Gönderen Konu: Dondurma niyetine neler yiyoruz neler?  (Okunma sayısı 4073 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Dondurma niyetine neler yiyoruz neler?
« : 05 Ağustos 2012, 05:12:57 »

Bu yazıyı yazarken değişik marka dondurmalardan satın aldım. Ambalajlarının üzerinde bulunan ama çıplak gözle okunamayan yazıları büyüteçle okudum. Bakınız pazar payı fazla olan dondurmalardan birinin içeriğinde neler var: Su, şeker, süt kreması, glikoz şurubu, yağsız süttozu, peyniraltı suyu tozu, kıvam artırıcılar, (guar karboksimetil selüloz), sahlep, emülgatör (mono ve digliseridler) aroma (vanilin).

Çocuklarımızın çok beğendikleri bir dondurma çeşidinin ambalajındaki yazıda içeriği şöyle anlatılıyor: Bitkisel yağ, süt , buz %29, su, glikoz şurubu, soya aroma, peyniraltı suyu tozu, kıvam arttırıcı, emülgatör, aroma, glikoz şurubu, yağsız süt tozu, keçi boynuzu gamı, karbonsimetil selüloz. Bir başka marka ile satılan dondurmanın ambalajındaki yazılara göre içeriği şöyle: Şeker, tereyağı, glikoz şurubu, kıvam arttırıcı, bitkisel yağ, modifiye mısır nişastası.

Sütten başka her şey var

Ünlü bir gıda firmasının ürettiği dondurmanın ambalajında ise içeriği şöyle yazılmış: Bitkisel yağ, süt, buz %25, su, şeker, glikoz şurubu, bitkisel yağ tozu, peyniraltı suyu, yağsız süt tozu, emülgatör, yağ asitlerinin mono ve digliseritleri, stabilizörler, (guar, gam, lokust bear gam, korboksimetil selüloz) renklendiriciler, kurkimin, klorofil, aroma.

Onlar öyle de acaba bunlar farklı mı? Diyerek piyasada satılan dondurmaların ambalajlarında yazılanları (büyüteçle büyüterek) bir bir okudukça moralim bozuldu. Demek ki biz dondurma niyetine, yapay kimyasal maddelerle süt ve salep lezzeti verilen, mısır şurubu ile tatlandırılan, nişasta, soya gibi maddelerin karışımını yiyormuşuz.

“Fikir Sahibi Damaklar” Topluluğu Başkanı Defne Koryürek hanımı aradım. Bu konuya ilgi göstermesini rica ettim. Dondurma uzmanı Ersin Peya ile konuşmamı önerdi. Ersin Peya bu işe merak salmış. Doğal dondurma yapmaya çalışıyormuş. “Doğal dondurmada kesinlikle renklendirici, hazır ve yapay aroma (tat verici) kullanılmaz. Süt, salep ve toz şeker ile dondurma yapılır. Son zamanlarda salep bulmak zorlaştığından salep yerine keçiboynuzu çekirdeği tozu kullanılıyor. Bu da salep kadar doğal, sağlığa zararı olmayan bir tarım ürünüdür” diyor.

Ne yediğimizi bilelim

Süt üretim tesislerini gezdiğim, yoğurdu kaliteli sütten katkısız olarak ürettiklerini gözümle gördüğüm İzmir’deki Sakıpağa firmasını aradım. Didem Sakıpağa, ”Biz dondurmalarda süt, salep ve şeker dışında hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Dondurmaların ambalajında da bunu belirtiyoruz” dedi. ”Biz dondurmaya hava da basmıyoruz” diye ekledi. Karışım makinede çevrilerek dondurma haline getirilirken içine hava girer hacmi artarmış. Hava karışımı arttıkça maliyet düşermiş.

