mesela Kızılay Cemiyeti..
4-Cemevi: Alevi kültüründe,toplanılarak semah yapılan merkez.
5-Cuma: Haftanın beşinci günü olan Perşembeden sonra gelen ve içinde,Öğlen vakti, farz olan Cuma namazının kılındığı gün.
6-Cuma: Kur'anı kerimde bu namazın farz edilişini de anlatan surenin adı.
Şimdi Cuma namazının farziyyetini anlatan bu suredeki ayete bir bakalım. Cuma suresi son üç (9,10,11) ayeti kerime bu haftalık namazdan bahseder.
Cuma suresi 9. ayeti kerime ; Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.

Cuma suresi 10. ayeti kerime ; Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.

Cuma suresi 11. ayeti kerime ; (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."
Bu üç ayetten neler anlaşılıyor;
1-Bu gün Öğle vakti Cuma namazı bütün Müslümanlara farzdır ve alışveriş dahil her türlü aktivite bırakılıp namaza koşulacaktır.
2-Cuma günü tatil değildir ve herkes aynen namazdan sonra işine gücüne devam edecektir.
3-Cuma namazının değeri Allah katında düşünülebilecek her türlü şeyden daha üstündür.
Son ayette, Rasülüllahın Hutbede ayakta bırakıldığından söz edilir. Bunu biraz açalım. Cuma namazının farz olduğu dönemlerde Peygamberimiz tam hutbe okurken cemaate Şam'dan erzak yüklü kervanın geldiği fısıldanır. Çoktandır yolu gözlenen bu kervanın gelişini duyanlar dışarı fırlar ve Rasülüllah yalnız kalır. Derhal cemaate bu ilahi ikazlar ulaşır. Tabi o dönemler İslami kuralların madde madde ortaya konduğu dönemlerdir ve bunların hepsi bizlere de dönük uyarılardır. Cuma günün nasıl Cuma namazı farz ise hutbesi de farzdır ve onunda kuralları vardır. Şimdi de Bir Müslüman'ın Cuma namazı hakkında en az bilmesi gereken malumatı aktaralım.

Cuma Namazı

Cuma namazı, Cuma günü öğle vakti cemaatle kılınması farz olan bir namazdır.

Beş vakit namazın şartlarından başka Cuma namazının iki şartı daha vardır:

1. Vücûbunun, yâni müslüman üzerine farz olmasının şartları,
2. Sıhhatinin, yâni cuma namazının sahih olmasının şartları.

Cuma Namazının Vücûbunun Şartı Yedidir:

1. Erkek olmak, (Kadın ve hünsâ olmamak.)
2. Hür olmak, (Esir veya hapis olmamak.)
3. Mukim olmak, (Seferî olmamak.)
4. Sıhhatli olmak, ( Namaza gidemeyecek kadar hasta olmamak.)
5. Gözleri sağlam olmak, (Âmâ olmamak.)
6. Ayakları sağlam olmak, (Kötürüm olmamak.)
7. Namaza gitmeye mâni ve gitmemeyi mübah kılan bir özrü bulunmamak. (Düşman korkusu, şiddetli yağmur, çamur gibi şeyler cumaya mâni hallerdir.)

Cuma Namazının Sıhhatinin Şartı Altıdır:

1. Cuma namazı kılınacak yer, şehir olmak, (izin ve berât verilen köylerde de kılınabilir),
2. Emir veya vekilinin kıldırması,ya da Hükümetin izin verdiğ imamın kıldırması
3. Öğle namazı vaktinde kılınması,
4. Cemaatin huzurunda hutbe okumak,
5. İmamdan başka üç kişi bulunmak,
6. Cuma kılınan yer herkese açık olmak.

Cumanız mübarek olsun efendim...
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2008, 17:35:29 Gönderen: müteallim »
NANIYORSANIZ EN ÜSTÜN SİZSİNİZDİR