41. Kakao, 3-6 metre boyunda, yüksek sıcaklık ve nem
isteyen bir ağaçtır. Kendiliğinden yetiştiği ilk yer Güney
Amerika’nın ekvator bölgesi, Amazon ve Orenok
nehirleri havzasıdır. Yerliler kakao ağacını bu bölgeden
Orta Amerika kıyılarına götürmüşlerdir. Avrupalılar
kıtaya geldiklerinde yerliler arasında kakao içmek
yaygındı. İlk kez İspanyollar 18. yüzyılın sonlarına
doğru bu ağacı Filipinler’e götürdüler ve orada yetiştirdiler.
Daha sonraları kakao Güney Asya’nın bazı
adalarına ve oradan da Afrika’ya geçti. Bugün en çok
kakao üretilen kıta Afrika’dır.
Bu parçada kakaoyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Anayurdunun neresi olduğu
B) Yetişme koşulları
C) Dünyadaki yayılım alanı
D) Günümüzde en fazla nerede üretildiği
E) Hangi ülkelerde daha çok tüketildiği
42. İnsanoğlunun çevreye uyum sağlamada geliştirdiği
birçok yeni teknikle, yerleşilebilir ortamlar 1500’lü
yıllara kadar çok genişlemişti. Aşırı dik ve aşırı kurak
yerler dışında kalan ve buzla kaplı olmayan her alana,
dağınık biçimde de olsa, yerleşilmiş durumdaydı.
O tarihten beri yerleşme sınırında çok az değişiklik
olmuştur. Yalnızca Kuzey Şili, Büyük Sahra’nın merkezi
kısımları gibi yaşanması güç yerlerde madencilik
faaliyetleri dolayısıyla bazı yerleşmeler kurulmuştur.
Bu parçaya dayanarak, yerleşme sınırında 1500’lü
yıllardan sonra meydana gelen genişlemede aşağıdakilerden
hangisinin etkili olduğu söylenebilir?
A) Aşırı kurak bölgelerin azalması
B) Ülke sınırlarının değişmesi
C) Yeryüzünde yeni yerlerin keşfedilmesi
D) Kaynak gereksiniminin artması
E) İnsanların çevreye uyum sağlamayı amaçlaması
43. Paleontologlar, Tiktaalik roseae adını verdikleri timsaha
benzeyen hayvan fosiliyle ilgili bulguları yayımladılar.
Kuzey Kutbu’na 1000 km mesafedeki Ellesmere
Adası’nda neredeyse hiç bozulmamış durumda
bulunan fosil, sudan karaya geçiş sınırındaki bir hayvanın
ilk eksiksiz kanıtıdır. Adı, büyük sığ su balığı
anlamına gelen tiktaalik, suda yaşayan hayvanların
karaya geçişinin kademeli olduğunu göstermektedir.
Bu da balıkların karaya çıkmadan önce sığ sularda
bir dönem geçirdiği anlamına gelir.
Bu parçada tiktaalik fosiliyle ilgili olarak asıl vurgulanan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bulunduğu coğrafya B) Bilimsel önemi
C) Adının anlamı D) Çıkarılma süresi
E) Tahmini yaşı
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
32
44. Alzheimer olduğundan beri, onun için saatler doğrusallığını
kaybetmiş bir akışın gelişigüzel tiktakları demek.
Zaman otoyolunda hiçbir işaret levhası, hiçbir
trafik lambası yok; istediği yöne gidebilir, istediği gibi
şerit değiştirebilir. Yahut yolun tam ortasında aniden
durup gitmeyi reddedebilir. Çünkü onun yaşamında
“ilerleme” diye bir şey yok artık. Sadece kopuk kopuk
anlar var.
Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Zamanın sürekliliği kavramını yitirdiği
B) Önerileri dikkate almadığı
C) Anılarının tüm yaşamını yönlendirdiği
D) Yaşamdan beklentisinin azaldığı
E) Sayısal işlem yapmada güçlük çektiği
45. Ülkemizde haziran ve temmuz aylarında çiçek açan
okaliptüsün yaprak şekli ağacın yaşına göre değişiyor.
