Gönderen Konu: Ey Yolcu  (Okunma sayısı 3634 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı telecafe

  • Moderatör
  • araştırmacı
  • *****
  • İleti: 261
    • http://www.antoloji.com/mevlut_bicik
Ey Yolcu
« : 09 Mart 2006, 16:02:54 »

Ey Yolcu

Senki ! âsımın neslisin,çiğnetme nâmûsunu
At üstünden korkunun ve gafletin kâbûsunu.

Ateşler yakıp nemrut misâli !atsalar seni
Sakın ha ! terk etmiyesin îmânını,dînini.
                                                       M.A.Ersoy

O âsım ki, Ebu Süleyman’dır. Âsım bin Sâbit’tir

Uhud muhârebesinde Sülâfe adında müşrike bir kadının iki oğlunu öldürmüştü.
Kadın ise; kim Âsımın başını getirirse,ona yüz deve vereceğini ve    Âsımın kafa tası ile şarap içeceğini vaad etti.
Âsım bin sâbit (r.a.) Reci seriyesinde şehîd edilince, lihyanoğulları
onun başını getirip,yüz deveye sâhip olmak istediler.fakat ona
yaklaşmak ne mümkün !
Milyonlarca arı onun mübârek bedenini kuşatmışlar. Dediler ki!
akşam geliriz. Akşam olunca da bardaktan su boşalırcasına yağan      yağmur Âsımın mübârek vücûdunu götürdü.Onu kimseler bulamadı.


Âsım bin Sâbit çarpışırken !

“ Allahım ben günün başında senin dînini korudum.Sende günün sonunda benim bedenimi koru” diye duâ etmişti.
 
Duâsı kabül olundu,Allah onu korudu.Müşrikler eli boş döndüler.

_________Haydi oğul, haydi git,
_________Ya gâzî ol, ya şehîd.

Haydi oğul ben seni bugün için doğurdum
Damarında ki kanı helâl sütle yoğurdum.


09.03.2006 saat 13.55
Esslingen