Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Durun! Korkuyorum...

Başlatan sevdagülüm, 23 Ocak 2010, 16:12:53

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

sevdagülüm

Durun! Korkuyorum...

Ne zaman sabahın buz gibi sessizliğinde bir salâ duysam,
Kendi adımın ilânını düşünüyorum...

Ölümü hatırlamam için tek sebep değil artık, yeni bir cenaze görmek…
Saçlarımın beyazlığı ürkütüyor beni…

Buruşuk ellerimin yorgunluğu,
Titrek bedenimle bir olup bana zamanı hatırlatıyor...

Zamanın tükendiğini…
“En sevdiklerim yaşlılardır, anlamazlar bir şeyden…”
Diyerek yanımda muhabbete dalıyor
Ve kırılan kalbimden habersiz, beni yine kendi hâlime bırakıyorlar…
Bilmiyorlar, yaşlılık bana çocukluğumu armağan ediyor…

Yeniden doğduğum günü hatırlamaya çalışıyorum,
Yaşım neydi, hatta belki adım neydi?

Ağır adımlarla yürümek bana, emekleyen bebekliğimi yeniden yaşatıyor.
Ellerimi, ağzımı başkaları yıkıyor…
Ben izliyorum…
“Sus!” derlerse susuyor, kızarlarsa boynumu büküyorum…

Bebekleri izliyorum; gözlerim doluyor,
Kendimi görüyorum onlarda…

Herkes bedenimdeki acılara ağlarım sanıyor...
Bense bitmiş olan geçmişim
Ve nasıllığını bilmediğim geleceğime ağlıyorum.

Sonsuzluğu tesellim yapmak istiyorum, ama korkuyorum...
Yüzlerindeki kırışıklıkları, hayallerine yaklaştırmayan
Aynadaki yüzlere bakıyorum.
Sonsuzluğun şahikalarını kendilerine hiç yakıştıramıyorlar…

Kızıyorlar çıkarlarına dokunanlara ve
Yanlarında olmayanlar için savuruyorlar iddialı cümlelerini…

Dedikodunun tadı damaklarında, kırıp geçiriyorlar kalpleri…
Ve “Durun!..” diyorum onlara, “Durun, ben korkuyorum!...

Çünkü sonsuzluğun ne demek olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum!”

Ama yüreğimin içlerindeki bu sancılı cümleleri kimseye duyuramıyorum…

İhtiyar olmak zor gelmiyor bana...
Hep yaşlı bir hayat geçirmişim gibi davranan,
Şmdi ki çökmüşlüğümle beni damgalayan
Sevdiklerim de değil içimi acıtan…

Sırtımda taşıdığım, geçmişi günah dolu yüklerim zorluyor beni…
Bir Allah kelâmını hatırlamadan belki de haftalarım geçip gitmişti...

Yaşadıklarıma olan isyan dolu cümlelerim sarıyor etrafımı şimdi…
Bütün bunlar olup biterken, gözlerimden yaşlar süzülürken,
Yaşadıklarımın ve yaşayacaklarımın hesabının
Bunlardan ibaret kalmayacağını fark ediyorum...

Ben yavrularımın yüreklerindeki o kocaman boşluktan sorumluydum...
Allah’ı anlatmadığım her sahne için başrol oyuncusuydum...

Yine ruhumla yüzleşmelerime döndü içim…

Geç de olsa tevbeleri keşfetmiştim…

Duâ etmek için ellerimi semâya doğru açtığımda,
buruşuk ellerim kadar geç kaldığımı fark ettim...

Ama yine de O’nun
Merhametin yaratıcısı olduğunu yüreğime îlân ettim...

Ve son nefesim için geç kalmamayı,
Korkularımdan uzak, yalnızca O’ndan istedim…



Fatma Aladağ
(`'·.¸ (`'·.¸*¤* ¸.·'´) ¸.·'´)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
(¸.·'´ (¸.·'´*¤* `'·.¸) `'·.¸)
Sus qönLümn seni senDen Daha iyi ßiLen raßßinin hükmü vuku ßuLuncaya kaDar sus!
♥♥♥♥♥♥♥

beyazlaleli

Allah razı olsun sevgili kardeşimmm böyle güzel bir şiirii bizimle pylaştığın için

cannur

Allah,a çok şükür okadar şanslıyız ki merhamet sahibi bi yaradanımız var.
Ama yinede günahlarımızdan her zaman pişmanlık duymalıyız yoksa halimiz nice olur.
bununda en iyisi zamanımızı iyi değerlendirmemizdir.ZAMAN ÇOK ÖNEMLİDİR...:)