Avustralya ağaç florasında egemen olan okaliptüsün,
çoğu bu kıtaya özgü yedi yüzden fazla türü
var. Bazı türler de Yeni Gine ve Endonezya’da görülüyor.
Okaliptüsler bataklıkları kurutarak çevresini tarıma
elverişli hale getiriyor. Okaliptüs ormanları havanın
etkilerini yumuşatarak büyük rüzgârları engelliyor,
toz ve dumanı tutuyor, fırtına ve dolu zararlarını kısmen
önlüyor. Odunu mobilyacılıkta, kabuk, yaprak ve
tohumları da boya ve ilaç endüstrisinde kullanılıyor.
Bu parçaya göre, okaliptüsle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Bulunduğu çevreye yararlı bir ağaç olduğu
B) Dünyanın çeşitli yerlerinde farklı türlerinin yetiştiği
C) Yılın yalnızca iki ayında yapraklı olduğu
D) Birçok endüstri dalında hammadde olarak yararlanıldığı
E) Yaşlandıkça yapraklarının değiştiği
46. Amerikan otomobil üreticisi Chevrolet’nin büyük satış
beklentisiyle çıkardığı Nova modeli, en yakın pazar
olan Latin Amerika’da istenen satış miktarına bir türlü
ulaşamamıştı. Acaba Latinler otomobilin şeklini mi
beğenmediler, yoksa fiyatı mı fazla geldi diye araştırılırken
gerçek ortaya çıktı: “Nova” sözü İspanyolca’da
“gitmiyor” (no va) anlamına geliyormuş.
Bu parçada anlatılan durum, pazarlamada aşağıdakilerden
hangisinin önemini gösteren bir örnektir?
A) Yabancı dildeki ürün adlarının doğru yazılmasının
B) Ürünün pazarlanacağı ülkenin kültürel özelliklerinin
C) Pazarlanacak ürünün benzerlerinden üstün olan
niteliklerinin
D) Ürünün beklenen satış miktarının gerçekçi biçimde
tahmin edilmesinin
E) Pazarlanacak ürünün tanıtımının iyi yapılmasının
47. Kendilerine milli sembol olarak üç yapraklı yoncayı
seçen halkı gözlemlediğinizde, bu seçimin halkın mütevazı
yaşam tarzını çok iyi yansıttığını görürsünüz.
Olanla, olağanla yetinmeyi, mutlu olmayı bilen; bir
başka deyişle, yoncanın dört yapraklısını ararken
ömrünü tüketmek yerine üç yapraklısıyla yaşamına
renk katabilen insanların iç huzurunu duyumsarsınız.
Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi savunulmaktadır?
A) Huzurlu bir yaşam için, sahip olunanların değerinin
bilinmesi gerektiği
B) Gelecek kaygısı duymayanların kendilerine mutlu
bir gelecek hazırlayamayacağı
C) Geçmişin özlemiyle yaşayanların geleceğe
umutla bakamayacağı
D) Teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanmak
gerektiği
E) Maddi sıkıntıların kişiler arası ilişkileri olumsuz
etkilediği
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
33
48. VE 49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bir çağın doğruları, çoğu zaman sonraki çağların insanları
tarafından sorgulanır. Bu yüzden, bilim adamları
öne sürdükleri görüşlerin gelecekte değişikliğe
uğrayabileceğini kabul etmelidirler.
48. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada söylenenleri
destekleyen bir örnektir?
