Gönderen Konu: Güldür Gül  (Okunma sayısı 3812 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Güldür Gül
« : 22 Ağustos 2009, 07:40:00 »


Bugün ben şâhımı gördüm, çeşmi cemâli güldür gül
Gül olanın aslı güldür Peygamber'in (Aleyhissalatu vesselam) nesli gül
Kusuru gül, yaşı güldür, toprağı gül, taşı güldür
Girdim şahın bahçesine, cümlesi aşı güldür gül
Asmasında gül dalları, kovanında gül balları
Ağacında gül hâlleri, servi pınarı güldür gül
Arkı akar çarkı döner, gülden değirmeni döver
Yine gülden gül üğütür, bendi ırmağı güldür gül

Gülden terâzi yaparlar, gül ile gülü tartarlar

Gül alırlar gül satarlar, çarşı pazarı güldür gül
Açıl gel ey gonca gülüm, ağlatma şeydâ bülbülün
Bu inleyen garib dilin, âh-u efgânı güldür gül
Gel hâ gel ha gül Nesîmi, geldi yine gül mevsimi
Bu feryad bülbül sesimi, sesi feryâdı güldür gül
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim