Gönderen Konu: Gıybet  (Okunma sayısı 6581 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı nirvana

  • yazar
  • ****
  • İleti: 516
  • "Nerede oLursanız oLun, Allah sizinLe beraberdir"
Gıybet
« : 29 Ağustos 2009, 16:47:39 »

PEYGAMBER ALEYHİSSELAM ve sahabeleri bir gaza yolundaydılar. Sahabelerden bazıları acıkmıştı. İçlerinden Selman-ı Farisî’yi, kendisinden yiyecek birşeyler istemek üzere, Allah’ın Resulû’nun huzuruna gönderdiler. O, arkadaşlarının istekleri üzere, Peygamber Aleyhisselam’ın yanına doğru yola çıktı. Geride kalanlardan bazıları, onun arkasından konuşmaya başladılar:
“Bu, ağzına kadar suyla dolu bir kuyunun başına varsa, o kuyunun suyunu kurutur da, eli boş döner!”

Arkasından söylenenlerden habersiz olan Selman, Peygamber Aleyhisselam’ın yanına vardığında, arkadaşlarının isteklerini iletti. Peygamber Aleyhisselam ise, ona hiç beklemediği bir cevap verdi:

“Git arkadaşlarına söyle, onlar yemeklerini yediler.”

Bu cevaba çok şaşıran Selman, arkadaşlarının nasıl olup da kendisinin gidişinin ardından yiyecek bulduklarının merakı içinde, onların yanına döndü ve sordu:

“Siz yiyecek bulmuş ve yemişsiniz!”

“Hayır!” dediler. “Biz ağzımıza koyacak bir lokma olsun, bulmuş değiliz!”

Arkadaşlarının bu cevabı üzerine hayreti ve şaşkınlığı daha da artan Selman, işin aslını öğrenmek üzere tekrar Peygamber Aleyhisselam’ın huzuruna döndü ve işin aslını O’ndan sordu.

Peygamber Aleyhisselam, kendisine şöyle cevap verdi:

“Onlara söyle! Sen buraya gelirken arkandan konuşup, gıybetini edip, senin etini yediler. Bu onlara yeter! Daha ne yemek istiyorlar?”



*Gıybet: Orada bulunmayan biri hakkında hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma. Söylenenler o kişide varsa, konuşanlar gıybet etmiş olur. Yoksa, o zaman hem gıybet, hem iftira etmiş olur ki, iki kat günahtır.
Tutalım ki dikenim ...
Hem de kötü bir diken...
Ama nihayetinde güllerle bir aradayım ...
Hz. Mevlana

Çevrimdışı februli

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 20
Ynt: Gıybet
« Yanıtla #1 : 21 Ekim 2009, 23:25:50 »
Belli bir mümin veya zimmi kâfirin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz.

Gıybet olunan kimse, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde, hayvanında bulunan bir kusur, arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur. Duyunca üzüleceği bir sözü yüzüne karşı da söylemek günahtır.

Kapalı söylemek, işaret ile, hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir.

Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendiğinde, hafızların, din adamlarının, (Elhamdülillah, biz böyle değiliz) demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birisinden bahsedilirken, (Elhamdülillah, Allah bizi hayasız yapmadı) gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur. (Falanca kimse çok iyidir, ibadette şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu) demek de gıybet olur.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Birbirinizi gıybet etmeyiniz.) [Hucurat 12]

Gıybet, adam çekiştirmek demektir. Birisini gıybet etmenin, ölmüş insanın etini yemek gibi olduğu bildirildi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Miraca çıkarıldığımda, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan kimseler gördüm. "Bunlar kim" dedim. Cebrail aleyhisselam, "Gıybet ederek insanların etini yiyen, şahsiyetlerini zedeleyen kimselerdir" dedi.) [Ebu Davud]

(Kıyamette bir kimse, sevap defterinde, yapmadığı ibadetleri görür. "Bunlar seni gıybet edenlerin sevaplarıdır" denir.) [Harâiti]

(Bir cemaat içinde bulunurken, bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen, o kimse için yardımcı ol. Ve cemaatı da ondan men etmeye çalış veya oradan kalk git.) [İ.Ebiddünya]

(Din kardeşinin yüzüne söylemekten hoşlanmayacağın şey gıybettir.) [İbni Asakir]

(Bir kimsenin yanında din kardeşi gıybet edilir de, yardıma muktedirken ona yardım etmezse, Allahü teâlâ o kimseyi dünya ve ahirette rezil eder.) [İbni Ebiddünya]

(Bir kimsenin malı az, çoluk çocuğu çok, namazı güzel olursa ve müslümanları gıybet etmezse, kıyamette onunla yan yana oluruz.) [Hatib]

(Falancanın boyu kısadır) diyen birisine, Peygamber efendimiz, (Bu sözün denize atılsa, denizi kokutur) buyurdu. (Tirmizi)

Gıybet, insanın sevaplarının azalmasına, başkasının günahlarının kendine verilmesine sebep olur. Bunları her zaman düşünmek, gıybet etmeye mani olur. (İslam Ahlakı)[/b]

gıybeti ve zararını bilen gıybetten kaçıp kurtulur. Mesela yılanı ve zararını bilen, yılanla oynar mı? Yılanı koynuna alıp yatar mı? Gıybetten kurtulmak için:
1- Gıybetin zararını düşünmeli! Gıybet sebebiyle, sevaplarının gideceğini, hatta gıybet ettiği kimsenin günahlarını da yükleneceğini bilmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette, sevap defteri açılan bir kimse, "Dünyada iken, şu ibadetleri yapmıştım, burada yazılı değil" der. "Onlar, silinip gıybet ettiklerinin defterlerine yazıldı" denir.) [İsfehani]