A) Teleskobun bulunmasıyla evrenin daha uzak
noktalarının incelenebilmesi
B) Maddenin en küçük ve bölünemez parçası olarak
kabul edilen atomun parçalanabilmesi
C) Işık hızının ses hızından sonra ölçülmesi
D) Barutun bulunmasıyla savaş tekniklerinin değişmesi
E) Gen teknolojisindeki ilerlemelerle bitkilerin verimliliğinin
artırılması
49. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Bilimle teknolojinin birbirini etkilediği
B) Bilimsel çalışmaların sabır ve özveri gerektirdiği
C) Bilimsel araştırmaların belli bir yöntemle yürütüldüğü
D) Bilimde doğruların değişebileceği
E) Bilimsel bulguların günlük yaşama uygulanmasının
zaman alabileceği
50. VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Çok eski çağlarda insanlar havanın neden karardığını,
geceleri güneşin nereye gittiğini ve yıldızların aslında
ne olduğunu bilmediklerinden, akşam olunca
korkuyorlardı. Bu nedenle, gerek bunları gerekse Ay’
ın biçim değiştirmesi, Güneş ve Ay tutulmaları gibi diğer
doğa olaylarını açıklamak için öyküler uyduruyorlardı.
50. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
biçimde öykü uydurmanın bir örneği olamaz?
A) Hintlilerin, yıldızların parlayıp sönmesini bin gözlü
Varuna’nın gözlerini açıp kapaması şeklinde
yorumlaması
B) Çin’de, Güneş tutulmasına Güneş’i yutmaya çalışan
ejderhanın neden olduğuna inanılması
C) Mısırlıların, Ay’ın küçülmesini siyah domuzun
Ay’ı yemesine bağlaması
D) Eski Yunan’da, Güneş tanrısının atlarını dinlendirdiği
zaman gece olduğuna inanılması
E) Mayaların Dünya’yı, her birine bir ağaç ve kuş
adı verdikleri dört bölgeye ayırması
51. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
hangisine ulaşılabilir?
A) Gökyüzündeki nesneler her zaman insanlar için
yeryüzündeki nesnelerden daha fazla merak konusu
olmuştur.
B) İnsanlar gerçek nedenini bilmedikleri olayları inanışları
doğrultusunda anlamlandırmışlardır.
C) İnsanlar toplumsal hayatı sürdürmek için öykülerden
yararlanmışlardır.
D) İnsanların doğa olaylarını açıklama isteği teknolojik
gelişmelerle paralel biçimde artmıştır.
E) İnanışlar, eski dönemlerde yaptırım aracı olarak
kullanılmıştır.
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
34
52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Güneş tutulmasının oluşabilmesi için Ay’ın yeniay
safhasında bulunmasının yanı sıra Dünya, Ay ve Güneş’in
aynı doğrultuda olması gerekir. Tam, halkalı ve
parçalı olmak üzere üç tür güneş tutulması vardır.
Güneş tutulmasının tam veya halkalı oluşu Ay’ın
Dünya’ya uzaklığına bağlıdır. Parçalı oluşu ise gözlem
yeri, Ay ve Güneş arasındaki açıyla ilgilidir, yani
her üçünün tam olarak aynı doğrultuda bulunmamasının
bir sonucudur. Ay Güneş’ten küçük olmasına
karşın Dünya’ya daha yakın olduğundan, Dünya’dan
bakıldığında Ay’la Güneş aynı büyüklükte görülür.
Bunun sonucunda, Güneş’in tamamı Ay tarafından
birkaç dakika örtülür ve tam tutulma olur. Tam Güneş
tutulması diğer tutulma türlerine göre çok daha
önemlidir. Tam tutulma sırasında yapılacak gözlemlerde
Güneş’in dış tabakalarıyla ilgili önemli bilgiler
elde edilir.
52.
I. Uzaklık
II. Açı
III. Hava koşulları
Bu parçaya göre, Güneş tutulması türlerinin belirlenmesinde
yukarıdakilerden hangilerinin rolü
vardır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
53. Bu parçaya göre, tam tutulma aşağıdakilerden
hangisi bakımından önemlidir?
