Gönderen Konu: Namazın dinimizdeki yeri  (Okunma sayısı 3634 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Derviş61

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 17
Namazın dinimizdeki yeri
« : 27 Kasım 2010, 14:07:22 »

Namazın dinimizdeki yeri
 

Sual: Namazın dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberani]

(Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır.) [Miftah-ul-Cennet]

(İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir.) [İbni Neccar]

(Cennetin anahtarı namazdır.) [Darimi]

(En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır.) [Ebu Davud]

(Kalk namaz kıl, namaz elbette şifadır.) [İ. Ahmed, İ.Mace]

(Namazın farz olduğuna inanıp, eksiksiz kılan, Cennete gider.) [Hakim]

(Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime yapışan, [yani Ehl-i sünnet olan] ve beş vakit namazı cemaatle kılanın amel defterine her gün yüz şehid sevabı yazılır.) [İ. Nâsiruddin]

(Her Peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.) [Gunye]

Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır. Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.) [Beyheki]

(Namaz kılmayan, kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur.) [Bezzar]

(Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]

(Namaz kılmayanın Müslümanlığı, abdest almayanın namazı yoktur.) [Bezzar]

(Kasten [mazeretsiz] namaz kılmayanın diğer amellerini Allahü teâlâ kabul etmez. Tevbe edinceye kadar da Allah’ın himayesinden uzak olur.) [İsfehani]

(İman ile küfür arasındaki fark, namazı kılıp kılmamaktır.) [Tirmizi]

(Beş vakit namazı kasten, mazeretsiz terk eden, Allah’ın hıfz ve emanından mahrum olur.) [İbni Mace]

(Namaz kılmayanın dini yoktur.) [İbni Nasr]

(Bizimle kâfir arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur.) [Nesai]

Yukarıdaki hadis-i şerifleri, Ehl-i sünnet âlimleri şöyle açıklamışlardır:
Dinimizde en büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bunun için namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez. Bazı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmişlerdir. Bu bakımdan her ne şart altında olursa olsun muhakkak namazı kılmalı!

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Namaz kılmak ve diğer ibadetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibadet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emirlerine severek kolaylıkla uymaktır.) [C.1. m. 191, 289]

Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramayacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti isteyen namaz kılmaz mı? Hadis-i şerifte, (Cenneti isteyip de, Allah’ın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır) ve (Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar) buyuruluyor. (Beyheki)

Tadil-i erkana riayet etmek vaciptir. Namazın vaciplerinden biri bilerek terk edilirse, o namazı tekrar kılmak vacip olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkanına riayet etmez, rüku ve secdelerini hakkiyle yerine getirmez.) [Vesilet-ün Necat]

(Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır. Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü teâlâ nazar etmez.) [Vesilet-ün Necat]

Cemaatle namaz kılmak erkeklere Sünnet-i hüdadır. Yani dinimizin şiarı, alameti olan sünnettir. Özürsüz terk etmek asla caiz değildir. Bilhassa yatsı ve sabah namazını cemaatle kılmak çok önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibadetle geçirmiş sayılır.) [Müslim]

(Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir.) [Buhari]


Namazla alay edilmez
Sual: Bir hoca, “Müslümanlık, sadece yatıp kalkmak değildir, namazdan başka yapılacak çok iş vardır” dedi. Namaz için yatıp kalkmak tabiri uygun mudur?
CEVAP
Uygun değildir. Kelam, mantık ve matematiğe dair eserleri de olan büyük âlim Sarı Lütfi denilen Tokatlı Molla Lütfi, bir dersinde, insanların doğru namaz kılmadıklarını bildirmek için, (Bizim kıldığımız namaz, yatıp kalkmaktan başka şey değildir) demiş. Onu çekemeyen muhalifleri, (Namaz için yatıp kalkma tabirini kullandı) diyerek şikayet etmişler, yatıp kalkmak tabiri namazı önemsiz görmek kabul edildiği için Hatibzade Muhyiddin efendinin verdiği fetvaya istinaden mahkeme neticesinde Sultanahmet meydanında idam olunmuştur. (1495)

Yavuz Sultan Selim Han, Ahmed ibni Kemal paşaya "Tokatlı Molla Lütfi hocanız imiş. İlmi, irfanı yüksek, değerli, dört başı mamur bir ilim adamı iken idamına sebep ne oldu?" diye sordu. Kemal Paşazâde, "Hocam haset belasına uğradı. Tam bir âlim, kâmil, salih, dindar bir kişi iken, düşmanları haset ettiler, namaza önem vermiyor diyerek katline sebep oldular" dedi.

