Gönderen Konu: Gazze yanarken ruhumuz üşüyor  (Okunma sayısı 2572 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
Gazze yanarken ruhumuz üşüyor
« : 05 Ocak 2009, 15:03:43 »

Kapıdan girdik,
Soğuğun ve zemherir’in beyaz kapısından,
Flaşlar patlıyor,
Hayat devam ediyor, yılbaşı kutlamalarının başladığını dışarıda patlayan havai fişek ve silah seslerinden anlıyorum.
Her kapı; Zemherir’e, soğuğa, karanlığa, uçurum’a, ölüme mi açılır?
Elbette hayır.
Kimi zaman açtığımız kapıların ardında bizi bekleyen nice pembe dünyalar vardır. Ama bu pembe dünyalarda ki ömrümüz öyle kısa ki, insanın inanası gelmiyor, beklemediğimiz bir anda yeni açtığımız bir kapının arkasında zifir bir dünya, zifir bir hayat.
İşte orada kopuyorsunuz.
Evet, kopmayıversin bir insan uygarlığından, kopmayıversin bir toplum tarihinden. Katranla geçen dünya hayatı uzun sürüyor böyle toplumların.
Ağacından düşmüş soluk bir yaprağın kasırga karşısında direnci nedir ki?
Şirazeni kopmuş tanelerin, yeniden aynı iplik üzerine dizilmeye halleri kalmış mıdır dersiniz?
Kanı kuruyan hayat damarlarının durumu gibidir Uygarlığından ve Tarihinden kopmuş toplumların hayatı.
Çiğ düşmüş çimen gibi solgun gövdeleriyle toprağa yapışmış gibidir uygarlığından kopmuş toplumlar.
Dolu vurmuş gibi başını yere eğip sapının üzerinde kalmaya çalışan başaklar gibidir tarihinden ve uygarlığından kopmuş toplumlar.
Öyle değil misiniz?
Değiliz deyin,
hadi inkâr edin,
yalan söyleyin, riyakârlık yapın.
hadi bunu da görmezden gelin.
Amerikanın yeni icat ettiği kocaman bombalar Gazzede minik çocuk bedenlerini paramparça ettiğinde başınız öne eğilmiyor mu?
Çocukların ufacık bedenlerini yırtan şarapnel parçaları arasından kanlar sızarken, siz onlara bakmamak için tepinerek yılbaşı kutlamadınız mı?
Suyu kurumuş nehir yatakları gibi kaldık.
İnsanı göç etmiş virane evler gibiyiz.
Vicdanlarımızı aldatıyoruz, gerçekleri göstermemek için çocuk kandırır gibi.
Gözlerimizi kapatıyoruz hakikatin yüreğe saplayacağı oklara hedef olmamak için.
Kendimizi çocuk oyalar gibi oyalıyoruz, kalplerimize acının bir parçasının dahi değmesine tahammül edemeyeceğimiz için.
Ama gerçek çıplak, kral çıplak, ruhumuz çıplak ve çırılçıplak düştük zemherir’in ortasına, üşüyoruz. Ne kadar birbirimize sokulup, birbirimizi gerçeğin uzağına düşürmeye çalışırsak çalışalım ruhumuz üşüyecek, yüreğimiz kanayacak. Ve o pembe dünyalarda çok kısa sürelerle yaşayacağız, bizden sonrakilerin ruhlarının üşümemesi için hiçbir bedel ödemeden yok olup gideceğiz.
Evet, yok olup gitmektir uygarlığından ayrılanların gitme biçimi. Hiçbir eser bırakmadan, kök salmadan, hakikati yaşayıp yaşatamadan, tad alamadan, gerçek huzura kavuşamadan, bir yalancı fecr kadar süren yalancı bir hayatı yaşayıp gitmektir bu dünyadan.
İslam dünyası, Müslümanlar hiç böylesine bir zilletle yüzleşmiş miydik daha evvel?
Bosna’da, Ebu Gureyb’de, Gazzede namusumuza el atılırken, ibadethanelerimiz tepemize yıkılırken, çocuklarımızın ufacık bedenleri lime lime edilirken biz böylesine susmaya mahkum kalmış mıydık daha evvel?
Bu dünyadaki esfele safilin de budur herhalde bizim için, öyle değil mi?
Bakın işte son perdeye; köy köy, şehir şehir, meydan meydan, apartman apartman, ülke ülke, ırk ırk bütün bir İslam Alemi durduk seyrediyoruz. Hitlerin fırınlarında sabun yapıldık diye insanlıktan merhamet dileyen aşağılık ve insanlıktan çıkmış bir ırk ise Gazzede bebeklerimiz üzerinde, Selahaddin’in emanet bıraktığı yetimler ve öksüzler üzerinde salkım bombaları deniyor.
Zemherir’in kapısından girdik.
Hava soğuk, yıl ikibin dokuz.
Gazzeye ateş yağıyor.
Çocukların bedenleri daha daha küçük parçalara ayrılıyor.
Utanıyor, bakamıyorum
Kopmayıversin bir toplum tarihinden ve uygarlığından
Koptuk bir kez işte
Vicdanım yanıyor
Ruh’um üşüyor