A) Güneş hakkında araştırma yapılmasına olanak
sağlama
B) Ay’ın yüzey şekillerinin oluşumu hakkında bilgi
verme
C) Öteki tutulma türlerinden daha uzun sürme
D) Gündüz saatlerinde yıldızları görmeye olanak
sağlama
E) Güneş tutulmasının izlendiği yerlerde turizm olanakları
yaratma
54. VE 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Nasıl roman yazarının eseri dünyaya eklenmiş yeni
bir taş parçasıysa, okurun eylemi de öyledir. Yazarla
birlikte okur da yontmaya başlar, taşın içinde gizleneni
bulup çıkarmaya çalışır. Bu yüzden okuduğum romanların
nasıl başladığına dikkat ederim hep. Çünkü
okumak benim için büyüleyici bir şeydir; bir keşiftir,
daha önce hiç çıkılmamış bir ada gibidir. Üstelik romanın
tamamı yazarın fikri olsa da bir kısmı da benimdir;
benim elimden, benim zihnimden çıkar.
54. Bu parçada, “taşın içinde gizleneni bulup çıkarmaya
çalışma” sözü okurla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisini ifade etmektedir?
A) Romanın akıcılığına kendisini kaptırması
B) Anlatılanların gerçekliğini sorgulaması
C) Kendisini roman karakterlerinin yerine koyması
D) Yazılanları hızla ve atlayarak okuması
E) Yazarın asıl ne anlatmak istediğini araması
55. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılabilir?
A) Bir romanın nasıl bittiği, ilk cümlesinden tahmin
edilebilir.
B) Günümüz roman yazarları farklı konu arayışları
içindedirler.
C) Okur, yazılanları yorumlayarak onlara yeni boyutlar
kazandırır.
D) Roman yazarları, eserlerinin tüm okurlarda farklı
duygular uyandırmasını ister.
E) Okuyucu tarafından eleştirilen yazarlar, daha iyi
eserler üretmeye yönelirler.
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
35
56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Fransız düşünür Paul Ricoeur, “Çeviri, kültürlerin çoğulluğu
ve insanlığın birliği arasındaki yoldur.” demiş.
Buna, çeviri yapan kişinin, yazarın bireysel duruşunu
başka bir kültürün bireylerine aktarmayı üstlendiğini de
eklemek gerekir. Yani çevirmen, bir kültürü tüm yabancılığıyla
aktarmayı seçebilir ya da çevireceği dilde ona
bir karşılık arayabilir. Örneğin, İngilizlerin çok alışık oldukları
yemekleri “fish and chips”i Türkçeleştirirken, bu
yemeğin gerçekten ne olduğunu iletecek biçimde “balık-
kızarmış patates” demek yerine, yarattığı duyguyu
iletebilmek için “balık-ekmek” diyebilir.
56. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine
ulaşılabilir?
A) Fransa’da birebir çeviriye çok önem verilmektedir.
B) Yemek konusunda yazılmış eserleri çevirmek
çok zordur.
C) Bir çevirmen, beğendiği yazarların eserlerini çevirirken
daha başarılı olur.
D) Bir dil ne kadar zenginse o dilde yazılmış eserler
o kadar zor çevrilir.
E) Çeviride kültürel farklılıklara sadık kalmakla ortak
değerleri yansıtmak arasında bir yol bulmak gerekir.
57. Bu parçaya göre, çevirmenin çeviri yaparken aşağıdakilerden
hangisi konusunda karar vermesi
gerekir?
A) Yazarın dünya görüşünü benimseyip benimsememek
B) Yazarın verdiği yerel örnekleri olduğu gibi aktarıp
aktarmamak
C) Çevrilecek eserin bölümlerinin yerlerini değiştirip
değiştirmemek
D) Çevrilecek dilde geniş bir okuyucu kitlesi olup olmadığını
araştırmak
E) Yabancı dilde deyim veya terim kullanıp kullanmamak
58. VE 59. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
1980’lerin başlarında, sanat ve kültür haberlerinin gazete
satışlarına katkısı olmayacağı düşüncesi yaygın
olduğundan çok az gazete kitap eki çıkarırdı. Son zamanlarda,
neredeyse tüm gazetelerin kitap eki var.
Hafta içinde ya da hafta sonunda verdikleri eklerde,
farklı niteliklerde, düzeylerde ve farklı yaklaşımlarla
da olsa bu konuya azımsanmayacak ölçüde yer ayırıyorlar.