2- Gıybet, dünyada da alında bir kara lekedir! Kendine dedikoducu dedirtmemelidir. Çünkü Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Gıybet edeni dinleyen de günahta ortaktır.) [Taberani]

3- Bir kimse, başka birine kırgınsa, onu kötülemeye çalışır, gıybetini eder. Başkasına kızıp da kendini Cehenneme atmanın ahmaklık olduğunu bilen, gıybet etmez. Gıybet etmekle, ona zarar vermiş olmuyor, kendini felakete atıyor. Üstelik sevmediği kişinin günahlarını alıp, yerine kendi sevaplarını veriyor.

4- Bazen topluluktakileri memnun etmek, onları güldürmek için gıybet edilir. İnsanları memnun etmek için, Allahü teâlânın gazabına maruz kalmayı istemek ne kadar yanlıştır.

5- Gıybet eden, övülmeyi, herkesin kendisinden bahsetmesini ister. Bu bakımdan kendini övmek için dolaylı yolları seçer. Mesela, (Falanca çok geçimsizdir) der. Bu, (Ben geçim ehliyim) demektir. Cömert olduğunu bildirmek için, (Falanca çok cimridir) der. Eğer böyle gıybet edeni dinleyen, akıllı birisi ise, kendini bu şekilde övene hiç değer vermez, onun değersiz olduğunu anlar. Bunları dinleyen akıllı değil de, cahil, ahmak birisi ise, gıybet ettiği için ona değer verse, ne çıkar? Kazancı ne olur?

6- Başkalarını gıybet edip kusur araştıran kimse, kendi kusurlarını göremez. Halbuki kendi kusurları ile meşgul olan başkalarının kusurlarını göremez. Başkalarının kusurları ile uğraşan birisinin, kendi kusurunu görmeyen zavallı bir ahmak olduğu anlaşılır.

7- Kıskanç olan, mal sahiplerini kötüler. (Malı çok ama yemesini bilmez, cimrinin biridir) der. Yahut mevki sahibi için, (Müdür oldu diye kendini bir şey zannediyor) der. Böyle söylemekle, gıybet edilenin ne malı azalır, ne de makamı elden gider. Buna rağmen kıskançlık ateşi, söyleyeni yakıp kavurur. Üstelik, gıybet günahına girdiği için sevaplarını sevmediği kimseye vermeye mahkum olur.

« Son Düzenleme: 10 Kasım 2010, 10:30:15 Gönderen: Tuğra »
Ölüm vardır , gafil olma
Sakın meyl etme dünyaya,

Çevrimdışı adıgüzel

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 130
Ynt: Gıybet
« Yanıtla #2 : 21 Ekim 2009, 23:44:10 »
*Gıybet: Orada bulunmayan biri hakkında hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma. Söylenenler o kişide varsa, konuşanlar gıybet etmiş olur. Yoksa, o zaman hem gıybet, hem iftira etmiş olur ki, iki kat günahtır.
Gıybet: Orada bulunmayan biri hakkında hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma. Söylenenler o kişide varsa, konuşanlar gıybet etmiş olur. Yoksa, iftira etmiş olup kul hakkına girer ki helallik almak gerekir diye biliyorum.
çok faydalı bir konu, teşekkürler
« Son Düzenleme: 21 Ekim 2009, 23:46:50 Gönderen: adıgüzel »
Doğrunun doğruluğu bütün sülalesine akseder hepsini hayra götürür.

Çevrimdışı GEZEN70

  • Yeni üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: Gıybet
« Yanıtla #3 : 26 Ekim 2009, 17:32:17 »
Mahşer gününde bazı insanlar bakacaklarki :
Defterlerinde çokca namaz, niyaz, hac, kur’an okumalar ve bir çok ibadetin yazılı olduğunu görecek ve şaşıracaklar. Diyecek ki:
Ya rabbi ben bunlardan hiçbirini yapmadımki bu nasıl olabilir?
Cenab-ı Hakk : “Falancalar senin gıybetini yaptılar bende onların ibadetini onların defterinden sildim senin defterine yazdım” der.
Ve mahşerde bazı insanlarda amel defterlerinde yaptıkları ibadetleri göremeyince şaşıracaklar ve hayret edecekler. Ya Rabbi yaptığımız ibadetlerimiz nerede diyecekler. Allah; onlara: “Siz falancanın gıybetini yaptınız, sizin amellleriniz onun defterine geçti.” diyecek.


İş kişinin kendi eliyle kendini azaba, cehennemdeki zebanilerin onu parçalamasına atması. Bu akıbet dünyadayken belliydi, önce kişi kendi ağzıyla kendini dünyada parçaladı;sonra ahirette karşılığını gördü. Sizce bunu akıl kabul edermi? Tırnak kadar aklı olanın aklı bu zararı kabul etmez.


Çevrimdışı THE IMAM

  • okur
  • *
  • İleti: 61
Ynt: Gıybet
« Yanıtla #4 : 10 Kasım 2010, 08:17:16 »
gerçekten güzel bir paylaşım olmuş
zaten kendi nefsime söylüyorum;ne kadar salih amelın var kı bıde onlarıda hakkı olanlar alırsa
yarabbi settar sen yardım et(amin)