Gönderen Konu: Disiplin mi? Hoşgörü mü?  (Okunma sayısı 2948 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İsra

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 7482
Disiplin mi? Hoşgörü mü?
« : 16 Aralık 2012, 06:51:18 »

“Sen sadece dayaktan anlarsın” “Merhametten maraz doğar” “Yeter artık ağlama diyorum kaç kere orayı elleme dedim sana” “Elini sürme evladım yanacaksın sonra gene ben uğraşacağım” “Ne yaramaz çocuk bu, sen hiç hayır demeyerek şımartmışsın iyice”
 
Dünyanın en masum, en nazenin, en insani duygusudur merhamet… Rahman sıfatıyla hiçbir canlıdan esirgenmeyen bu masum duygu hangi kaygıyla annenin babanın kalbinden geçmez?
 
Türk Tipi Anne Babalar…
 
Kesinlikle sevgi dolu, merhametli, yufka yürekli, kıyamayan lakin damarına basıldı mı cellâtlara taş çıkartan. Kuralları hiç sevmeyen ama kural koymaktan haz duyan, içinde gerçekleştiremediklerini çocuk üzeriden gerçekleştirmeye çalışan çocuğun kendini gerçekleştirmesine asla müsaade etmeyen anne babalar…
 
Çocuğuna ‘kıyamayıp’ sabah namazına kaldırmaz ‘oruç tutmasına’ dayanamaz lakin en acımasız hakaretlere beddualara maruz bırakmaktan da geri kalmazlar. Eminim birçoğumuz çevremizde, kendi dünyamızda, yakınlarımızda, sokakta, otobüste vs… bu tipik davranışlarla karşılaşıyoruz.

Aslında hiçbir anne baba bile bile insanlığını kaybetmediyse çocuğuna zarar vermek istemez lakin bazen disiplin uygulandığı sanarak bazen merhameti merhem olsun diye iki duyguyu yanlış şekilde kullanır.

Bazen aşırı gevşek, bazen ensesinden düşmeyen, bazen hep hayırcı bazen kesintisiz “evet” cilik istikrarsızlığı, denetimsizliği çocuğun ruhunu kare kare işlemektedir. Ve bu sürünceme kesintisiz nesilden nesile devam etmektedir.

Tutumumuz kendi ruh halimize göre şekillenirse kendi ruh halini kontrol edemeyen, kendi gereksinimleriyle başkalarınınki arasındaki dengeyi kuramayan bireyler yetişir.
 
Disiplin ve hoşgörü birbirinden ayrı kavramlar mı?
 
Ayrı gibi görünen aslında birbirini içinde barındırabilen kavramlardır. Şefkat en etkili disiplin araçlarından biridir. Disiplin yöntemlerini belirleyen Hoffman’a göre sevgiden mahrum bırakma, cezalandırma, fiziksel cezanın neticesi hep olumsuzken; sevgi ve şefkat diliyle disiplinin neticesi olumludur.
 
İbn Miskeveyh “dayak ve baskı, çocuğu ve genci kötü alışkanlığa sevk eder. Çocuk bu nedenle kötü bildiği ve gizli yapmakta olduğu şeyleri alışkanlık edinir ve bu yönde riyakâr bir kişilik kazanır.” der.
 
Sıcak kucaklayıcı bir sevgi dili, hatalara makul ölçüde göz yumma, sabır ve tahammüllü olma, bağışlayıcı, hoşgörülü olma disiplin ve otokontrol duygusunu da bu dille kazanma çocuğun iradesini her şart ve durumda kontrol edebilmesini sağlar.

Bir annenin merhamet duygusuyla hareket edip çocuğunu sabah namazına uyandırabilmesi hem şefkatli bir kalbi hem de disiplinli iradi bir davranışı gerektirir ve çocuğa da kazandırır.
 
Şefkat diliyle disiplin nasıl olur?
 
Özellikle 4 yaşına kadar çocuğa mümkün olduğunca “hayır” demeden doğru olanı anlatmak çevrenin kontrol edilmesiyle mümkün olabilir. Çocuğa rahatça dolaşabileceği, zararlı şeylerden arınmış bir mekân çocuğun güvenli ve rahat bir şekilde bilgi arayışına eşlik eder. “Elleme” “Uzak dur” “Ne yapıyorsun sen çekil oradan” gibi son derece merhamete dayalı olarak (!) çocuğa zarar gelmesin diye söylenmiş masum birer çıkıştır anne için.

Lakin çocuğun gözünde ve aslında annenin de vicdanında tahammülü zor, duygudan mahrum edilmiş ve neye uğradığını şaşırtan tepkilerdir sadece. O an için geri çekilen çocuk en ufak bir anne yokluğunda aynı şeyi deneyecektir. Bu ergenlikte yetişkinlikte de aynı duygularla devam eden bir otokontrolsüzlüğe dönüşür. Hâlbuki yapılması gereken birkaç davranış örnekleyebiliriz.
 
Açıklama yapma, mimiklerinde bu sözlü ifadeye eşlik etmesi gerekir, “Bıçakla oynarsak canımız çok yanar kızım ya da oğlum, bu senin için çok tehlikeli, gerekli olduğunda benden yardım istemelisin.” İleriki dönemlerde de olur da parmağımızı kesersek bunun canımızı çok yaktığını belirtmek pekiştirebilir kararlılığımızı.
 
Başka bir yöntem dikkatini başka bir yöne çekmek olacaktır. Özellikle kısa süreli problemlerin çözülmesinde olumlu bir disiplin yöntemidir. Anne mutfakta pasta yaparken, onun yanında başka şeylerle ilgilenip, mikser vazifesi gören çocuğumuza ‘dur, yapma’ yerine, elimizdeki hamurdan verip, “bununla sen de pasta yapar mısın”
gibi başka şekilde dikkatini dağıtmak gerekir.

Şayet dikkati dağılmayan 5 yaş gibi inat döneminin tuttuğu bir dönemde ise -ki bundan öncesinde bu davranışlar sağlıklı olursa tutturma olmaz- görmezden gelmenin çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Sakinliğimizi, sabrımızı bozmadan yavaşça yanına eğilip, ellerini tutup, göz teması kurup, neden onu alamadığımız izah edilebilir.

Devam ederse duygularımızdan söz edip duygusal bağ kurabiliriz çocuğumuza. Bir diğer yapılabilecek olumlu ve şefkatli disiplin yöntemi ödüllendirmedir. Lakin bu hususa çok dikkate dilmesi gerekir. Ödüllendirmenin rüşvete dönüşmemesi, alıştırılmaması, tehdit unsuru olarak kullanılmaması mühimdir. Özellikle ödülün davranışın öneminin önüne geçmemesi gerekir.
 
İyi davranışı vurgulamak kötü davranışı engellemekten çok daha ‘istendik’ ve ‘kalıcı’ değişimler oluşturur.

Hilal Çorbacıoğlu
Eğitimci-Yazar