Gönderen Konu: Efendimiz(s.a.v), Hadislerin Yazılmasını Niçin Engellemiştir?  (Okunma sayısı 6523 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...

Evet, Peygamber efendimiz (s.a.v.) "Kur'andan başka, bir şey yazmayınız" (takyidul ilim,hatip el bagdadi,s:29) sözleriyle yasaklamıştır. İlk devirde Hz Rasulullahtan (s.a.v.) işitilip, muhafaza edilen hadislerin tedvin edilmediği, yani toplanılıp yazılmadığı bir gerçektir. Her şeyden evvel şunu belirtmek gerekir ki, bu devirde sahabenin yazı bilgisi, buna imkan vermeyecek derecede kıttı.

Mamafih ilk devirdeki yazı durumu, hadis yazılmasını engelleyen bir amil sayılmasa bile, Nübüvvetin başlangıcından itibaren Hz Rasulullah (s.a.v.)ın İslamın şerh ve izahı mahiyyetinde, olan bütün sözlerini kağıt yerine kullanılan hurma yaprağı, deri,geniş kemikler ve levha halindeki taşlar üzerine yazmanın,sonrada bunu muhafaza etmenin güçlüğü hadis yazılmasını engelleyebilecek ilk amillerden saymak icab eder.

Bununla beraber Efendimiz (s.a.v.) hayatta iken,hadis yazmaya teşebbüs eden ve güçleri nisbetinde "sahifeler"meydana getiren sahabeler de yok değildir.İşin güçlüğüne rağmen bu sahifelerin meydana çıkarılması bile,ilk devirde hadisin kazandığı değeri göstermeye yeter bir delil sayılmalıdır. Kaynaklar, Efendimiz (s.a.v.) hayatta iken başlayan hadis yazımını iki devre içerisinde mütalaa ederler.

Birincisi: Hadis yazmak için kendisine gelen sahabelere izin vermediği devirdir. İkincisi:Bu devrede ise yasak ruhsata inkılap etmiş ve hadis yazmak isteyen sahabeler, biraz önce işaret ettiğimiz sahifelerini yazmaya başlamışlardır. Hadis yazmayı yasaklayan en meşhur hadis, Ebu Said El-Hudri (r.a.)'den rivayet edilmiştir. Bu hadiste efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. "Benden (bir şey) yazmayınız.

Kim benden Kur'an'dan başka bir şey yazdı ise onu imha etsin. Benden rivayet ediniz. Bir beis yoktur. Kim benim üzerime yalan söylerse Cehennemdeki yerini hazırlasın" (muslim 4/2298) yine Ebu Said El-Hudri(r.a.)'den öğrendiğimize göre, bu sahabi Hadis yazmak için efendimiz (s.a.v.)'den izin istemiş, fakat o (s.a.v.) bu izni vermekten çekinmiştir.(takyidul ilim,hatip el bağdadi,s:32)

Efendimiz (s.a.v.)'in, hadislerin yazılmasını iyi karşılamadığını gösteren bir başka haber Ebu Hureyre (r.a.)den rivayet edilmiştir. "Biz hadis yazarken Efendimiz (s.a.v.) yanımıza geldi ve; Yazdığınız şey nedir? dedi. Senden işittiğimiz hadisler, dedik. Rasulullah (s.a.v.):Allahın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allahın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için dalalete düştüler.dedi" (a.g.e s:33)

Kaynaklarda hadis yazımıyla ilgili bu yasağın sebepleri hakkında, çeşitli görüşler ileri sürülmüş,bu konuda gelen haberlerle yazılmasını izin verildiğini gösteren haberler ele alınarak, araları çeşitli yönlerden telif edilmeye çalışılmıştır. Mesela, İbni Kuteybeye göre hadis yazma yasağı,iyi yazı bilmeyenlere mahsustur; çünkü bu devirde Arap yazısı henüz tam manasıyla gelişmiş değildir.