Şakadan da olsa, başka bir niyetle de olsa, namaza yatıp kalkmak dememelidir. Namazı doğru kılanın her işi düzgün olur. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan her türlü kötülükten, her türlü günahtan] alıkoyar. Çünkü zikrullah [Namaz kılmak] elbette en büyüktür ibadettir.) [Ankebut 45 Beydavi]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki, "Söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım") [Hakim]

(Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [İ.Ahmed]

Doğru kılınan namaz, bütün kötülüklerden uzaklaştırır. Yani insan namazı doğru kılarsa, dine tam uymuş olur. Dine tam uyan da, hiç bir kötülüğü işlemez, ayrıca dinimizin emrettiği iyi işleri yapmaya çalışır. Namaz gibi çok önemli bir ibadet için yatıp kalkmak tabiri kullanılmamalıdır!



Her kötülüğün tek ilacı
Sual: Büyük günahlardan kurtulmanın çaresi nedir?
CEVAP
Her türlü günahın tek ilacı vardır. Bu ilaç Kur'an-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Bu ilacı kullanan her Müslüman, alışkanlık haline gelen büyük günahlardan mutlaka kurtulur. Ankebut suresi 45. âyet-i kerimesinde (Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan, esrar, içki, zina, livata gibi her türlü kötülükten] alıkoyar) buyuruldu.

Bir genç namaz kılar ve her türlü kötülüğü de yapardı. Bu gencin durumunu Resulullaha bildirdiler. Peygamber efendimiz, (Bir gün gelir namaz, onu diğer günahları işlemekten alıkoyar) buyurdu. (Haram işliyorsa, namaz kılmasın) demedi, (Namaza devam etsin) buyurdu. Aradan çok zaman geçmedi. O genç günahlarına tevbe etti, iyi hâl sahibi oldu. Bu bakımdan mutlaka namaz kılmalıdır! Namaz kılmanın fazileti çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu amellerin en faziletlisidir. İmanın başı ve Cehennemden kurtarıcıdır.) [Miftah-ul-Cenne]

(Allahü teâlâ beş vakit namazı farz kıldı. Eksiksiz eda edeni Cennete koyacağına söz verdi. Namaz kılmayana verilmiş bir sözü yoktur, böyle kimseye dilerse azap eder, dilerse Cennete koyar.) [Ebu Davud]

(Müslüman, namaz kılarken günahları başı üzerine konur. Her secde ettiğinde başından dökülür. Namazı bitirince hiçbir günahı kalmaz.) [Taberani]

(Her namaz vakti gelince, melekler, "Ey insanlar, günahlarınız sebebiyle hasıl olan ateşi namaz kılarak söndürün!" derler.) [Taberani]

Bir kimse, (İman eder, namaz kılar, zekat verir, oruç tutar ve diğer ibadetleri yaparsam, kimlerden olurum?) diye sual edince, Peygamber efendimiz, (Sıddık ve şehidlerden olursun) buyurdu. (Bezzar)


Namaz doğru kılınmazsa
Sual: Bir arkadaş namaz kıldığı halde içki ve diğer kötülükleri bırakmıyor. Bu nasıl oluyor?
CEVAP
Doğru kılınan namaz her türlü kötülükten alıkoyar. (Ankebut 45)
Kötülükten alıkoymayan namaz doğru kılınmıyor demektir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kişinin namazı, kendini fahşa ve münkerden [her türlü kötülükten] alıkoyamıyorsa, Allah’tan uzaklığı artar.) [Taberani]

O halde yapılacak iş, namazı doğru kılmaya çalışmaktır. Namazı doğru kılabilmek için önce itikadın düzgün olması şarttır. Daha sonra diğer şartlar gelir. Guslün ve abdestin doğru olması lazımdır. Bu şartlara riayet eden, mutlaka her türlü kötülüğü bırakır.

Kötülerle gezmek bile çok zararlıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kötü arkadaş, demirci körüğü gibidir. Üflenince, ateş kıvılcımları seni yakmazsa da, kokusu seni rahatsız eder.) [Buhari]

(İyi arkadaş, güzel koku satan gibidir. Sana koku sürmese de, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.) [Müslim]


Namaz kılmadan dindar olmak
Sual: Namaz kılmadan da, dindar olmak mümkün değil midir?
CEVAP
Sermayesi olmadan kâr etmek, nasıl mümkün değilse, namaz kılmadan da dindar olmak mümkün değildir. Çünkü namaz, dinin direğidir. Namaz kılan, dinini doğrultmuş olur. Namaz kılmayanın, dini yıkılır. Namazları, müstehab zamanlarında ve şartlarına ve edeplerine uygun olarak, mümkünse cemaat ile kılmalı. Muhammed Masum hazretleri, (Bunlardan biri yapılmazsa, yas tutulsa yeridir) buyuruyor. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir mümin, namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları açılır. Rabbi ile arasındaki perdeler kalkar. Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder.) [Taberani]
 