Kitap tanıtımlarının gazetelerin içeriğinde
böylesi önem kazanmasının nedenleri ne olabilir?
Okur sayısında çok büyük bir artış olduğunu sanmıyorum.
Ama yayımlanan kitap sayısında artış olduğu
kesin. Kitap eklerinin aldığı ilanlar, o eklerin yayım
masrafını karşılıyor mu? Yayın piyasası bu kadar büyüyor
mu? Bu soruların yanıtları ayrıntılı biçimde araştırılabilir.
Ama sanıyorum ki kitap ekleri gazetelere
her şeyden önce saygınlık getiriyor.
58. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Gazete satışlarının son zamanlarda arttığı
B) Reklamı yapılan kitapların daha çok sattığı
C) Yayınevlerinin sayısının arttığı
D) Kitap eklerinin gazete çıkarma işini güçleştirdiği
E) Kitap eklerinin gazetelere değer kazandırdığı
59. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
hangisine ulaşılabilir?
A) Gazetelerin kitap ekleriyle ilgili anlayış değişmiştir.
B) Basın dünyasına yeni gazeteler katılmıştır.
C) Yayınevlerinin teknolojik donanımları yenilenmiştir.
D) Okur sayısı, kitap sayısındaki artıştan etkilenmiştir.
E) Bazı yayınevleri hem gazete hem de kitap yayınlamaktadır.
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
36
60. – 62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Sinemaya geçmeden önce tiyatro yönetmenliği yapan
Elia Kazan İhtiras Tramvayı’nı sahneye koyarken
oyunun yazarı Tenesse Williams provalara gelmiş ve
eserinin sahnelenişini beğenmemiş. Ama yönetmene
bunu söyleyerek onun sanatını eleştirir duruma düşmek
yerine şöyle demiş: “İyi ya da kötü insan yoktur.
Herkes birbirini kendi egosunun çatlaklarından seyreder.
Dolayısıyla hayat bir yanlış anlaşılmalar bütünüdür.”
60. Bu parçaya göre, Elia Kazan’la ilgili olarak aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Romanların tiyatroya uyarlamalarını kendisi yapmıştır.
B) Tiyatro yönetmenliğinde, klasik eserleri sahnelemeye
ağırlık vermiştir.
C) Tenesse Williams’ın diğer eserlerini de sahnelemiştir.
D) Tenesse Williams ile aynı çağda yaşamıştır.
E) Yönettiği oyunlar seyirciler tarafından çok beğenilmiştir.
61. Bu parçada, “birbirini kendi egosunun çatlaklarından
seyretmek” sözüyle aşağıdakilerden hangisi ifade
edilmek istenmiştir?
A) Başkalarını değerlendirirken kişinin kendi benliğinin
etkisinde kaldığı ve yansız olamadığı
B) Herkesin kendisinde kusur bulma eğiliminde olduğu
C) Her olaya farklı bir açıdan bakılması gerektiği
D) Karşılaşılan kişilerin olumsuz özelliklerinin daha
kolay hatırlandığı
E) Eleştirinin, kişinin kendini geliştirmesinde etkili
olduğu
62. Bu parçaya göre, Tenesse Williams’ın, eserinin
sahnelenişini beğenmediğini yönetmene söylememesinin
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oyunun tiyatroya değil, sinemaya daha uygun
olduğunu düşünmesi
B) Kendi fikirlerine önem verilmeyeceğini düşünmesi
C) Yönetmenin, yönetmenliğine saygı duyması
D) Fikrini söylediğinde başka eserlerinin sahnelenmeyeceğinden
endişe etmesi
E) Kendi eserinde bazı eksiklikler olduğunu fark etmesi
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
37
63. – 65. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
İstanbul’un yaz-kış gezilen şirin ilçesi Şile, Karadeniz
kıyısına boylu boyunca uzanmış; denizin, kumun, yeşilin,
tarihin kucaklaştığı bir yer. Şile Rumca’da mercanköşk
anlamına geliyor. Bir zamanlar Şile bu güzel
kokulu çiçekle kaplıymış. 1859 yılında Fransızlara ait
Fenerler İdaresi tarafından yaptırılan ve Şile’nin sembolü
olan tarihi deniz feneri, Türkiye’nin en büyük feneri
olarak biliniyor. Deniz seviyesinden 60 metre
yükseklikte yer alan fenerin ışığı, 20 deniz mili uzaktan
görülebiliyor. Şile’yi tüm dünyaya tanıtan en önemli
kültür varlığı ise teri emdiği için son derece
sağlıklı olan bezi. El tezgâhlarında üretilen Şile bezinden
yapılan ürünlerin satışı, önemli miktarda turizm
geliri sağlamaktadır.
