EĞİTİM, AİLE, KÜLTÜR-SANAT, SAĞLIK > GENEL KÜLTÜR-SANAT

El Yazmaları

<< < (2/2)

Nakkaş:


Münhani : Eğri, çizilmiş anlamındadır. 11. ve 15. yüzyıl'larda yazma eserlerin hemen her bölümünde kullanılmıştır. Bazen bordür şeklinde ya da müstakil olarak çizilmiştir. Rumîlerden farklı bir çizim özelliğine sahiptirler. Kompozisyonların hazırlanışında bir hat üzerinde değil, birbirine bitişik olarak çizilir ve açıktan koyuya doğru kademeli bir şekilde boyanır.

C.Sembolik Motifler:

Bunlar da iki gruptur:

C.a.Bulutlar: Süsleme sanatlarında kullanılan bulutlar, doğanın bir elemanı olma fikriyle değerlendirilip kullanılmışlardır. Bulutlar kendi hatlarını devam ederek çizilirler ve başka motiflerle karışmazlar. Çizim şekillerine ve kullanım özelliklerine göre rumiler gibi isim alırlar

1. Çizimdeki özelliklerine göre:



a)Serbest bulut: Kompozisyonlara serbest şekilde çizilerek yerleştirilirler.

b)Yağma bulut: Bulut şekillerinin daha kesif olarak bir arada çizilmeleridir. Serbet olarakta yerleştirilirler.



2. Kompozisyondaki durumuna göre:

a)Nokta bulut: Yağma şeklinde çizilirler. Nokta bulut denmesinin nedeni, desende motiflerin yer alacağı dalların çıkış noktasını teşkil ederler.

b)Ayırma bulut: Ayırma rumilerin kullanılmadığı yerde aynı görevi yapacak şekilde kullanılırlar. Renk ayırımına yardımcı olmaları nedeniyle deseni monotonluktan kurtarıp, daha ahenkli görünmesini sağlarlar.

c)Ortabağ bulut: Çardaklı ve çember diye de isimlendirilen bulut motifi. Çiçeklerin saplarını bağlamada, bazen de iki bulut arasında bağlantıyı sağlamada kullanılırlar.

d)Tepelik bulut: Kompozisyonların sınırlandırılmasında kullanılırlar. Desenlerin bitişini belirlir.

e)Hurde bulut: Bu düzenlemede rumilerden farklı olarak kendi bünyelerinde değil, yaprak veya hatai çiçeğiyle beraber kullanılarak değerlendirilirler.

C.b.Çintamâni : Genellikle üç benekle birlikte kullanılan çintamâni, bulut ve hatai motifleri gibi Orta Asya kaynaklıdır. Yanyana uzanan iki dalgalı şekil kaplan ve pars postunu hatırlatır. Biri üstte ikisi altta üç benekten oluşan düzenleme dekoratif anlamda süsleyici olarak kullanılmıştır. Bazen beneklerin içine tek tarafa daha yakın çizilen daireler onların hilal şeklini almalarını sağlar. Timur devleti dönemine ait sikkelerde görülen bu üç beneğe "Timucin" adı verilir. Türk bezeme sanatında ise gücün ve saltanatın sembolü olarak kullanılmıştır. Bazen üç beneğin bir arada kullanıldığı örnekler olduğu gibi bazen de her iki motif ayrı ayrı kullanılmıştır.

Ay Işığı:


Rumili desenlerde çizim kuralları

Türk süsleme sanatlarında kullanılan çeşitli motif türlerinden birisi olan rumiler, gerek kendi başlarına gerekse hatai gibi diğer motif türleriyle kademeli olarak uygulanıp sınırsız kompozisyon üretme olanağı sağladığından, özellikle Selçuklularda ve daha sonraki dönemlerde süslemeciliğin her dalında kullanılmışlardır. *

Rumilerin pek çok çeşitleri olmasına rağmen bunları genel olarak: Yalın halde (basit rumiler); Dilimli rumiler; Hurde (içiçe, rumi içinde rumi); Piçide sencide rumi (sarılma rumi) olarak tanımlayabiliriz. Bunu çok genel bir sınıflama olarak kabul etmeliyiz. Çünkü her birinin yine kendi içinde sayısız çeşitlemeleri mevcuttur. Bu çeşitlilik rumilerin gerek dış bünyelerinde, gerekse iç bünyelerindeki farklılıklarında görülür. Burada verilen örnekler sadece bu farklılığı gösterebilmek gayesiyle çok sınırlı tutulmuştur.