  
« Son Düzenleme: 27 Kasım 2010, 16:18:38 Gönderen: Ay Işığı »

Çevrimdışı Derviş61

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 17
namaz kime zor gelir?
« Yanıtla #1 : 27 Kasım 2010, 14:09:53 »

Sual: Müslüman olmak isteyen gayrimüslimler, (Müslüman oluruz ama, günde beş kere namaz kılmak, yılda bir ay oruç tutarak aç kalmak ve daha başka emirler bize güç geldiği için Müslüman olmuyoruz) diyorlar. İbadet etmek niçin güç gelir?
CEVAP
Müslüman olana ibadetler güç gelmez. Müslüman olsalar böyle şeyler söylemezler. İmam-ı Rabbani hazretleri, Mektubat’ında buyuruyor ki:
(Allahü teâlâ, kullarına yapabilecekleri şeyleri emretmiştir. Güç yetiremeyeceği işleri emretmemiştir. İnsanları zayıf yarattığı için, kolaylık göstermiştir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruyor ki:
(Allah, size hafif, kolay emretmek istedi, çünkü insan, zayıf yaratılmıştır.) [Nisa 28]

Namaz, oruç kolaydır. Zekat için de malın tamamının değil, kırkta birinin verilmesini emretmiştir. Dinin diğer emirlerine dikkatle ve insafla bakılırsa, bu kolaylıklar görülür. Bununla beraber ibadet etmenin güç geldiği kimseler yok değildir. İbadetlerin zor gelmesi, Allahü teâlânın düşmanı olan nefstendir. Namaz kılmak ve diğer ibadetleri yapmak, ancak müminlere kolay gelir. Kalbi kararmışlara zor gelir.

Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bu din [inanıp ibadet etmek] müşriklere güç gelir.) [Şura 13]

([Her çeşit günahtan çekinmek, oruç tutmak ve diğer ibadetleri yapmak için] Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım isteyiniz. Sabır ve namaz, yalnız Allah’tan korkan müminlerden başkalarına zor gelir.) [Bekara 45]

Namaz kılmamak, imansızlıktan veya iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emirlerine severek, kolaylıkla uymaktır. Bedeni hasta olana bazı işleri yapmak güç geldiği gibi, kalbi ve ruhu hasta olana da ibadet etmek güç gelir.) [m. 191, 289]

(Kalbi temizlemek için, iman edip, Allahü teâlânın nimetlerine şükretmek gerekir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah’a iman edip, nimetlerine şükrederseniz, size niçin azap etsin?) [Nisa 147]

(Allah’a şükretmek, Ona inanıp, emir ve yasaklarına riayet etmekle olur.) [C. 3, m. 41]


Sual: (Günde beş vakit namaz çoktur. Avrupa’da Pazar günü, yani sadece bir gün, Kiliseye gidiliyor, altı gün ibadet yok. Günümüzde yoğun işlerin arasında beş vakit namaz kılmak zordur. Namaz kılma zorunluluğu olunca Müslüman sayısı azalır. Namaz sayısı sadece bir güne indirilmelidir) deniyor. Böyle bir düşünce için ne denir?
CEVAP
Buna, Allah’ın işine karışmak, onun koyduğu hükmü beğenmemek denir. Hâşâ Allahü teâlâ, işlerin yoğun olup olmayacağını bilmiyor muydu? Dinde reform olmaz. Dini insanlar değiştiremez, kim koymuşsa, değiştirme yetkisi de onda olur. İnsanlar fikir yürütemez.

Namaz her gün ama çok azdır. Farz olarak 2 + 4 + 4 + 3 + 4 = 17 rekâttır. Vitir vacib de ilave edilirse, 20 rekât olur. 20 rekât, 20 dakikada kılınabilir. Haydi, 25 veya 30 dakika olsun. Bir günde, Allah için 30 dakika ayırmak büyük bir iş midir? Haftada 3,5 saat eder. Yine bir gün bile etmiyor.

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, çok merhametli olduğu, kullarına çok acıdığı için, 24 saat içinde ibadete, yalnız beş vakit ayırmış, birkaç şeyi haram edip, çok şeyi mubah etmiş, izin vermiştir. O halde, 24 saatte bir saat tutmayan bir zamanı, Allahü teâlânın emrini yapmak için ayırmamak ne büyük insafsızlık olur. (1/96)
 

« Son Düzenleme: 27 Kasım 2010, 16:19:04 Gönderen: Ay Işığı »