63. Bu parçada Şile’yle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Turistik bir ilçe olduğu
B) Karadeniz kıyısında yer aldığı
C) Adını bir çiçekten aldığı
D) Nüfusunun hızla arttığı
E) İstanbul’a bağlı olduğu
64. Bu parçada Şile beziyle ilgili olarak aşağıdaki sorulardan
hangisinin cevabı vardır?
A) Kullanılan motiflerin özel bir anlamı var mıdır?
B) Neden sağlıklıdır?
C) Hangi renklerde dokunmaktadır?
D) Üretim aşamaları nelerdir?
E) Yüksek fiyatla mı satılmaktadır?
65. Bu parçada deniz feneriyle ilgili olarak aşağıdaki
bilgilerden hangisi yoktur?
A) Kesme taştan yapıldığı
B) 19. yüzyılda inşa edildiği
C) Türkiye’deki en büyük fener olduğu
D) Fransızlar tarafından yaptırıldığı
E) Işık menzilinin 20 deniz mili olduğu
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
38
66. – 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Laos, Lao dilinde “bin filin ülkesi” anlamına geliyor.
Dağlar ve geçit vermez ormanlar yüzünden, Laos
halkı taşımacılıkta, tarımda, turizmde en çok fillerden
yararlanıyor. Doğasının çetin olması ve denize kıyısı
olmaması nedeniyle sanayi yatırımını ülkeye çekemeyen
Laos, tüm ümidini turizme bağlamış durumda.
Başkent Vientianne, ülkeye gelen turistlerin ilk uğrak
yeri. 1990’lı yılların başlarında ulaşım zorluğundan
dolayı oldukça fakir bir kasaba olan Luang Phrabang,
turizm sayesinde zenginleşen kentlerden biri. Doğa
yürüyüşleri, göletlerde yüzme, kanolarla nehir gezileri,
fil safarileri gibi etkinlikler ve ülkenin çeşitli bölgelerinde
keşfedilmeyi bekleyen 600’den fazla mağara
doğa tutkunlarına oldukça çekici geliyor. Halkın ibadet
ettiği Budist ve Hindu tapınakları ve farklı özelliklere
sahip çok sayıda Buda heykeli sayesinde din
turizmi de canlılığını koruyor.
66. Bu parçadan Laos’la ilgili aşağıdaki bilgilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) İnanç biçimi
B) Gelir kaynakları
C) Doğal yapısı
D) Turizm olanakları
E) Nüfus özellikleri
67. Bu parçaya dayanarak, ülkenin Laos adını almış
olması aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?
A) Hayatın sürdürülmesinde fillerin önemli rolü olmasına
B) Ülkedeki kutsal mekânların çok uzun süredir
korunmasına
C) Bölgede en çok konuşulan dilin Lao dili olmasına
D) Ülkenin çeşitli yerlerinde mağaraların bulunmasına
E) Doğasının çeşitlilik göstermesine
68. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir örnek
vardır?
