EN FAZÎLETLİ İBÂDET NAMAZ
İtikâdı düzelttikten sonra sâlih amelleri işlemek lâzımdır. Allâh’a ve rasûlüne îmandan sonra namaz, ibâdetlerin en fazîletlisidir...
Namazı fıkıh kitaplarında beyân olunduğu üzere mukayyed olarak ve tam bir tahâretten sonra fütûrsuz(gevşeklik göstermeksizin) edâ etmek lâzımdır.
Kırâat, rukû’, secde, kavme, celse ve sâir rükünlerde ihtiyat lâzımdır ki namaz kemâl vecih üzere edâ edilmiş olsun. Rukû’, sücûd, kavme ve celsede sükûnete riâyet edip tembellikten kaçınmak lâzımdır.
Namazları, cehâlet ve tembellikten geciktirmeyi câiz görmeksizin, ilk vaktinde kılmalıdır. Makbûl kul, Mevlâsının emrine, sırf emriyle, (Rabbimin emridir diye) imtisâl (itaat) eder. Çünkü emre imtisâlde tehîr, inaddan ve sû-i edebtendir.
…Fıkıh kitaplarını her vakit bulundurup dînî meseleleri ondan almak ve muktezâsıyla amel etmek lâzımdır.
“Gülistan” ve benzeri kitaplar, fıkıh kitapları yanında fuzûliyâttan, hatta zarûrî işlere, dinde muhtâç olunana nisbetle malâyânîdendir. Dînde muhtâç olduklarını lâzım bilip ötesine iltifât etmemelidir…
Her farzın edâsından sonra âyetü’l-kürsîyi okumaya çalışmalıdır. Zîrâ hadîs-i şerîfte vârid oldu ki: “Her kim bütün farz namazlardan sonra âyetü’l-kürsîyi okursa onu cennete girmekten ölümden başka hiçbir şey alıkoymaz.”
Yine aynı şekilde beş vakit namazdan her bir namazın edâsından sonra 33 defa tenzîh “Sübhânallâh” kelimesi, 33 defa tahmîd “Elhamdülillâh” kelimesi, 33 defa da tekbîr “Allâhü ekber” kelimesi ve bir defa “Lâ ilâhe ilallâhü vahdehû lâ şerîke lehû lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şey’in kadîr” okunur ki aded yüze tamam olsun.
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c.3 ; m.17)