Resûlullah (sallAllahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Yüce Allah cennet ehline cennette şöyle buyuracak:
“Şüphesiz Ben çok cömert, zengin, muktedir, emîn ve sadık olan Allahım! Burası sizi oturttuğum evim ve size helal kıldığım cennetimdir.
Size gösterdiğim kendimdir.
İşte benim hayat ve bereket dolu Elim ki, açıktır ve size uzanmış durumdadır, sizden onu geri çekmem.
Ben size nazar ediyorum, gözümü sizden çevirmem.
Dilediğiniz ve arzu ettiğinizi Benden isteyiniz!
Zîrâ Ben kendimi size yakın hissettirdim!
Sizin yakınınız (enîs) ve arkadaşınızım (celîs).
Bundan sonra ihtiyaç duyma ve yoksulluk yoktur.
Artık ebediyyen korku, sefâlet, öfke, sıkıntı, değişiklik de söz konusu değildir.
Ebediyyet nîmeti sizi kaplamıştır.
Sizler emniyettesiniz, burada sürekli kalıcı ve durucusunuz!
Nîmet ve ikrama mazharsınız.
Sizler bana itâat etmiş ve yasaklarımdan sakınmış olan seçkin ve ulu kişilersiniz.
İhtiyaçlarınızı Bana bildiriniz ki onları cömertçe ve bol bol yerine getireyim!”
Bunun üzerine cennet ehli şöyle diyecek:
“İstek ve arzumuz bu değildir.
Senden dileğimiz, sonsuza kadar Senin mübârek Yüzüne bakmamız ve Senin bizlerden râzı olmandır!”
Yücelerin yücesi, mülkün sahibi, cömert ve kerem dolu olan Allah Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuracak:
“İşte, size ebediyyen açık olan yüzüm (cemâlim)!
Sevininiz, çünkü sizden hoşnudum!
Keyifleniniz, eşlerinize gidiniz, onlarla kucaklaşınız!
Câriyelerinize gidiniz ve onlarla şakalaşınız!
Odalarınıza giriniz!
Bahçelerinizde gezininiz!
Hayvanlarınıza bininiz!
Döşeklerinize uzanınız!
Cennetteki halayık ve câriyelerinizle yakınlık içinde olunuz!
Rabbinizin hediyelerini kabul ediniz!
Elbiselerinizi giyiniz!
Meclislerinize geliniz, sohbet ediniz!
Sonra -orada uyku ve meşakkat söz konusu değilse de- koyu bir gölgelik ve sükunet verici bir asudelikte, Celîl’e komşu olmanın huzûru içinde öğle istirahatine çekiliniz!
Daha sonra Kevser ve Kâfûr Irmağına, Temiz Suya, Tesnîm Suyuna, Selsebîl Suyuna, Zencebîl Suyuna gidiniz; orada yıkanınız ve onlardan zevk alınız!
Sizin için ne hoş bir hayat ve ne iyi bir dönüş yeridir! (Ra'd l3/29)
Sonra gidiniz, yeşil yastıklara ve harikulâde işlemeli yaygılara (Rahmân, 55/76) yaslanınız, uzayıp giden gölgeler altındaki yüksek döşeklere uzanınız ki onların kenarlarında çağlayarak akan sular, bitip tükenmeyen ve serbestçe alıp yenen bol meyveler vardır. (Vâkıa, 56/29-33)
Daha sonra Resûlullah şu âyeti okudu:
“Doğrusu bugün cennetlikler eğlence ile meşguldürler.
Onlar ve eşleri, gölgeliklerde tahtlar üzerine yaslanmışlardır.
Orada onlar için meyveler vardır ve her istedikleri onlarınndır.” (Yâsîn,36/55-58) En sonunda şu âyeti okudu:
“O gün cennetliklerin kalacağı yer çok iyi, dinlenecekleri yer çok güzeldir.” (Furkan, 25/24)
Resûlullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in amcası Abbas soyundan gelen eş-Şeyh el-İmam eş-Şerif muhaddis Ebû Muhammed Yunus b. Yahya b. Ebi'l-Berekât b. Ahmed b. Abdillah b. Ahmed b. Hamza b. İsmâil b. İsâ b. Mûsâ ibn Mûsâ ibn Muhammed b. Ali b. Abdillah b. Abbas'tır.O da el-Kadı Ebi'l-Fadl Muhammed b. Ömer b. Yusuf el-Ermevî'den ...den, Abdullah b. Mes'ud (radiyAllahu anhu)'den nakleder.