A) Spor etkinliklerinin hem vücut sağlığını hem de
kişiler arasındaki ilişkileri güçlendireceğine
B) Farklı kültürlerden kişilerin aynı amaç için birlikte
çalışabileceğine
C) Olumsuz ekonomik koşulların kişilerin psikolojisini
olumsuz etkileyerek toplumsal gerginliğe yol
açabileceğine
D) Olumsuz olarak nitelendirilen bazı koşulların iyi
değerlendirildiğinde olumlu sonuçlar doğurabileceğine
E) Günümüzde turizmin, tarım ve endüstriden daha
fazla gelir getireceğine
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
39
69. – 71. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Son yıllarda sanat tarihçilerinin değerlendirmeleriyle
dikkatleri üzerine çeken ve Bursa’nın simgesi olmaya
aday nitelikte olan Irgandı Köprüsü, eriyen kar sularının
coşkun akışını Bursa Ovası’na yönlendiren Gökdere
üzerindeki ikinci köprü. 1442’de Irgandılı Hoca
Musluhiddin’in babası Pir Ali tarafından yaptırılan
köprünün üzerinde 30 dükkân, han, ahır ve depolar
bulunuyormuş. Irgandı Köprüsü, yüzyıllar boyunca
yolculara geçiş sağlamanın yanı sıra doğuyla batı
arasında ticari ve kültürel alışveriş köprüsü olarak da
bir işlev üstlenmiş. Bu özellikleriyle ele alındığında
köprü dünyanın, üzerinde çarşı bulunan dört köprüsünden
biridir. Uzun süren ilgisizlikten sonra, aslına
uygun olarak restore edilen köprüdeki çarşıda hat,
ebru, minyatür, tezhip, ahşap oymacılığı gibi geleneksel
Türk el sanatlarının güzel örnekleri sergilenmektedir.
69. Bu parçaya dayanarak, Irgandı Köprüsü’yle ilgili
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Eriyen kar sularından olumsuz etkilenmiştir.
B) Uzun süre bakımsız kalmıştır.
C) Yapıldığı dönemde ünlü gezginler tarafından ziyaret
edilmiştir.
D) Yapı malzemesi olarak taş kullanılmıştır.
E) Yörenin en büyük köprüsüdür.
70. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, Irgandı
Köprüsü’nün geçmişteki işlevlerinden biri değildir?
A) Doğu ve Batı kültürlerinin buluşmasına zemin
hazırlamak
B) Yolcuların alışveriş yapabilmelerine olanak sağlamak
C) Tüccarlara ve yolculara konaklama olanağı sağlamak
D) Yöre insanı için geçim kaynağı olmak
E) Türk el sanatlarının unutulmamasını sağlamak
71. Bu parçaya göre, Irgandı Köprüsü hangi özelliği
bakımından dünyanın dört köprüsünden biridir?
A) Üzerinde dükkânların yer alması
B) 15. yüzyılda yapılmış olması
C) Gökdere üzerinde bulunması
D) Adını, yaptıran kişinin memleketinden alması
E) Restore edilerek yeniden canlandırılması
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
40
72. – 74. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bir cumartesi günü Ali, Burak, Hüseyin adlı erkeklerle,
Ceren, Demet, Eda, Fatma adlı kızlar sinema, tiyatro
ya da maça gitme seçeneklerinden birini tercih
etmiştir. Bu kişilerin tercihleriyle ilgili olarak aşağıdaki
bilgiler verilmiştir:
• Eda sinemaya gitmiştir.
• Burak, Ceren ile aynı yere gitmiştir; Demet
ise onlardan farklı bir yere gitmiştir.
• Tiyatroya yalnızca iki kız gitmiştir.
• İkisi erkek, biri kız olmak üzere üç kişi maça
gitmiştir.
72. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur?
A) Demet maça gitmiştir.
B) Ali maça gitmiştir.
C) Fatma sinemaya gitmiştir.
D) Hüseyin ve Burak maça gitmişlerdir.
E) Eda ve Ceren farklı yerlere gitmişlerdir.
73. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Hüseyin maça gitmiştir.
B) Ali sinemaya gitmiştir.
C) Burak ve Ceren sinemaya gitmişlerdir.
D) Ali ve Eda farklı yerlere gitmişlerdir.
E) Hüseyin ve Fatma farklı yerlere gitmişlerdir.