Rumi motiflerde "kapalı from", "agraf, düğüm, kenet, ortabağ", "tepelik", "spiral nokta" gibi tanımlamalar kullanılır. Bu terimlerle tanımlanan motiflerin her birinin kompozisyonunda belirli görevleri vardır:

Kapalı formlar, zeminde değişik renkler uygulayabileceğimiz formlar meydana getirerek desenin zenginleşmesini sağlarlar.

Düğüm, kenet, ortabağ, agraf diye tanımladığımız motifler, dal ayrımlarında ve simetrik ekseninde bitişen sapların değme noktalarına yerleştirilir. Desende açıkta kalmış uzun saplara da yine düğümler uygulanır.

Tepelikler, kapalı formların üst ve altlarında yeraldığı gibi simetri ekseninde birleşen saplara da uygulanabilirler.

Spiral noktalar ise hem desendeki dengeyi temin etmekte, hem de kompozisyonu zenginleştirmekte sanatçının büyük yardımcılarıdır.

Kurallar

Türk süsleme sanatlarında kullanılan bütün motiflerde olduğu gibi rumilerle hazırlanan bütün desenlerde de belirli kurallara uyulmuştur:

Rumiler hatai motiflerle birlikte kullanıldığında iki motif türü kesinlikle aynı dal üzerinde kullanılamaz.

Her iki motifin dalı ayrıdır ve bu dallar birbirlerini alt-üst sırasıyla geçerler. Bir desende farklı rumi motifi kullanıldığı hallerde dahi bu kural uygulanır. Rumi, hatai ve bulut motiflerinin birarada kullanıldığı hallerde ise rumi ve bulut motiflerinin genellikle ayrı paftalarda bulunduğu görülür.

Hatailerde olduğu gibi rumili düzenlemelerde de dairesel ve kıvrımlı hatlar kullanılmaktadır ve bu hatlar üzerine rumiler aynı yöne olmak üzere uygulanırlar. Ancak simetrik düzenlemelerde ve kapalı formların altındaki tepeliklerde çıkışlar yapılması halinde bu kurala uyulmaz . Saplar üzerine birbiri arkasına yerleştirilecek rumiler arasındaki açıklık ise takriben motif uzunluğu kadardır.

Rumileri taşıyan dairesel hatların birbirleri üzerinde geçmeleri alt, üst sırasıyla olur ve bu geçişler ya saplardan ya da rumilerin sapa yakın ince kısımlarından yapılır. Rumi-sap çatışması halinde ise sap daima ruminin altında geçer ve desende iki ruminin birbirini kesmesine meydan verilmez.

Desende gerek birbirilerine değen saplar, gerekse sap ayrımları çıplak bırakılmaz, bu noktalara yerine göre tepelik, düğüm, agraf (ortabağ, kenet) yerleştirilir.

Diğer motiflerde olduğu gibi rumili kompozisyonların temelinde de geometrik düzenlemeler bulunmaktadır.** Bir desenin üzerine ince bir kâğıt koyularak kalemle o desenin iskeleti çıkarılırsa, düzenlemeyi oluşturan geometrik formlar açıkça görülebilir. Buna göre bir desenin geometrik yapısı belirlendiği takdirde o desenin iskeletini çıkarmak ve deseni istenilen boyutlarda doğru olarak çizmek mümkün olabilir.

Türk süsleme tarihinde çok önemli bir yeri olan rumi motifleri ile, yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız başlıca kurallara uyularak ve geometrik formlardan yararlanarak çeşitli kompozisyonlar  yapabilmek mümkündür.



Birsen Gökçe 


------

*Dr. Filiz Çağman, Osmanlı sanatında başlıca üslup ve bezeme motifleri, Anadolu Medeniyetleri 3. cilt, Avrupa Konseyi, 18. Avrupa Sanat Sergisi 1983.
**Azade Akar, Cahide Keskiner, Türk Süsleme Sanatlarında Desen ve Motif, İstanbul 1978.

Tuğra:
Teşekkürler.

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git
Seo4Smf 2.0 © SmfMod.Com | Smf Destek