Bir başka olur akşamın ufukları. Tarihi, bir başka tarihe devreder. Ufuktaki kızıl gurup kimi zaman hüzün verir, kimi zaman da yeni doğan fecirleri müjdeler.
Vakit hiç geç değildir, dönülmez bir akşamı yaşasak da... Vakit, bizim için çırpınır, vakit bizi elinden tutmak için hazır bekler.
Vakit, ümitle çarpışır, karamsar olan akşamın kızıllığını üzerimizden almak için, kendisinde yeni müjdeler saklar.
Ben dönülmez akşamın ufkunda mıyım? Bugün belki, ama yarın için hiç de öyle değil...
Ben ne akşamlar gördüm, kızıllığında yandım, karardım. Ben ne akşamlar gördüm kızıllıktan sonraki fecirlerde yıkandım.
Bugün akşam yarın sabah...
Ey sabah! Yüreğime hoş geldin! Hoşluklar getirdin! Ne getirdinse getirdin. Artık senleyim. Seni düşünüyorum. seni seviyorum sabah ! Günahlı olan kalbimin sevaplı yönü ol sabah! Ey sabah beni bedbaht etme! Yeni uyandır! Beni şaha kaldır!
Bana dönüşü olmayan akşam ufku yaşatma! Günahlarımdan arındır beni! Ondan sonra sonra akşamın kızıl ufkuna karıştır.
Sen ki, ilahi gecelerin coştuğu yeni bir güneşsin! Müjdeler olsun sana!
Artık vakit geç olmadan erken gel! Seni bekliyorum! Seni seviyorum sabah!
Ömer Öner