74. Aşağıdakilerden hangisinin, nereye ve kimlerle
gittiği kesin olarak bilinmektedir?
A) Ali B) Hüseyin C) Ceren
D) Demet E) Eda
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
41
75. – 77. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Katılımcıların “evet” (E) ya da “hayır” (H) biçiminde yanıtladığı
beş sorulu bir ankette Aylin, Barış, Cemil, Demir
ve Ercan adlı kişilerin yanıtlarıyla ilgili şunlar bilinmektedir:
• Herkes her soruyu yanıtlamıştır.
• Aylin, üç tanesi art arda olmak üzere dört soruya
H yanıtını vermiştir.
• Barış, iki tanesi art arda olmak üzere üç soruya
E yanıtını vermiştir.
• Aylin ve Ercan ikinci soruya H yanıtını vermişlerdir.
• Barış, Cemil ve Demir dördüncü soruya H
yanıtını vermişlerdir.
• Demir, her soruya bir öncekinden farklı yanıt
vermiştir.
• Cemil, tüm sorulara aynı yanıtı vermiştir.
• Ercan, iki soruya Cemil’den farklı yanıt vermiştir.
75. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur?
A) Ercan, üçüncü soruya E yanıtını vermiştir.
B) Aylin, üçüncü soruya E yanıtını vermiştir.
C) Ercan, dördüncü soruya E yanıtını vermiştir.
D) Barış, üçüncü soruya H yanıtını vermiştir.
E) Demir, ikinci soruya H yanıtını vermiştir.
76. Aşağıdakilerin hangisinde verilen iki kişinin de
birinci soruya H yanıtı verdikleri kesindir?
A) Aylin ve Barış B) Aylin ve Cemil
C) Barış ve Demir D) Cemil ve Ercan
E) Demir ve Ercan
77. Bu bilgilere göre, Barış, ikinci, üçüncü ve beşinci
sorulardan hangilerine kesinlikle E yanıtını vermiştir?
A) Yalnız ikinciye B) Yalnız üçüncüye
C) Yalnız beşinciye D) İkinci ve beşinciye
E) Üçüncü ve beşinciye
A
DGS-2006
Diğer sayfaya geçiniz.
42
78. – 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Ahmet, Cem, Faruk, Hasan adlı erkeklerle, Burcu, Didem,
Elif, Gizem adlı kızlar bir iş yerine yaptıkları iş
başvurusu üzerine, bir gün içinde sırayla mülakata
çağrılmışlardır. Mülakatlarla ilgili olarak aşağıdaki bilgiler
verilmiştir:
• Mülakatlar 09.00’da başlamıştır ve adaylar
yarımşar saat arayla görüşmeye alınmıştır.
• 12.00’de öğle yemeği için ara verilmiş ve mülakatlara
13.00’te tekrar başlanmıştır.
• Cem, mülakata 2. sırada girmiştir.
• Hasan, mülakata 10.30’da girmiştir.
• Ahmet, mülakata Elif’ten hemen sonra ve öğleden
önce girmiştir.
• Burcu, mülakata öğleden sonra girmiştir.
• Mülakata ilk giren aday erkektir.
78. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur?
A) Burcu, mülakata 7. sırada girmiştir.
B) Gizem, mülakata 8. sırada girmiştir.
C) Hasan, mülakata Elif’ten hemen önce girmiştir.
D) Ahmet, mülakata Burcu’dan hemen önce girmiştir.
E) Didem, mülakata Cem’den hemen sonra girmiştir.
79. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Didem, mülakata öğleden sonra girmiştir.
B) Elif, mülakata öğleden önce girmiştir.
C) Gizem, mülakata 10.00’da girmiştir.
D) Ahmet, mülakata 11.30’da girmiştir.
E) Faruk, mülakata 13.00’te girmiştir.
80. Aşağıdakilerin hangisinden sonra kimin mülakata
girdiği kesin olarak bilinmektedir?
A) Ahmet B) Cem C) Didem
D) Faruk E) Gizem
TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.[/size]