Gönderen Konu: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı  (Okunma sayısı 7706 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« : 01 Nisan 2012, 08:23:52 »

Hababam Sınıfı romanını Rıfat Ilgaz yazdı ama filmlerinin çoğunu Ertem Eğilmez çekti. Ilgaz, önce bir dergide dizi yazı halinde yazmış; 1957’de kitap halinde yayınlamış. Tek parti devrinde hayli zulüm görmüş olan Ilgaz, aslında, partizan cumhuriyet ideolojisi paralelinde biridir. “Sosyal gerçekçilik” ambalajıyla mizaha yüklenir daha çok ve mizahı, daha çok “yerli olan”la dalga geçmektir.

Partizan cumhuriyetin boşluğa düşürdüğü bütün kuşaklar, mizaha çok kolay sığınmışlardır.
Yeni şekillenen insan tipi, yarım yamalak bir şahsiyetti ve içlerinden bazıları yazar olmuşlardı. Bunlar da yarım-yamalak oluşan şahsiyetlerini, daha çok partizan cumhuriyete yamamaya çalışıyorlardı. O kuşaklardan, sağlıklı bir düşünce ve edebiyat kalmadı maalesef. “Kaldı” diye dayatılanların hepsi, ideolojik metinlerdir... Ne İsa’ya, ne Musa’ya yar olmuş ideolojik metinler... Ağzını açtı mı solculuktan dem vuran pek çok şair-yazar, tek parti döneminde pert edilmiştir ama gene de yapacaklarını yapmışlar; tek particilerle, “düşman kardeş” rolü oynamışlardır.

Rıfat Ilgaz da, hem tek parti zulmünü yaşamış, hem de partizan cumhuriyet ideolojisine hizmet etmek için maziyi alaya almış biridir.

1956-1957’den beri, “edebî eser” olarak okutulan Hababam Sınıfı’nda çizilen tipler, anlatılan olaylar, daha çok edebiyat dersine yoğunlaştığından, edebiyat dersleri dejenere edilmiştir. Yerlilik muhalifi öğretmen kitlesi (O zamanlar, öyle öğretmen çoktu.) de buna balıklama atlamış ve öğrenciler, edebî birikime karşı duyarsızlaştırılmışlardır. Bu duyarsızlaştırma, yanında düşmanlığı da getirmiştir.

Kastamonulu (Ilgaz da Kastamonulu’dur.) Şaban-ı Veli hazretlerinin adını, romandaki en aptal tipe vererek, üç ayların ikincisi olan bir ismi, aptallığın sembolü haline getirmekten başka klasik Türk edebiyatını da değersizleştirme gayreti görülür romanda ve filmlerde.

Bugün, lisede ve üniversitelerde edebiyat okuyan bir öğrencinin aruz ritmini kavrayamamasının başında, Hababam Sınıfı’nda sergilenen tutum yatmaktadır. Özellikle 1974 yılında filme alınmasından sonra filmde, aruzla ilgili olarak sarf edilen sözler, ne yazık ki, kamuoyunda daha etkili olmuş ve aruzun “tüfilün” vezni olarak alaycı bir ifadeyle anılır olmasına yol açmıştır.

“Tiz-reftâr olanın pâyine dâmen dolaşır” (Hızlı gidenin ayağına eteği dolaşır) gibi hikmetli bir mısra mizah uğruna “Teyzesi defterdar olanın...” gibi bir alaycı dönüştürmeye kurban edilmiştir. Tabii, sadece mısra kurban edilmemiş; arada, hikmet de kaynayıp gitmiştir.

Ya o edebiyat öğretmeninin düşürüldüğü haller!... Zavallı, komik, âciz bir şekilde çizilen edebiyat öğretmeni, gençlerin gözünde “olumsuz rol model” şekline dönüşünce, garibim edebiyat öğretmenleri ne hâle gelmiştir kim bilir!?...

Gerek çizilen edebiyat öğretmeni tipi ve gerekse klasik edebiyata karşı sergilenen alaycı tavır, gençleri “mazi ile alay” çizgisine çekip onları değersizleştirmiştir. Değer kaybına uğramış nesillerden ne beklenebilirdi ki!...

Hababam Sınıfı’nda sarakaya alınan edebiyat dersi ve aruz vezni, 2001 yılının son aylarında başka bir faciaya dönüştü. Zamanın Millî Eğitim Bakanı, “Liselerden failatün failün kaldırılıyor” diye yorumlanan bir laf sarf etti. Şiirdeki ritmden hiç anlamadığı görülen bakan, elbette tükürdüğünü yalamak mecburiyetinde kaldı.

Kısaca söylemek gerekirse, Hababam Sınıfı filmleri, özellikle ilki, bazı toplumsal değerlere saldırmanın yanında, en çok edebiyat derslerini dejenere etmiştir. Yani cumhuriyet devrinde, edebiyat dersleri, en büyük darbeyi bir edebiyat eserinden almıştır.


