CHP'ye Haddini Bildirin!

O görüntüleri her izlediğimde kanım nasıl çekiliyorsa, düşünce dünyam error veriyor. Masaya vuran o eller gözlerimde, dışarı dışarı sesleri ise kulaklarımda uzunca bir süre varlığını sürdürüyor.
Başörtülü olarak meclise girdiğinde kendisine yönelik siyasi linç girişimini dönemin Başbakanı Bülent Ecevit başlatmış ve yemin etmesi engellenmişti Merve Kavakçı’nın… O ise  tüm bu ahlaksızlar karşısında vakarlı duruşuyla hafızalarımızda yerini aldı.
Şimdilerde yaşanan hadiseyle ilgili her ne kadar birileri “Ecevit o çıkışı yapmasaydı belki darbe olacaktı” dese de meclisteki kürsü işgali siyasi tarihimizin en büyük ayıplarından biri olarak utanç karnemize yazıldı.
“Burası devlete meydan okunacak yer değildir lütfen bu hanıma haddini bildiriniz” diyen Ecevit’in o gün eline tutuşturulan kağıt ise belli ki bugünde CHP’ye verildi.  Sandıktan asla başarılı bir çıkış yapamayacağı gerçeğini kabul eden CHP’nin ise başörtüsü alerjisini zaten bilmeyen yok.
Çok değil Deniz Baykal dönemine giderek bazı sözleri hatırlamamız bu alerjinin boyutlarını göstermek için yeterli olacaktır…
Deniz Baykal:  “Türban Kuranı Kerim’in emri değildir, dışarıdan ithaldir”
Onur Öymen: "Türban Nazi gömleğidir"
Bu sözleri sarf edenler ardından çarşaf açılımı yapmış  bizzat Baykal  başörtülü ve çarşaflı kadınlara CHP rozeti takmıştı.
Ama ne var ki CHP’nin çıkarttığı resepsiyon krizlerinin bile her daim nedeni başörtüsü olmuştu.
2009 yılındaki 29 Ekim resepsiyonuna katılımın olmamasının sebebini açıklayan CHP'li Muharrem İnce,  “AK Parti'nin başörtüsünü her alanda serbest bırakmak için işe Çankaya'dan başladığını” söylüyordu.
Amaç normalleşmeyi engellemek ve yasağın kalkmasına imkân tanımamaktı. Çünkü CHP o günlerde de üniversitelerde ve kamuda başörtüsü yasağının son bulacağı günün geleceğini tahmin edebiliyordu.
Bu nedenledir ki bayram öncesi yine bir umutla başörtüsü düzenlemesinin iptali için Danıştay'a başvurdu.
AK Partili kadın milletvekillerinin Meclis'e başörtüsü ile geleceklerini açıklamasından sonra ise CHP’den  başörtülü vekilleri engellemek için “Bütün yetkilerimizi kullanacağız" mesajı geldi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “TBMM’ye sahip çıkacağız” sözleriyle neler yapabileceklerini özetliyordu.
Yeni bir ahlaki ve hukuki ayıp işlemeye hazırlanan CHP’nin “2013 versiyon nefret suçunu” ne şekilde gerçekleştirileceği ile ilgili kulislerde ise farklı birçok şey konuşuluyor.
Her ne şekilde gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin CHP’nin bilmesi gereken Ecevit’in başarısını! asla yakalayamayacakları olmalı.
Bugün yaptığı siyaset komediye dönüşen bir partinin hemen hemen her hareketine gülen bir toplumun varlığından söz ediyoruz sonuçta…
Öyle ya, tüm dünya Marmaray’ı konuşurken tüp geçidin güvenli olmadığını söyleyen CHP’den ve sistemin toprağın içinde olduğu, denizle ilgisi bulunmadığı açıklandığı halde “balıkları görebilecek miyiz?" sorusunu soran Ertuğrul Özkök gibi gazetecilerin desteklediklerinden bu halkın ne beklentisi olabilir ki?
Çok partili döneme geçildiği 1950’lerden bu yana iktidar olamayan, halktan kopuk, herşeye muhalefet eden CHP isterse umudunu dışarıya isterse  Gezi’ye bağlasın iddia ediyorum önümüzdeki seçimlerde de gerekli yanıtı alacak.
Halk bir kez daha CHP’ye sandıkta haddini bildirecek.  
Artık, CHP mecliste başörtüsüne karşı show yaparken ailesinin Peygamberimizin soyundan geldiğini iddia edip Kurban Bayramı’nda viskileri yudumlayan Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise o dakikalarda oluşan manevi havayı nasıl soluduğunu da zamanı geldiğinde anlatır!
“Yapma Muharrem yapma CHP hepimiz din kardeşiyiz!” demeyeceğine göre, soyun değil amellerin onu ileri götüreceği gerçeğinden o da kaçamayacaktır.
Neticede önemli olan soy ise hepimizin anneannesi başörtülü!
https://twitter.com/ArzuErdogral


29 Ekim 2013 Salı 00:01
 
arzuerdogral@gmail.comHabervaktim.com