Ali Erenden yeni bir kitap tavsiyesi
Bir CD ve bir kitabın düşündürdükleri
İSAV (İslâmî İlimler Araştırma Vakfı) zaman zaman düzenlediği toplantılardaki konuşmaları kitaplaştırıyor. 2004'te 17-18 Nisan'daki toplantının konusu "Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri" idi. Konuşmalar güzeldi, kitaplaştırılmasını bekliyordum. Aynı isimle kitaplaştırmışlar; 407 sah. (Ensar Neşriyat, Tel: 0212/513 43 41-513 03 09 Faks: 0212/522 46 02)
Tahtakale'de esnaflık yapan ve böyle meseleleri yakından takip eden bir dostum var. O, bu kitabı bana hediye etti. Sohbet esnasında da yaşadığı bir hadiseyi anlattı:
"Zaman zaman, arabamla Fener Rum Patrikhanesi'nin önünden geçtiğim olur. Birkaç gün önce, her zaman geçtiğimiz o yoldan geçiyordum. Baktım, yolu kapatmışlar. ?Bu yol niye kapalı?' diye sordum. Birisi, ?Valilik kapattı' dedi. Ben, ?Kardeşim, valilik bu yolu durup dururken niye kapatsın?' deyip biraz üzerinde durunca, Patrikhane'nin bekçisi, ?Biz kapattık' dedi. ?Her zaman geçtiğimiz yolu nasıl kapatırsınız?' deyince şu karşılığı verdi: ?Kapatılabilir. Çünkü, burası Vatikan gibi bir devlet.' Hocam, üstelik, bunu bana söyleyen Türk."
Vaziyeti yerinde görmek isteyenler, Fener'e kadar uzanıversinler. Tabiî, onlar yolu geçişe açmadan ve o sözlerini değiştirmeden...
"Fener Rum Patrikhanesi, devlet içinde devlet yapılmak isteniyor; Vatikan yapılmak isteniyor" çığlıklarına kulak tıkayanlar duysun diyeceğim, ama zannetmem ki duysunlar...
¥
Bugünlerde, elden ele dolaşan bir CD'den bahsediliyor; hararetle, "Seyrettin mi?" diyorlar. Seyretmedim, ama merakım iyice arttı. Pazar günü STV'deki bir programdan bu CD'nin muhteviyatını öğrendiğimi zannediyordum, fakat daha çok şeyler olduğunu söylüyorlar.
Şimdilik şunu söyleyebilirim: STV'deki müdafaa şeklindeki programda yapılan cevaplamalar şahsen beni tatmin etmedi. Çünkü, esasla alâkalı cevaplar değildi. Siz İstanbul Boğazı'ndan sorarken, karşınızdaki şahıs Çanakkale Boğazı'ndan bahsederse, bu cevap cevap sayılmaz. Bahsettiğim program işte öyleydi.
Meselâ, programın bir yerinde, "Madem Dinlerarası Diyaloğu tenkit ediyorlar; öyleyse bu tenkidi yapanlarla da diyaloğa geçelim" dediler. Böyle diyorlar, ama tersini yapıyorlar. Bunu, yaşayan biri olarak söylüyorum.
Sene 2000... Bir tenkit yazım üzerine diyalog faaliyetlerini, Onursal Başkanı Sayın Fethullah Gülen olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan Cemal Uşşak Bey aradı; "Hocam, bir görüşelim; bu konuda size bilgi verelim" dedi. Gittim; hem de iki defa. Birinde gazetemiz yazarlarından Ali Erkan Kavaklı Bey de vardı. Bilgi verecekler ya, -ikramları için teşekkür ederim de- yemek verdiler, çay verdiler, vakit geçiyor bir türlü sadede gelmiyor, bilgi vermiyorlar. Nihayet zar-zor meseleyi ben açtım. Cemal Bey'le konuşuyoruz. Konuşma öyle bir vaziyet aldı ki, Ali Erkan Bey, "Cemal Bey, bunun müdafaa edilecek hiçbir tarafı yok" demek mecburiyetinde kaldı. Sütun müsait olsa da konuşulanları daha geniş anlatabilsem, epey gülersiniz.
Biz senelerdir, "Arkadaşlar yapmayın, etmeyin. Size, Hıristiyan ve Yahudilerle niçin konuşuyorsunuz diyen yok; konuşun, ama taviz vermeyin" desek de, bizi duymayıp habire, "Dinimizi tebliğ etmek için onlarla konuşmak şart değil mi?" diyorlar. Ne tebliği! Hangi tebliğ?
Soruyorum; "Hz. Muhammed, bir kimse bana inanmasa da cennete girer" dedi şeklinde Peygamberimiz'e iftira atmak İslâmı tebliğ mi? "Camideki manevî havayı kilisede de hissetmemek mümkün mü?" demek tebliğ mi? "İnsan bir yaratıcının varlığını kabul etsin de ister Zerdüşt, ister Budist olsun, yine cennete girer" demek, İslâm inancının temeline dinamit koymak değil mi? 1000 yıllık medresenin duvarlarını haç ve Yahudi yıldızıyla doldurmakla kalmayıp, çan sesiyle karışık ezan okutup, bir de bu manzara karşısında gözlerinin yaşardığını söylemek, tebliğ mi? "Bir gün gelip Hıristiyan ve Yahudilerin Ayasofya'da ibadet ettiklerini hayal ediyorum" diyen bir papazı alkışlamayı, İslâm'ın hangi inanç maddesine sığdıracağız? Bunların hangisi yalan?
Bunları, haberi olmadığı için, son günlerde diyaloğun lehinde konuşan Sayın Hayrettin Karaman Hoca'ya da, hususiyle bildirmek istedim.
Ali Eren