Acaba piyasada yüksek fiyatla satılan ithal dondurmaların durumu nedir diyerek onlardan satın aldım. Yabancılar dondurmalarının içerdiği maddeleri ambalaj üzerinde açıklamışlar: Onlar da genelde mısır şurubu, koko yağı, kanola yağı, un, yumurta beyazı, nişasta, vanilya, soya, su, yapay lezzet vericiler ve koruyucu madde karışımını dondurma niyetine satıyorlar.

Son yıllarda bizde dondurma tüketimi arttı. Dondurma tatlı olarak da tüketilir oldu. 12 ay boyunca yeniliyor. Türkiye’de 1 milyar dolarlık bir dondurma pazarı var. 2006 yılında kişi başı ortalama yılda 1.8 litre olan dondurma tüketimi şimdilerde 3.2 litre dolayında.
Bu yazıyı bağcıyı dövmek için değil, doğru dürüst üzüm yemek için yazdım.

Güngör URAS

mazhar

  • Ziyaretçi
Dondurma sanıldığı kadar masum değil
« Yanıtla #1 : 07 Mayıs 2013, 22:30:50 »

Dondurma sanıldığı kadar masum değil

Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, bu gıdanın özellikle alerjik çocuklar tarafından daha dikkatli tüketilmesi gerektiğini belirtirken ailelere önemli uyarılarda bulunuyor.Alerjik çocukların sağlıklı çocuklara göre daha kolay solunum yolu hastalıklarına yakalanıp, bu rahatsızlığı daha zor atlattıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Yonca Tabak, sıcak havalarda serinlemek için tüketilen dondurmanın özellikle boğaz enfeksiyonlarına daha çok yatkınlık sağladığının altını çiziyor.
 
Prof. Dr. Yonca Tabak, üst solunum yolu enfeksiyonu ile mücadelede bağışıklık sistemi hücrelerinin savunma mekanizmasını oluşturduğunu, savunma hücrelerinin ise damar yolu ve kanla boğaza ulaştığını belirtiyor. Tabak, "Damarları büzüştüren soğuk, aynı şekilde boğaza da etki ediyor. Bunun sonucunda boğazda kan damarları büzüşüyor ve savunma hücreleri dokulara daha az ulaşmaya başlıyor.
 
Eğer virüslerin neden olduğu herhangi bir enfeksiyon hali mevcutsa ve üzerine de dondurma yenmişse, bunun üstesinden gelmek vücut için oldukça zor hale geliyor. Çünkü büzüşen damarlar nedeniyle savunma hücreleri o dokularda yeterince bulunamıyor." açıklamasında bulunuyor.
 
DONDURMA NASIL YENMELİ?
 
Prof. Tabak, bu mevsimde çocukların dondurmayı ağızda tutarak ve eriterek yemelerinin hastalıkların önüne geçmede en etkili yol olacağını belirtiyor. Yoğun alerji yaşayan ve çok sık hasta olan bir çocuğun okul ve enfeksiyon dönemi bitmeden dondurma yememesini öneriyor.
 
SÜTLÜ DEĞİL, MEYVELİ DONDURMAYI TERCİH EDİN
 
Alerjik astımı olan çocukların \% 80'in de reflü görüldüğünü belirten Prof. Dr. Yonca Tabak; reflü sorunu yaşayan çocuklarda fark edilmeyen gizli süt hassasiyetinin olabileceğine dikkat çekiyor. Tabak, süt hassasiyetinin gerek alerjik mekanizmalarda gerekse gıda intoleransı mekanizmalarında sorun yaratabileceğini belirterek, bu durumda dondurma tercihinin sütlüden yana değil, meyveliden yana kullanılması gerektiğini belirtiyor.
 
Tabak, çok masum bir sütlü yaz tatlısı olarak görülen dondurmanın alerjik çocuklar tarafından bilinçli tüketilmesi gerektiğini belirterek, her alerjik çocuğun kendi içinde özel olduğunu ve kendine özgü beslenmesinin esas alınmasının önemli olduğunu sözlerine ekliyor.
Basın