İbn-i ömer (r. A. ) benzemek hakkında şöyle buyurur lar '' bir kimse müşriklerin arzına ev bina edip onların bayramlarına katılmak suretiyle onlara benzerse o kimse kıyamet günü onlarla haşrolunur''
İmam-ı rabbani Hz.Leri de '' iki dini tasdik eden dahi,şirk ehlinden sayılır. İslam hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden dahi müşriktir. Halbuki küfürden uzaklaşmak şirk şaibelerinden sakınmak tevhiddir.
Hinduların büyük bildikleri günlere tazim, yahudilerce bilinen adetlere uymak,küfrü icap ettirir nitekim ehl-i islamın cahilleri ,bilhassa kadınlar ,küffarın belli günlerindeki küfür merasimlerini icra etmektedir bunları kendileri içinde bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediye yollarlar böylelikle o merasime tam manası ile itina ederler.''(mektuba-ı şerif 3/41)
imam-ı rabbani müceddid-i elf-i sani Hz.Leri;
Böyle merasimleri icra ile ehl-i küfre benzeyenlerin acıklı sonunu şu ifadeleri ile haber verirler
''Bir defasında bir hastanın ziyaretine gittim,ölümü yaklaşmıştı ,haline teveccüh ettiğim zaman, gördümki kalbi ,şiddetli zulmet içinde. Her nekedar bu zulmetin kalkması için teveccüh ettiysemde kalkmadı. Çokça teveccühden sonra bilindiki ,bu zulmetler kendisinde saklı duran küfür sıfatından naşidir. Bu sıkınkıntıların menşei dahi ,küfür ehli ile dost geçinip durmasıdır ,bundan sonra belli olduki bu zulmetlerin def-i için teveccüh,yerinde bir iş değildir. Zira onun bu zulmetlerden temizlenmesi cehennem azabına kalmıştır ki küfrün cezasıda odur. Ve malum olduki,onda imandan bir zerre miktarı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedi kalmaktan kurtulacaktır. (mektubat-ı şerif 1/266)