Diğer taraftan,az yazı bilenlerinde hatadan salim olarak yazacaklarından emin olunamaz. Efendimiz (s.a.v.) bu gibi kimselere hadis yazmayı yasaklamıştır. İzinle ilgili hadisler ise yazıyı bilenler içindir. Efendimiz (s.a.v.) bu gibi kimselerin hadis yazmasını izin vermiştir. (ibni kuteybe,muhteliful hadis,s:365)  Naklettiğimiz haberlerden anlaşıldığına göre,islamın ilk devirlerinde yazı, tam manasıyla gelişmemiş, inkişaf etmemişti ve yazı bilenlerin sayısı da son derece azdı.

Fakat efendimiz (s.a.v.)in, ashabını hadis yazmasını menetmesi üzerinde,her halde,yazı bilenlerin azlığından ziyade yazının tam olarak inkişaf etmemiş ve yazı bilenlerin de hatadan salim olmamaları büyük rol oynamış olacaktır. (Allahü alem) Bununla beraber,Hz peygamberin yasaklama kararını yalnızca yazının gelişmemiş olmasına bağlamak bir hayli güçtür; zira yasakla ilgili meşhur hadiste bu görüşü teyid edecek hiçbir husus mevcut değildir.Efendimiz (s.a.v.) bu hadisinde iyi yazı bilmeyenleri kastetmiş olsaydı,onların Kur'anı da yazmalarına izin vermezdi.

İyi yazı bilmediklerinden dolayı hadisleri hatalı yazmaları ihtimaline karşı hadis yazmayı yasaklamak bir ihtiyati tedbir ise efendimiz (s.a.v.)in bu tedbiri hadisten önce Kur'an için olabileceğini düşünmemek mümkün değildir.Bu bakımdan hadis yazılmasına nehyin, yazının az gelişmişliğinden ziyade başka bir sebebe dayandığı anlaşılmaktadır.Biz sadece görüşleri aktarıyoruz.

Bizce en mühim sebeb,hadis sahifeleriyle,Kur'an sahifelerinin karışma tehlikesidir.Hatip El-Bağdadi,konuyla ilgili olarak sahabe ve tabiinden gelen yazının leh ve aleyhindeki haberleri sıraladıktan sonra hadis yazmanın yasaklanmasına,Arapların çoğunun fakih olmamalarını, Kur'an ayetleriyle,diğer elfazı ayırt edememelerine, Kur'ana ilave edilecek her hangi bir lafzı Allah kelamı zannetmek tehlikesine maruz bulunmalarını belli başlı sebebler olarak ileri sürer.El-Hatip (r.a.)ın bu görüşü,ulema tarafından ittifak edilen bir görüştür.(takyidul ilim s:57)

Dr.Suphi Salihte "Rasulullah(s.a.v.)hadis yazılmasını yasaklamasının tek sebebi vahiy ile karışma korkusudur."der. Ancak sonradan bazı sahabelere izin vermiştir. Onlardan bazıları efendimiz (s.a.v.) son senelerinde toplayıp, yazdılar. Yazılanların en meşhuru "Es-sahifetül Sadıka"dır ki bin hadisi içeriyordu. Yine Abdullah İbni Abbas (r.a.) yazanlardandır.(ulumul hadis,Dr.subhi salih) İslamın günden güne kuvvet kazanması, İslam ülkesinin hudutlarının geniş bir sahayı kaplaması, buna paralel olarak müslümanlar arasında yazı bilenlerin çoğalması ve yazının inkişafı çok kısa bir zamanda süratlenmişti.

Kur'an'dan nazil olan ayetler, vahiy katipleri tarafından muntazaman kaydeliyor, bununla da iktifa olunmayarak hafızlar tarafından ezberleniyordu. Artık Kur'anın kaybolma tehlikesi kalmıyordu.

