Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun oluşturduğu ve Doç. Dr. İlhan Yıldız, Dr. Bünyamin Okumuş, Dr. Muhlis Akar, Mustafa kahraman ve Ercan Eser'den oluşan Komisyon'da “başörtüsü meselesi” ele alınırken, gündeme bir rapor geldi. Raporun sahibi Dr. Bünyamin Okumuş'tu…Bu mesele tam bir ay boyunca tartışıldı…
Haberevet Muhabiri’nin araştırmasından çıkan sonuca göre,
Okumuş, gündeme soktuğu raporda “Başörtüsünün Allah’ın emri olmadığını, sadece geleneksel bir unsur olduğunu öne sürüyor ve Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu konuda tepkileri göze alarak bir fetva yayınlamasını talep ediyordu. Bu talebe diğer dört üyeden hemen itiraz geldi. Konunun uzmanları İlhan Yıldız, Muhlis Akar, Mustafa Kahraman ve Ercan Eser, başörtüsünün Allah’ın emri olduğu delilleriyle ortaya koydular. Bünyamin Okumuş görüşünde ısrar etti. Ve dört üyenin bu duruşu sayesinde “Başörtüsü Allah’ın emri değildir” görüşü değer kazanmadı.
O HABERLER!..
Haberevet’in Diyanet camiasında tartışma meydana getiren ve dikkatlerin Kurum’daki gelişmelere yönelmesini sağlayan haberlerinde şu ifadeler dikkat çekiyordu:
Diyanet'te “Ulusalcı” saltanatı mı?.. Diyanet'te garip işler oluyor. Yönetimi birebir etkileyen “ulusalcı takımı”, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın gündemine garip raporları sokuyor. Yurt dışında “akla ziyan” konferanslar verdiriyor. Haberevet, Diyanet dosyasına devam ediyor.'Başörtüsü Allah’ın emri değil, namazları vaktinde kılmaya gerek yok!..”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasında tartışmaya yol açan bir rapor…Bu raporu kim talep etti, niçin Kurul’un gündemine geldi, hedef neydi?..
Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri arasında tartışma meydana getiren raporun dün yayınladığımız bölümünde, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan “Başörtüsünün farz olmadığı”na ilişkin bir “fetva” yayınlaması talep ediliyordu.
Sözkonusu ifade raporun 14. sayfasında aynen şu şekilde yer alıyordu:
““Nur Suresi 31. ayette dayanak başların ya da saçların örtülmesinin emredildiğini söylemek en azından ayetin ifade ettiği anlamın ötesinde ayete daha güçlü ve ‘kastı aşan’ bir anlam vermek demektir!..Zira AYETTE AÇIKÇA BAŞIN VEYA SAÇLARIN ÖRTÜLMESİ EMREDİLMEMEKTE, bir gelenek ve kültür olarak zaten var olan başörtüsünün yakaların üzerine salınması Müslüman bayanlara duyurulmaktadır!..”
Eğer gerekiyorsa başın açılmasında, saçların görünmesinde dinen bir mahzur olmadığı
fetvasının verilmesi bu sorunun çözümü yolunda muhtemel tepkilere rağmen olumlu bir adım olacaktır!..”
VE NAMAZDA VAKİT MESELESİ!..Rapordaki skandal ifadeler devam ediyor:
“Karşılaşılan en önemli sorun vaktinde namaz kılma isteğidir. Haliyle bu durum bir kısım işveren için sorun teşkil etmezken bir kısmı bu konuda çalışanların kendi kurallarına bağlı kalmayı istemektedir. Diğer taraftan bu işyerleri açısından zamana karşı yarış sözkonusudur. Bir başka açıdan doğası gereği bazı işler ibadetlerin vaktinde yerine getirilmesine engel teşkil etmektedir. Bu itibarla günlük beş vakit namazını kılmak isteyen vatandaşlarınımız için “cem-i takdim ve cem-i tehir” uygulaması önemli bir kolaylık temin etmektedir. Bu konuda vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve gerektiğinde bu uygulamayı rahatlıkla yapabileceklerinin halkımıza duyurulması önem arz etmektedir!..”
BÖYLE BİR İHTİYAÇ MI VAR?!..Sözkonusu raporun yarın yayınlayacağımız bölümlerini de göz önünde bulunduran bazı Diyanet uzmanları, böyle bir raporun hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı konusunda şüpheler içinde olduklarını belirtiyorlar. Başörtüsü meselesinin Ayet ve Sünnet’le sabit olduğunu, farz olduğunun Din İşleri Yüksek Kurulu’nun müteaddit kararlarıyla ilan edildiği halde “Başörtüsü farz değildir, gelenektir” gibi ancak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi “maksadı belli” örgütler tarafından ortaya atılan görüşlerin gündeme gelmesinin yadırgandığını belirten uzmanlar; “Namaz meselesi de işin başka yönü. İş yerlerinde namazların farzlarının kılınması halinde, en fazla on dakikaya mal olabilecek bir ibadet söz konusu. Bu ibadetin ‘iş alemindeki yarıştan’ dolayı engellenmek istenmesi, namazın vaktinde kılınmamasında sakınca olmadığının Din İşleri Yüksek Kurulu’nun gündemine taşınması, akıllara ziyan bir uygulamadır. Bir çay, kahve molasına bile denk gelmeyen bir zaman diliminin bahane edilmesi, ‘maksadı’ sorgulatmaktadır!..” dediler.
DÖRDE KARŞI BİR: Beş kişilik komisyonda, Başörtüsü’nün Allah’ın emri olduğu gerçeğini delilleriyle gözler önüne serenler: Doç.Dr. İlhan Yıldız, Dr. Muhlis Akar, Mustafa Kahraman, Ercan Eser…Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan “Başörtüsü farz değildir” fetvasının çıkmasını isteyen: Dr. Bünyamin Okumuş…Bir “yanlışlık” böyle önlendi!..