Dün ve Bugün
Dünyanın herhangi bir yerinde.
Bir müslümân uğramış olsa zulme,
Parçalanır yüreğim.Íz bırakır derinde.
Eller birleşmiyor.Şuur yok kadınında/erinde.
Hâlbû ki O eller birleşmişti bedirde.
Yazmısdı târihler,muvaffakiyet ile zafer,
Şimdi ise bu eller bîtâb, yatırılıyor sedirde.
Ey müslim;kudursun kafir.Neyin varsa yedir de.
Düşünün bir uhud'u, yapılan küçük bir hatâ.
Onlarca sahâbîyi ve h.z.Hamzayı eyledi Sehîd,
Şimdi ise çoğaldı hatâlar, vedahî vardı ilâhî kata.
Ferdî ve ictimâî hatâlar çoğalıyor her tarafa bata//bata.
Düşünün bir hendek'i, istişâre ile alınıyor karar.
Kuvvetli olan asâkîr-i düşman gömülüyor hendek'e,
Bugün ise müslümânlar, istişâre edecek mercîler arar.
Fakat gönül birliği ve rûh-î âhenk olmayınca neye yarar.
Kırcavî der ki ! Bunca akıtılan göz yaşı yetmiyor.
Nasıl//nasıl bu zulüm ve işkenceler son bulsun/bitsin,
Doğu‘dakiler ölürken,batı’dakileri hiç enterese etmiyor.
Birileri !Yaşıyan nîce müslümânların dikkatini çekmiyor.
Selam ve dua ile kaliniz efendim