Namık AÇIKGÖZ - 31 Mart 2012 Cumartesi


mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #1 : 01 Nisan 2012, 09:23:24 »
Bir zamanlar Osmanlı’ya ve manevi değerlere karşı bir karalama çalışmaları vardı. Osmanlı’dan gelen isimlere bile tahammül edemiyorlardı. Ankara’nın bugün hepinizin bildiği Etimesgut ilçesinin adı nereden gelir bilir misiniz? Etimesgut tahrif edilerek bozulmuş bir isimdir. Asıl oranın adı Ahi Mesut adlı bir zattan gelir. Ahiliği silmek için önce Ahi yerine Eti, sonra Mesut’u da Mesgut yaparak tahrif edip manasız bir şekle dönüştürdüler. Oranın esas adı Ahi Mesut’tur. Yine aynı dönemlerde hala çok konuşulan Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnek Şaban diye bugün bile herkesin bildiği filmler çekildi. Bu filmlerde neden Şaban adı kullanılmıştır, neden hep dalga geçilen isim olmuştur hiç düşündünüz mü? Bu hikâyelerin yazarı Rıfat Ilgaz’dır. Ilgaz sol görüşlü, ateist ve kendi değerlerimize tamamen karşı bir isimdir. Kendisi Kastamonu’nun Cide ilçesindendir. Orada bir de hepinizin duyduğu büyük bir velinin memleketidir. Orada ve ülkemizde çok sevilen Şaban-ı Veli Hazretlerinin memleketidir orası. Bunu bilen ve halkın ona karşı olan saygısını ve sevgisini bilen Rıfat Ilgaz dönemin bakanından da aldığı destekle bu büyük insana karşı gizli bir plan yürüterek adını her hikâyesinde her filminde dalga geçirerek halkın arasında bu ismi yıpratmayı başarmıştır. Şaban adı artık eksik algılayan, biraz avanak bir tip olarak bilinir olmuştur. O günden sonra çocuğuna Şaban adı koyan çok az insan kalmıştır. Anne ve babalar çocuklarına Şaban adını vermez olmuşlardır. Aslında bu ismin manası çok güzel ve taşıdığı anlam büyüktür. Bu salonda kaç kişinin adı Şaban soruyorum size var mı? İşte görüyorsunuz bir kişi çıktı. O günden bu güne devam eden çalışmalar devam ediyor. Bunlar sistemli yapılan çalışmalardır. Şimdi de çekilen filmlerle devam ediyorlar. Osmanlı’ya ve diğer değerlere karşı bilinçli bir kampanya yürütüyorlar.

http://www.sadakat.net/forum/index.php?action=search2

Çevrimdışı tarihman

  • magnealkIZ
  • yazar
  • ****
  • İleti: 751
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #2 : 01 Nisan 2012, 12:14:27 »
Türk Sineması(?)'nın yıllarca yaptığı tahrifat sonucunda işte gelinen nokta... Ahlaksız bir toplum... Tembel bir toplum... Hazıryiyici bir toplum... Din değerlerin dalgaya alınması, din adamlarının sahtekar tipli gösterilmesi bunun en büyük sebeplerindendir.

Çevrimdışı tarihman

  • magnealkIZ
  • yazar
  • ****
  • İleti: 751
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #3 : 01 Nisan 2012, 12:17:01 »
Kaymakamlık gibi önemli bir mevkiyi elde eden bir tanıdığım, toplumun alaycı tavrından dolayı "Şaban" ismini bırakarak, yerine başka bir isim almıştı... Şaban gibi, muberek bir isimden rahatsız olan bir toplum haline geldik... Şaban, artık isimlikten çıkıp, bir sıfat haline gelmiştir. Hem de öyle bir sıfatki, "aptal, şapşal" sıfatı...

Çevrimdışı Eymen

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 313
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #4 : 30 Mayıs 2012, 17:02:12 »
Türk Sineması(?)'nın yıllarca yaptığı tahrifat sonucunda işte gelinen nokta... Ahlaksız bir toplum... Tembel bir toplum... Hazıryiyici bir toplum... Din değerlerin dalgaya alınması, din adamlarının sahtekar tipli gösterilmesi bunun en büyük sebeplerindendir.
zs2))
Zaman bir kılıçtır; sen onu kesmezsen, o seni keser.

Çevrimdışı Gülfabrikasısahibi

  • okur
  • *
  • İleti: 66
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #5 : 30 Mayıs 2012, 18:43:16 »
Son örneği ''Torino'lu Şaban Şükür''
 
Bu zamanda Husrev'in aleyhinde olmak benim aleyhimde ,risale-i nur aleyhinde ve bizi perişan edenlerin lehinde bir azim hıyanettir.Said Nursi

Çevrimdışı Günbatımı

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2490
  • Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler...
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #6 : 30 Mayıs 2012, 19:55:12 »
Sadece sinema filmlerinde değil, birçok dizide de aynı taktik uygulanıyor. Gülse Birsel'in yazdığı Avrupa Yakası dizisindeki ilginç kapıcı karakterinin adı da "Gaffur"du. Ancak tepkilere sebep olmuştu diye anımsıyorum. Allah-u Teala'nın bazı isimleri de, dizi ve sinema filmlerinde, garip tiplere konmuştu.

Müslümanların bu tarz yönlendirmelerin etkisinde kalmamaya özen göstermeleri lazım.
Dua'sız üşürmüş yürekler!
Sana bir dua eden olsun, senin de bir dua ettiğin...
Bilmezsin hangi kırık gönlün duasıdır karanlıklarını aydınlatan,
Sana ummadık kapılar açan.
Bilmezsin kimin için ettiğin duadır, seni böyle ayakta tutan...


Hz. Mevlana 

mazhar

  • Ziyaretçi
Ynt: Edebiyat Düşmanı Film: Hababam Sınıfı
« Yanıtla #7 : 30 Mayıs 2012, 23:31:32 »
Dinsiz,İmansız,İtikatsız,İtikatı bozuk şeytanlar gece gündüz boş durmuyor..! Müslümanlara zarar verebilmek için her şeyi yapıyorlar.