Gönderen Konu: Filistinlilerin evleri ellerinden alınıyor  (Okunma sayısı 2346 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Filistinlilerin evleri ellerinden alınıyor
« : 07 Aralık 2009, 02:33:38 »



İleride kurulacak Filistin Devleti'nin başkenti olması öngörülen Doğu Kudüs'ün kalbi Şeyh Cerrah mahallesinde, El Kürd ailesinin mahkeme kararıyla boşaltılan evi, yine mahkemece geçen hafta ortasında Yahudi yerleşimcilere teslim edildi.

Böylece yasal yolla evlerinden edilen Filistinli ailelerin sayısı 4'e ulaştı. 24 ailenin aynı sorunla karşıya karşıya olduğu belirtiliyor.

65 yaşındaki Nebil El Kürd, annesi 85 yaşındaki İmm El Nebil, karısı Meysun (42), çocukları ve torunları şimdi evlerinin bahçesinde kurdukları çadırda, sağa sola atılmış eşyalarının ortasında, komşuları, akrabaları ile birlikte otururken, iki ayrı aileye daha evlerini boşaltmaları için tebligat geldi. Esselaymi ve El Fetiyanni aileleri de 15 Aralıkta evlerini boşaltmak zorunda.

Nebil El Kürd, "1956 yılından beri burada yaşıyorum... Bu ev benim" diyerek, şimdi ne yapacağını bilmediğini, gidecek bir yeri de olmadığını söyledi.

İsrail mahkemelerinde hakkını Osmanlı arşivlerindeki Filistinlilere ait tapu belgeleriyle arayacağını kaydeden El Kürd, AA muhabirine, "Haftaya Türkiye'ye gidiyorum. İstanbul'a, doğrudan Osmanlı Arşivleri Müdürlüğüne gideceğim. Biliyorum, daha önce arşivlerin bir kısmı buraya devredildi. Avukatımız onların içinde aradı, ama bulamadığını söyledi. Benim umudum, kalan diğer ailelerin tüm umudu şimdi İstanbul'daki arşivlerde" diye konuştu.

TOPLAM 28 AİLE

El Kürd ailesi, yıllardır devam eden mahkemelerden, uzun süren hukuk mücadelesinden sonuç alamayan Şeyh Cerrahlı 28 aileden biri. Tüm ailelerin ortak savaşı, 1967 yılında, İsrail'in Doğu Kudüs'ü ele geçirmesiyle başladı.

Bu aileler, Ürdün ile BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın ortaklaşa verdiği evlerde, 1956'dan bu yana yaşıyorlar. 1967'de İsrail'in işgali ile birlikte, Sefardik Yahudilerin örgütü, buradaki arsaların 1948 yılı öncesinde kendilerine ait olduğunu öne sürerek, dava yoluna gitmişti.

Uzun süren hukuk mücadelesinin sonucunda evlerin ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmaları kararı alındı, 4 Filistinli ailenin evi boşaltıldı.

Nebil El Kürd, evinin boşaltılması sürecini şöyle anlattı:

"Asıl amaç, Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesidir. Mahkemelere güvenmiyoruz. Geçen ay sonunda ulaşan mahkeme kararında, üstte evin boşaltılıp anahtarının mahkemeye verilmesi yazılı iken, alt tarafında daha küçücük yazılı hükümde, anahtarın yerleşimcilere verileceği yazıyor. Buna karşı da temyize gittik. Yanlışlık olmuş dediler. 29 Kasımda yerleşimciler anahtarı alıp eve girmişler. Ben evde yoktum o sırada. Eşyalarımızı dışarı atmışlar. Annem o sırada ufak bir kalp spazmı geçirdi; komşularımız gelenleri dışarı attı. Avukatımız mahkemeye itiraz etti, ama en son 2 Aralıkta mahkeme, bizim başvurumuzu reddetti."

"MADEM EVİN RUHSATI YOK, YERLEŞİMCİLER NASIL OTURABİLİYOR?"

Nebil El Kürd, İsrail mahkemelerine öfkesini şu sözlerle dile getirdi:

"Burayı ben inşa ettim. İki kez belediyeye ruhsat için başvurduk. İki başvurumuz da reddedildi. Ruhsatsız diye evimi 9 yıl kapalı tuttular, 100 bin şekel (yaklaşık 27 bin dolar) ceza kestiler. Ödedim. Madem bu kadar ceza ödedim, niye mahkemelerde sürünüyorum. Madem ev ruhsatsız, o halde yerleşimciler girip nasıl oturabiliyor."

Evin çarşamba günü işgal edilmesiyle yerleşimciler evin eşyalarını bahçeye atıp içeride tadilat çalışmalarına başladı.

Dün gece de yerleşimcilerle birlikte, bazıları çok yaşlı aşırı dinci Yahudilerden oluşan 50-60 kişilik bir grup, polis koruması altında eve gelip, akşam ibadetini evin içinde yaptı.

Aynı saatlerde aralarında yabancıların da bulunduğu, çoğu kızlı erkekli İsrailli gençlerden oluşan bir grup, Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesini protesto etti. "Şeyh Cerrah Filistin, hepimiz Şeyh Cerrahız", "İşgale Son", "Faşist İsrail" sloganları atan grup, aşırı dinci Yahudileri yuhaladı, evin boşaltılmasını istedi ve Yahudilerin okuduğu dualar sırasında gürültü yaptı.

AMERİKALI ANNE FULLER: "UTANIYORUM"

İsrail'in işgaline hayır diyenler arasında bulunan Amerikalı Anne Fuller ziyaret için İsrail'e geldiğini, ancak olayı duyunca katılmadan edemediğini söyledi.

Fuller, ABD dahil Avrupa ülkelerinin konsolosluklarının bulunduğu Şeyh Cerrah'ta, Filistinlilerin evlerinden edilmesini utanç verici bulduğunu söylerken, "Gerçekten utanıyorum. Sabah bizim konsolosluğumuza da gittim, ama tek bir ses yok? Ne bekliyorsunuz ki" dedi.

ABD, Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına, Şeyh Cerrah'taki Yahudi inşaatlarına karşı defalarca uyarılarda bulunmuştu.

İsrailli gençlerden biri de Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesine karşı olduğunu belirtti. İsrailli genç kız, buna izin verilerek, yapılacak bir barış anlaşmasının da önünün kesilmesinin amaçlandığını, iki devletli çözümün ve Kudüs'ün bölünerek iki devletin başkenti olmasının engellenmeye çalışıldığını kaydetti.

AA
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim