Gönderen Konu: Fıkıh ... Namazda Fâtiha'nın Tercümesi Okunabilir Mi?  (Okunma sayısı 4352 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

zaman_1453

  • Ziyaretçi

FIKIH ... NAMAZDA FÂTİHA'NIN TERCÜMESİ OKUNABİLİR Mİ?

Geçtiğimiz yıllarda televizyon kanallarından birinde bir “tartışma”ya şâhit olduk. Bir “yetkili” konuşuyor:
— Namazda Türkçe Kur‘an olmaz. İnsanlar çok şeyleri öğrendikleri halde bir Fâtiha'yı öğrenmekten âciz olamazlar. Öyle ise namazda Fâtiha'nın aslını okuyacaklar, Türkçe tercümesini değil.
Telefonla müdâhale eden kişinin itiraz ve iddiâsı:
— Hayır, namazda Fâtiha'nın Türkçesi okunabilir. Okunmalıdır da. Çünkü el-Mebsût'ta İmâm-ı A‘zam'ın Türkçe Fâtiha okunabileceğine dair fetvâsı vardır.
“Yetkili” şahıs cevap veriyor:
— Evet, Mebsut'ta böyle bir fetvâ vardır. Ancak o fetvâ, hem diğer imamların görüşlerine uymamaktadır, hem de İmâm-ı A‘zam'ın bu fetvâsından rücu‘ ettiği rivâyeti de bahis mevzuudur.
Müdâhale eden kişi ısrarlı ve kararlı:
— Efendim bırakın böyle yorumları. Bugünkü gençlik sizin bu türlü iddiâlarınızdan ötürü ibâdetten mahrum kalıyor. Türkçe Fâtiha'nın câiz olduğunu, İmâm-ı A‘zam'ın bu yolda fetvâ verdiğini söyleyin de vebâlden kurtulun... “Tartışma” böyle sürüp gidiyordu.
Bizim bu mevzûdaki tahkik ve tesbitlerimize gelince...
Her şeyden evvel, hiçbir tercümenin Fâtiha-i Şerîfe'nin tam karşılığı olmadığını ve olamayacağını söyleyerek başlayalım söze... Bu, münâkaşası dahi mümkün olmayacak kadar açık bir hakikattir, îzahtan vârestedir. Hâl böyle olunca, Fâtiha-i Şerîfe'nin tamamı olan aslını okumak mümkünken, neden eksiği olan tercümesini tercih edelim namazlarımızda?..
Namazda kıraat farzdır. Kur‘ân-ı Kerim'den muayyen bir miktar okumak şarttır. Aksi takdirde namaz olmaz. Nitekim Cenâb-ı Hakk, “Kur‘an'dan kolayınıza geleni okuyun, namazı kılın.” (S. Müzzemmil, 20) buyuruyor.   

Peki Kur‘an-ı Kerim neye denir, nedir Kur‘an-ı Kerim'in târifi?
“Kur‘an, Resûlüllah (s.a.v.)'a vahiy yoluyla indirilen, tevâtürle nakledilen, tilâveti ile ibâdet yapılan ve mushaflarda yazılı olan, beşerin benzerini getirmekten âciz kaldığı bir kitaptır.” (Molla Husrev, Mukayyed Mir'at, s. 26-28; Isfehanî, Müfredat, 606; Firuzâbâdî, Besâir, 4/262-266; Süyûtî, İtkan, Mısır, 1368, 1/52)
Kur‘an-ı Kerim, Arapça olarak vahyedilmiştir. [/b](S. Şûrâ, 7) O bütün âlemlere nasîhattir, öğüttür. (S. Sâd, 87) Kendisinde şüphe olmayan, hiçbir tenakuz ve eğrilik bulunmayan dosdoğru bir kitaptır. (S. Bakara, 2; S. İsra, 1-2)
Kur‘an-ı Kerim, hem mânâ hem de lafız ciheti ile mu‘cizdir. Onun sadece mânâsına Kur‘an denmez. Tefsir, terceme ve meali onun yerine kaim olamaz. Tefsir ve tercemesi ile ibâdet yapılamaz. (Doç. Dr. Fahrettin Atar, Fıkıh Usûlü, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yayınları, Nu: 24, s. 27-8)

