Gönderen Konu: Tesettürün ve Tesettürlünün Farklılığı  (Okunma sayısı 2725 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Tesettürün ve Tesettürlünün Farklılığı
« : 20 Kasım 2014, 11:47:41 »

Tesettürün ve Tesettürlünün Farklılığı

Dünyanın herhangi bir yerinde tesettürlü bir hanım görüldüğü zaman, akla ilk gelen o hanımın Müslüman olduğudur. Çünkü dünyada sadece Müslüman hanımlar kapanıyorlar. Onun içindir ki tesettür Müslüman kadının adeta kimliğidir.

O bakımdan, tesettürlü Müslüman bir hanım, giyimiyle aynı zamanda Müslümanlığı temsil ettiğini hiçbir zaman unutmamalıdır.

Tesettürlü bir hanım, üzerindeki tesettüre ve taşıdığı İslam kimliğine yakışmayan bir tavır ve harekette bulunduğu zaman, sadece kendisinin değil Müslümanlığın da aleyhinde konuşulmasına sebep olacağını bilmelidir.

Memleketimizdeki Müslüman hanımlar, tesettür emrini değişik şekillerde yerine getiriyorlar. Bir kısmı çarşaf giyerek bir kısmı manto ve pardesü giyerek, bir kısmı da doğruda ve Trakya’da olduğu gibi mahallî kıyafetleriyle tesettürleniyorlar.

Memleketimizdeki mahallî kıyafetlerin hemen hepsi bol kıyafetler olup tesettüre uygundur. Çarşaflar da öyle. Onlar da bol olup siyah veya kahverengi renklerden başka renk pek kullanılmadığı için onlarla da tesettür gayet güzel yerine getirilmektedir.

Mahallî kıyafetlerde olsun, çarşaf giymekte olsun, dikkat edilecek diğer bir husus ayakkabılardır. Giyilen ayakkabının, yürünürken tak-tak diye ses çıkarmayan cinsten olmasına dikkat edilmelidir.
Gelelim manto ve pardesü ile ve başörtüsü kullanarak tesettür emrini yerine getirmeye.

Evet tesettür kapanmaktır, ama tesettürü vücudun sadece kapatılmasından ibaret olarak düşünmemelidir. Tesettür vücudu elbiseyle örtmek ise de aynı zamanda başörtüsünün büyüklük ve küçüklüğüne, rengine, ayakkabıya, elbisenin rengine, bolluk ve darlığına da dikkat etmektir.

Ne demek istiyoruz?

Demek istiyoruz ki, tesettür kapanmak demektir, ama sadece kapanmaktan öte bu kapalılık yabancı erkeklerin dikkatlerini çekmeyecek şekilde olmalıdır. Bunun için de giyilen dış elbise vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bol ve uzun olmalıdır. Parlak ve göz alıcı renkte olmamalıdır.

Ayakkabılar, uzun topuklu ve yürürken ses çıkaran cinsten olmamalıdır.

Tesettürde bunlara dikkat edilmesi icap ettiği halde, son senelerde tesettürlü hanımlarda tesettüre hiç mi hiç yakışmayan bazı haller görülmesi biz erkekler için üzücü, bu hallerin kendisinde görüldüğü hanımlar için ise ayıp ve günahtır.

Meselâ tesettür ile boya sürünmek birbirine ne kadar uymaktadır?

Meselâ tesettür ile sigara birbirine ne kadar uymaktadır?

Oysa dışarılarda, bilhassa parklardaki pankolarda oturan tam tesettürlü bazı hanımlar, o tesettür içinde bir sigara yakıp hiç çekinmeden içmektedirler. Hele bir de ayak ayak üstüne atmaları yok mu o da ayıp üzerine ayıp olmaktadır. Esasen ayıptan da ötedir.

Oysa yukarıda da dikkat çektiğimiz gibi, tesettürlü bir hanım sıradan bir hanım değildir. O, “Müslüman hanım”ı ve dolayısıyla Müslümanlığı temsil etmektedir.

Zaten tesettür, dış görünüş itibariyle vücudu kapatmak demekse de aynı zamanda bu tesettürü kalbin de rahatlıkla kabul etmesi demektir. Yani kalbin de tesettürlü olmasıdır. Bunun için de tesettür sırf Allah’ın rızası için yerine getirilmelidir.

Vücut tesettüre uygun bir elbise içindeyken, ayak ayak üstüne atıp sigara tüttürmek Allah rızasına ne kadar yakışmaktadır?


Ali EREN | 19 Kasım 2014, 08:32 | http://www.haberkita.com/tesetturun-ve-tesetturlunun-farkliligi-makale,219985.html


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9214
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Namaz ve Namaz Dışında Tesettür
« Yanıtla #1 : 26 Kasım 2014, 12:14:12 »
Namaz ve Namaz Dışında Tesettür

Tesettür denilince, akla ilk önce Müslümanlık, Müslüman hanımlar ve Müslüman hanımların örtünmesi gelir. Çünkü yeryüzünde bu meseleye en çok dikkat eden Müslüman hanımlardır.

Gerçi örtünme Hıristiyanlık ve Yahudiliğin aslında da vardır, daha doğrusu vardı.. Ama onların en başta kitapları (Tevrat ve İnciller) ve ona bağlı olarak ibâdetleri ve müsbet olan her şeyleri tahrif edildiği / bozulduğu için, ibâdet cinsinden olan tesettür de bu iki din mensuplarında yok olup gitmiştir.

Bugünkü Hıristiyan râhibelerinin örtülü olmaları, bu dinin aslındaki tesettür emrinin kalıntılarındandır.