Böyle bir durumda hadislerin de yazılmasında bir mahzur kalmıyordu. İslamın yayılmasıyla birlikte, daha geniş bir düşünce sahasına kavuşan sahabe, her gün biraz daha geçmiş günlerin cehaletinden kendisini kurtarıyor, ayet ve hadisi birbirinden ayırt edebilecek kültüre doğru süratle koşuyordu. İşte biz, bundan sonradır ki, efendimiz (s.a.v.) hadis yazanlara mani olmadığını, yazmak isteyenlere izin verdiğini, hadisleri hıfzedemeyenlerin şikayetleri karşısında yazmalarını tavsiye ettiğini görüyoruz. Kaynaklarda bu konuyla ilgili çok hadis vardır.

Buhari tarafından nakledilen rivayetten öğrendiğimize göre Huzaalılar Mekke'nin fethi sırasında, daha önce öldürülen bir Huzaalı ya karşılık Beni Leysten birini öldürmüşlerdi. Bu hadise efendimiz (s.a.v.)'e haber verilince devesine binmiş ve Mekkelilere hitaben, Mekke şehrinde adam öldürmenin, hatta dikenini kesmenin, yitirilmiş malına el uzatmanın kendisi için bile haram kılındığına dair bir hutbe irad etmiştir.

Hutbeyi dinleyen Ebu Şah isminde bir Yemenli Hz. Rasulullah (s.a.v.)'e başvurarak hutbenin kendisi için yazılmasını istemiş, efendimiz (s.a.v.) de "Ebu Şah için hutbeyi yazınız" demiştir.(Buhari 1/36  ebu davud 2/286) Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edilen bir hadise göre, ismi açıklanmayan bir sahabi, efendimiz (s.a.v.)'e hafızasından şikayet etmiş, Efendimiz (s.a.v.) de ona "elinden yardım iste" yani "yaz" demiştir.(takyidul ilim s:65) Rafi bin Hadie'de, hadis yazmak için Hz. Rasulullah (s.a.v.)'den izin istemiş ve "ya Rasulullah senden bir çok şeyler istiyoruz; onları yazalım mı?" demiş Efendimiz (s.a.v.) de "yazınız, bir beis yoktur." buyurmuştur.(takyidul ilim s:72)

Ebu Hureyre (r.a.)'nın "Efendimiz (s.a.v.)'in ashabı içinde, Abdullah ibni Amr (r.a.) müstesna, benden daha çok hadise sahip olan yoktu. Abdullah (r.a.)hadisleri yazardı, ben ise yazmazdım" (Buhari 1/36) demesi Abdullah ibni Amr (r.a.)'ın hadis yazdığına delalet ettiği gibi, işi, Efendimiz (s.a.v.)'den aldığı müsaade ile yaptığını gösteren rivayetler vardır. Bu rivayetlerden birinde Abdullah (r.a.) şöyle anlatır. "Efendimiz (s.a.v.)'den işittiğim herşeyi yazardım. Gayem bunları ezberlemekti.

Ashab beni bu işten menettiler ve sen Rasulullah (s.a.v.)'den her işittiğini yazıyorsun; halbuki o bir beşerdir ve rıza halinde olduğu gibi, gadap halinde iken de konuşa bilir, dediler. Bunun üzerine yazma işini durdurdum. Sonra onların sözünü efendimiz (s.a.v.)'e naklettim. Bana; yaz, Nefsim yedi kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki,benden yalnız hak (doğru) olan sadır olur" (ibni hanbel musned 10/21   ebu davud  2/86) buyurdu. Abdullah İbni Amr (r.a.)'ın hadis yazmak için efendimiz (s.a.v.)'den izin aldıktan sonra yazmaya başladığını ve bin kadar hadisi ihtiva ettiğini beyan etmiştik.

