Filistin’e Emevîler, Abbâsîler, Fâtımîler ve Selçuklular hakim oldular. 1099’da Haçlı Seferleri neticesi Kudüs’te, Hıristiyan Krallığı kuruldu. 1187’de Selâhaddin Eyyubî, Kudüs’ü yeniden fethederek Hıristiyan zulmünden kurtardı. 1281’de Akka’nın fethiyle Memlûklar'a bağlanan bölge, 1516 senesinde Yavuz Sultan Selim Hanın Mercidabık Zaferi'yle Osmanlı topraklarına katıldı. Tam 400 sene Filistin, Osmanlı Devleti'nin hâkimiyetinde kalmıştır. 8,5 sene içinde, Osmanlı Devletini iki misli büyülten Yavuz Sultan Selim Han, çok kuvvetli tarih, strateji, siyaset ve taktik bilgisine sahipti. İslâm ülkelerinin zayıf ve parçalanmış olmasının tehlikesini gören, nadir bir devlet adamıydı. Bir gün İslâm ülkelerinin Hıristiyan veya Yahudilerin sömürgesi olmaması için, o devirde en güçlü İslâm devleti olan Osmanlı Devleti etrafında topladı. Nitekim Osmanlı Devleti yıkılınca, bütün İslâm ülkeleri, Hıristiyan ülkelerin sömürgesi oldular. Osmanlı Devletinin en büyük hizmeti, Filistin’de Yahudi Devleti (İsrail’in) kurulmasını 430 sene geciktirmiş olmasıdır. İsrâil yarım asır önce kurulmuş olsaydı, bugün bütün Arap ülkeleri İsrâil işgalinde olacaktı. Bir asır önce kurulsaydı, bütün Müslümanlar imha edilmiş ve sapık yollarla İslâmiyet'ten uzaklaştırılmış olacaktı. Osmanlı Devleti, Yahudi'nin, Müslümanları ve İslâmiyet'i imha planını engellemiştir.
Osmanlı Devleti, Filistin’i, Kudüs, Gazze ve Nablus olmak üzere Şam Eyaletine bağlı üç sancağa ayırdı. Osmanlı Devleti zayıflamadan önce, Filistin halkı bolluk, refah ve huzur içinde yaşadılar. Osmanlı Devleti zayıflayınca, Filistin’deki sancaklar, eyalet sonra da bağımsız emirlikler hâline geldiler. 1799 yılında Napolyon Bonapart, Mısır Seferinde, Filistin’in Yafa’ya kadar olan bir bölümünü ele geçirdi. Ancak Cezzâr Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Akka önlerinde Napolyon’u geri püskürttü. Napolyon’un ilk hezimeti, Türkler karşısında oldu ve bu topraklardan geri çekildi. Bölge bundan sonra 1840 yılına kadar, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa'nın idaresi altında kaldı.
İngiltere, 19. asrın başlarında, Ortadoğu’nun zenginliklerinden faydalanmak, dünya hâkimiyetini devam ettirebilmek ve İslâm ülkelerini bölmek için, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması ve bunun için dünya Yahudilerini bir bayrak altında toplama fikrini otaya attı. Bu fikir, Avrupa, Amerika ve Rusya’da hızla yayıldı. İngiltere’de İngiliz Hükümeti ve Yahudiler, Sir Herry Finch isimli bir avukata Calling of the Jews isimli bir kitap yazdırdılar. Bu kitapta, Filistin’de bir Yahudi Devleti kurulması fikri savunularak kamuoyu meydana getirildi.
Musos Haim Montefiore isimli bir İtalyan Yahudisi, Londra’da büyük bir servet edinmişti. Filistin’de Yahudi Devleti kurma fikrine uyarak, 1824’te Filistin’e göç etti ve 1837 senesine kadar Filistin’de kaldı. Bu tarihte Filistin’de 8000 Yahudi bulunuyordu. Bu kadar az kişi ile devlet kurulamayacağını anlayınca, Londra’ya döndü. 1837 tarihinde bastırdığı bir kitapla, Filistin’in ziraata elverişli olduğunu ve Yahudilerin Filistin’e göçünü teşvik etti. İngiltere hükümeti, bir tamimle Filistin’deki İngiliz konsolosluklarını, Yahudileri himayeye memur etti. 1862’de Hess isimli bir Alman Yahudisi, Roma ve Kudüs isimli kitabında; Yahudi davasının ortaya atılacağı ve emellerinin tahakkuk edeceği günün yaklaştığını, her ne bahasına olursa olsun Filistin’de bir Yahudi devleti kurulacağını, Fransa’nın bu işte yardımcı olacağını, Fransız ihtilâlinin bu maksatla yapıldığını yazdı.
Hess’in eserine cevap veren Fransız muharriri Ernest Laharn, kurulacak Yahudi devletinin sınırlarının dar olmayacağını söyledi. 1878’de Rusya’da Yahudi talebeler, muhtelif cemiyetler kurdular. Hayfa yakınlarında iki bin dönüm arazi alınarak, Mikfeh İsrael adıyla bir ziraat okulu kuruldu. Rusya’da Siyonizm'i sevenler cemiyeti kuruldu. Filistin’e Yahudilerin göçünü teşvik ettiler. Yine bu gayeyle kurulan “Bilu” ve “Hovevei Ziyon” gibi faal cemiyetler, 1881’de Çar İkinci Aleksandr öldürüldükten sonra, faaliyetlerini daha da arttırdılar. Filistin’de birçok koloni kurdular.
1884 yılında Silezya’nın Kattowitz şehrinde ilk “Yahudi Millî Kongresi” toplandı. Kongre başkanlığını Rus Yahudisi Leon Pinsker yaptı. 1891 de Rusya’dan Kudüs’e gelen El-Leze Ben Yehuda, Yahudi lisanının kaybolmaması için, İbranice lügat neşretti. Alman Yahudisi Hırsch, Yahudi devletinin Arjantin’de kurulması fikrini ileri sürdü. Yahudi muharrir Shmaryahu Levin Youth in Revolt eseri ile Yahudi devletinin Arjantin’de kurulması fikrinin, Yahudi davasına ihanet olduğunu söyledi. 1896’da Avusturyalı gazeteci Yahudi Theodor Herzl, The Jewish State (Yahudi Devleti) isimli bir kitap yazdı. Bu kitap, Siyonizm'in kuruluşunu temin etti. 1897’de Dünya Siyonist Teşkilâtı kuruldu. 1897’ye kadar Yahudilerin, Filistin’de toplanması ve Yahudi devleti kurulması bir fikir iken, 1897’de hedef oldu.
Siyonizm'in hedefini gerçekleştirmek için, ticarî bir şirket kuruldu. Çok uluslu şirketler, böylece ortaya çıktı. 1897’de İsviçre’de Basel şehrinde ilk Siyonist kongresi, Dr. Theodor Herzl başkanlığında 200 delege ile toplandı ve bu kongrede mühim kararlar alındı. İkinci Siyonist kongre 1898’de yine Basel’de toplandı. İki milyon sterlin sermayeli “Karen Kaymet” adlı bir vezne vasıtasıyla Filistin’de, Yahudi kolonileri teşkiline karar verildi. Norman Bertwich isimli bir Yahudi, İsrâil Resurgent isimli kitabında, Filistin’de Yahudi devletinin, İngilizlerin siyasî ve malî yardımı ile inşa edildiğini itiraf etmektedir.