Bununla beraber, İmâm-ı A‘zam Ebû Hanîfe (rh.) hazretlerinin tercümenin câiz olacağına dâir ictihâdının olduğu doğrudur. Talebesi İmam Muhammed (rh.)'in eserlerinde geçmektedir. Ancak, daha sonra o da İmâmeyn'in kavline rücû‘ etmiş ve câiz olmayacağını söylemiştir. Bu da yine talebesi Nûh ibn-i Ebî Meryem (rh.) tarafından rivâyet edilmektedir. (Molla Hüsrev, Mukayyed Mir'âtü'l-Usûl, Mebâhisü Müştereke bahsi; Abdülaziz Buharî, Usûlü Pezdevî Şerhi Keşfü'l-Esrâr; Taftazanî, Şerhu't-Telvîh ale't-Tavzîh)
Diğer imamların görüşlerine gelince...
Onlar, kişi ister Arapça okuyabilsin ister okuyamasın, namazda Kur‘an'ın Arapça aslından başka bir lisanda okunmasını câiz görmezler. Onlara göre bir kimse namaz kılarken Fâtiha'yı başka bir dilde okusa, namazı sahih olmaz. Ekseriyeti teşkil eden bu müctehidlere göre, her mükellefin Fâtiha'nın aslını öğrenmesi ve yapabileceği kadarıyla Fâtiha'yı okuyabilmek için olanca gücünü sarfetmesi gerekir.
Bunlardan Mâlikîler'e göre, eğer bunu da yapamıyorsa, Arapça aslını okuyabilene uyar. Kendisine imam olacak böyle birini bulduğu halde ona uymazsa, namazı sahih olmaz. Fakat kendisine uyacağı bir imam bulamazsa, Fâtiha okuma vecîbesi ondan düşer ve iftitah tekbiri ile rüku‘ tekbiri arasında Allâh'ı zikir ve tesbih etmesi mendup olur.    

            
Şâfiîler'den İmam Nevevî (rh.) şöyle diyor:
“Mezhebimize göre, namazda veya namaz dışında, kişi Arapça okuyabilsin okuyamasın, Kur‘ân'ın başka bir dilde okunması câiz değildir. Kişi namazda Kur‘ân-ı Kerim yerine onun tercümesini okursa, ister Arapça olarak okuyabiliyor ister okuyamıyor olsun, namazı sahih değildir. Âlimlerin ekseriyeti, ezcümle Mâlik bin Enes, Ahmed bin Hanbel ve Dâvud ez-Zâhirî (rahımehümullah) bu görüştedir.” (el-Mecmu‘, 3/279'dan naklen Doç. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, İslâm Hukuk İlminin Esasları, s. 45)

İmâm-ı A‘zam (rh.) hazretleri de, önceki görüşünden rücu‘ etmemiş bile olsa, onun bu ictihâdı umuma şâmil değildir. Nitekim, İslâm ülkelerinin dışında ibâdet için bekleyenlerin ihtiyacını karşılamaya ma‘tuf ve geçici bir süreye mahsus olduğu da kayıtlıdır.
O bakımdan, İslâm ülkelerinde yaşayan Müslümanlar'a da teşmil edilip, namazda Türkçe Fâtiha okumak câiz olur denemez. Hele hele bizim gibi asırlarca İslâm'ın ve Müslümanlar'ın bayraktarlığını yapmış bir milletin evlatlarına hiç mi hiç  teşmil edilemez. Çünkü bu fetvâ hususidir, umumi değil...

Hakikaten ihtiyaç duyup da öğrenemeyenlere mahsustur. Yoksa lâubâlilikten dolayı öğrenmeyenler, basite alıp da mühimsemeyenler için değildir.
Ayrıca, bu tercüme her sûreye şâmil olmayıp, sadece Fâtiha'ya aittir, Kur‘ân'ın tamamı için bahis mevzuu olamaz. O da Fâtiha'yı bilmediği halde mutlaka namaz kılmayı da arzu edenler, öğreninceye kadar ibâdetten mahrum kalmasınlar içindir. Yoksa, kötü maksatlılara bir istismar yolu açıp da ibâdetleri yozlaştırmaya sebep olsunlar için değil.
Demek ki; müctehid imamlarımızın tamamı, namazda Fâtiha-i Şerîfe'nin tercümesinin okunabileceğine dair bir îmâda dahi bulunmadıkları gibi, gâyet açık bir şekilde de câiz olmayacağını ifade etmişlerdir. Aksini iddiâ etmek, insanı ulemâ-i sû’ (kötü âlimler) durumuna düşürür ki; herhalde, aklı başında hiçbir din âlimi de bu duruma düşmek istemez.

Cenâb-ı Hakk, Ümmet-i Muhammed'i ve evlâdını ulemâ-i sû'ün şerrinden muhâfaza buyursun. Âmin...


Fazilet Takvimi 99