Gelelim İslama…

İslamda, tesettür / örtünme emrinin kadınlar için de erkekler için de bir ölçüsü vardır. Bu ölçüye uyulmadığı takdirde, ibâdetlerin başında gelen namaz bile câiz olmamaktadır. Nitekim namaza başlamadan önce yerine getirilmesi icap eden şartlardan birisi de tesettürdür / örtünmedir. Bunun fıkhî tabiri, setr-i avrettir.

Namazın dışındaki şartlarından birisinin setr-i avret / tesettür olması yani örtülmesi icap eden yerler örtülmeden namazın câiz olmaması, Hazreti Allah’ın, örtülü olmayanları huzuruna kabul etmediğinin bir ifadesidir.
Bütün Müslümanlar, tesettürün erkekler için de kadınlar için de nasıl olacağını bilirler. Erkeklerin tesettürü, göbek ile diz kapağı arası (diz kapağı dâhil olmak üzere) kapalı olmasıdır. Kadınların tesettürü ise el, yüz ve ayaklar hâriç, vücudun tamamının kapalı olmasıdır…

Tesettür denilince zihne ilk önce her ne kadar kadınların örtünmesi geliyorsa da namaz kılarken de namaz dışındayken de hem erkek hem kadın bütün Müslümanların bu sınırları korumaya dikkat etmeleri şarttır.
Kur’an-ı Kerim’de, helal-haram sınırı bildirilmiş ve “Bu Allah’ın sınırlarıdır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın” buyurulmuştur. (Bakara sûresi, âyet: 187)

Dikkat!.. Âyet-i kerimede “Bu sınırları çiğnemeyiniz” buyurulmuyor, “Sakın bu sınırlara yaklaşmayın” buyuruluyor. Yani o sınırları ihlal etmek değil, yaklaşmak bile yasaklanıyor. Nitekim zina meselesinde de “Zina etmeyiniz” denilmiyor, “Zinaya yaklaşmayın” buyuruluyor. (İsrâ sûresi, âyet: 32)

Bilindiği gibi, erkeklerin vücutlarındaki tesettür sınırları kadınlara göre daha dar, (göbek-dizkapağı arası) kadınların tesettür sınırları ise daha geniştir. El, yüz, ayak hariç vücudun tamamı. Dolayısıyla Müslüman kadınların, tesettüre daha çok dikkat etmeleri icap etmektedir.

Vaziyet böyle olduğu halde, zamanımızda tesettür sınırları erkekler tarafından değil aksine daha çok kadınlar tarafından ihlal edilmektedir.

Ancak! Dünyada tesettür emri ne kadar unutulursa unutulsun, giyim ve giyiniş şekli ne olursa olsun, insanlar nasıl giyinirlerse giyinsinler, bütün insanlar isterse hiç elbise giymesinler, Allah’ın hükmünde asla bir değişiklik olmaz. (Yunus sûresi, âyet: 64, Fâtır sûresi, âyet: 43, Fetih sûresi, âyet: 23)

Yani, Allah’ın kullarına yönelik örtünme emri daima vardır ve bu emri yerine getirmeyenler günahkâr olmaktan kurtulamayacaklardır. Günah mahallinin cehennem olduğu da açıktır.

O bakımdan, Allah’ın diğer bütün emirleri gibi tesettür emri de iyi öğrenilmeli ne şekilde kapanılması icap ediyorsa o şekilde kapanılmalıdır.

Müslüman kadınların, tesettürleri birkaç madde halinde ele alınabilir:
1- Kocalarına karşı tesettürleri.
2- Evlenmeleri câiz olmayan yakınları olan erkeklere karşı tesettürleri.
3- Yabancı erkeklere karşı tesettürleri.
4- Müslüman kadınlara karşı tesettürleri.
5- Müslüman olmayan kadınlara karşı tesettürleri.

Bunları teker teker kısaca şöyle izah edebiliriz:
* Kadının, kocasına karşı herhangi bir şekilde kapanma mecburiyeti yoktur. Karı-koca, birbirlerinin vücutlarının her taraflarına bakabilirler. Ancak, birbirlerinin cinsiyet organlarına bakmaları mekruhtur.

* Kadının; yanlarında ev işlerini yapmaya mecbur olduğu dede, baba, kayınpeder, oğul, üvey oğul, kardeş ve erkek yeğenlerinin yanında, baş, elbisesi çemrenmiş kol, göğüs ile çene arası yani gerdan ve ayak gibi uzuvlarının görünmesi haram değildir. Haram olmamakla beraber mümkünse açılmaması daha iyidir. Fakat karın ve sırtını göstermesi haramdır.

* Kadın, yabancı erkeklere karşı el, yüz ve ayaktan başka vücudunun tamamını kapatmakla vazifelidir.

* Müslüman kadınların birbirlerine karşı tesettürleri, aynen Müslüman erkeklerin birbirlerine karşı tesettürleri gibidir. Yani birbirlerinin göbek ile diz kapağı arasını görmeleri haramdır.

* Hala ve teyzelerin, yeğenleri olan erkeklerle sarılıp öpüşmeleri haram değilse de mekruhtur.

* Müslüman kadınların, Müslüman olmayan kadınlara karşı, yabancı erkeklere karşı kapandıkları gibi kapanmaları icap eder…
İşte tesettürün sınırları kaba çizgilerle böyledir...


Ali EREN | 20 Kasım 2014, 12:40 | http://www.haberkita.com/namaz-ve-namaz-disinda-tesettur-makale,219987.html

Çevrimdışı ihvan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2399
Ynt: Tesettürün ve Tesettürlünün Farklılığı
« Yanıtla #2 : 09 Aralık 2014, 12:38:52 »
* Hala ve teyzelerin, yeğenleri olan erkeklerle sarılıp öpüşmeleri haram değilse de mekruhtur.