Hz Rasulullah (s.a.v.) tarafından yazdırılan bir vesikayı, hangi maksatta olursa olsun, hadisin içerisinde mütalaa etmek kadar tabii bir şey yoktur. Nasıl ki, mübarek huzurlarında, onun imzasını taşıyan bir mektubu da yazılı bir hadis vesikası kabul etmemek için hiç bir sebep yoktur.(Talat Koçyiğit,hadis tarihi)

Yine kaynaklar, Efendimiz (s.a.v.)'in sünneti ihtiva eden bir kitap yazarak Amr bin Hazm (r.a.) vasıtasıyla Yemen'e gönderdiğini ve onu da bu kitabı Yemen ahalisine okuduğunu zikrederler.(hakim mustedrek 1/395) Hz Ebu Bekir (r.a.)'ın da 500 kadar (Sünene ait hadisler) hadisi yazıp, bir kitapta topladığını, fakat sonradan imha ettiğine dair rivayetler vardır.(ez-zehebi,tezkiratul huffaz,1/15)

Hz Ömer de bir sünen yazmak için ashap ile istişarede bulunmuş, çoğu onun bu düşüncesine iyi karşılamış olmakla beraber, bir ay geçtikten sonra ve istihare ettikten sonra bu düşünceden vazgeçmiştir. (ibni saad,tabakat,3/206; suyuti,tenvirul havalik,s:6) Hz Ali (r.a.)'ın ise yazdığı rivayet edilmektedir. Bunlardan birinde seyyidina Ali (r.a.)şöyle demektedir. "Hz Rasulullah (s.a.v.)'den, Kur'an'dan ve şu sahifelerden başkasını yazmadık."

Bununla beraber, Hz Ali efendimiz(r.a.) bu sahifeden başka Kur'an ve hadisleri topladığı ve kıymetli bir kitap vücuda getirdiği sağlam rivayetlerdir.(ez-zehebi,tezkira,1/12) Yine sahabeden Semura İbni Cundep de efendimizden izin alıp hadis yazanlardandır. Hakkında geniş bilgi verilmese de, onun bir hadis kitabı olduğunu, Muhammed İbni Sirinin "Semura'nın oğulları için yazdığı risalede pek çok ilim vardı" sözünden anlıyoruz.(ibnul esir,usdul gabe,2/354; ibni hacer,isabe,3/130 tehzip 4/236)

Nitekim efendimiz (s.a.v.)de, hayatının sonlarına doğru hasta yatarken yanındakilerden kağıt kalem istemiş,kendisinden sonra müslümanların ihtilafa düşmemeleri için "kitap" yazacağını söylemişti. Fakat orada bulunan Hz Ömer (r.a.) "Rasulullah ağırlaştı, yanımızda Kur'an vardır. O bize yeter" diyerek böyle bir kitabın yazılmasına muhalefet etmişti. Bunun üzerine ehli beyt münakaşaya girişmiş, bir kısmı yazılmasını isterken, bir kısmı Hz Ömer (r.a.)görüşüne katılmıştı.(Buhari 1/36,muslim 5/76)

Hadiseyi nakleden İbni Abbas (r.a.)derki "Bütün felaketler, ihtilafları yüzünden, efendimiz (s.a.v.)'in bu kitabı yazmamasından ileri geldi.Bu Allah'ın ona bir vahyi idi. Eğer yazılmış olsaydı sonradan dalalete düşmezlerdi.(buhari 1/37) Hz Ömer (r.a.) Allah ve Rasulüne iman bakımından, müslümanların en kuvvetlisi, Allah'ın Rasulüne indirdiklerine, Efendimiz (s.a.v.)'in söz ve fiillerine ittiba yönünden en titizi idi. Onun korkusu Müslümanların Kur'andan başka şeylerle meşgul olup Kur'an'ı terk etmelerinden korkmasıydı.

Bütün buraya kadar yazdıklarımızdan anlaşılıyor ki Allah Resulü (s.a.v.) bizzat hadislerin yazılmasına izin vermişler ve müsaade etmişlerdir. Bütün korkuları Allah'ın kitabıyla karışma tehlikesidir.
« Son Düzenleme: 06 Kasım 2010, 00:57:13 Gönderen: Tuğra »

Çevrimdışı kenz

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1129
Allah razi olsun.Teşekkür ederiz...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Çevrimdışı müslim

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Allah razı olsun. Teşekkürler...

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Allah razı olsun. Teşekkürler...
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Teşekkürler
〰〰〰〰🐠