Ferman KARAÇAM / haber 7

اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
423 Filistinli çocuk İsrail zindanlarında
« Yanıtla #1 : 07 Nisan 2009, 02:22:28 »
Filistinli esir çocuklarla ilgili bir rapor yayınlayan Filistin Esirleri Savunma Merkezi, 18 yaş altı 423 çocuğun İsrail zindanlarında zor şartlar altında yaşadığına dikkat çekti.

Filistin Esirleri Savunma Merkezi, İsrail işgal güçlerinin 18 yaş altı 423 çocuğu zindanlarda tutmaya devam ettiğini ve bunların son derece olumsuz şartlarda yaşadıklarını belirterek, cezaevi idaresinin de kendilerine her türlü psikolojik ve fiziki baskıyı uyguladığını, hatta bazı gardiyanların dayak attıklarını ifade etti.

Merkez, önceki gün işgal devleti zindanlarındaki Filistinli esir çocuklarla ilgili bir rapor yayınladı. Filistin Enformasyon Merkezi’ne de ulaşan raporda esir çocuklarla ilgili şu rakamlar verildi: “İşgal devleti zindanlarında bulunan çocuklardan 231’i ceza alırken, 182’si henüz mahkemeye çıkarılmamış ve 10 çocuk da idari hükümlü olarak hapishanede tutuluyor.” Çocukların yaşadığı sağlık sorunlarına da değinilen raporda şu ifadeler yer alıyor: “Çocuklardan bazıları hasta. Cezaevi idaresi onlara gereken ilgiyi göstermiyor ve tedavi olmalarına imkan sağlamıyor.

İsrail, dünyanın en küçük esirini bile hâlâ zindanda tutuyor ve kendisi gibi çocukların faydalandığı haklardan mahrum bırakıyor. Filistinli esir Fatime ez-Zuk’un 17 Ocak 2008 tarihinde içeride dünyaya getirdiği esir bebek, kendisiyle birlikte hâlâ zindandadır.” Raporda ayrıca, Ofer Cezaevi başta olmak üzere, zindanlarda esir çocuklara her türlü baskının uygulandığı, çocuklara işgal devleti adına ajanlık yapmaları için psikolojik ve fiziki baskı uygulayan cezaevi idaresinin, teklifi reddedenlere karşı daha katı davrandığı belirtildi.

İslâmî Cihad’dan Abbas’a suçlama
İslami Cihad Hareketi’nin Batı Yaka’daki liderlerinden Ebu Kasım, Kahire’de iç barış görüşmelerinin devam ettiği bir dönemde, Filistin Yönetimi’nin siyasi tutuklamalara devam etmesine bir son verilmesini, bütün siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istedi. Son dönemde Batı Yaka’daki Filistinli direnişçiler üzerindeki baskıların artmasına dikkat çeken Ebu Kasım, siyasi tutuklamaları sona erdirmek için bir komisyon oluşturulması çağrısında bulundu. Ebu Kasım’a göre Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi, direnişi bırakmayan Kudüs Seriyyeleri, Hamas, Filistin Halk Kurtuluş Cepheo, Hizbut Tahrir ve Aksa Şehitleri’ne mensup herkesi tutukladığını kaydetti. Son bir ay içerisinde İslami Cihad’dan 30 kişinin tutuklandığını, kısa bir süre sonra serbest bırakılmalarına rağmen soruşturma anında şiddetli işkenceye maruz kaldıklarını ifade eden Ebu Kasım, bazı işkencelerin ölümle noktalandığını belirtti. Ebu Kasım, Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi’ni teslimiyetçi olarak niteledi. (VAKİT)
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim