Gönderen Konu: Güle kim âşık olmaz ki!  (Okunma sayısı 7523 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kenz

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1129
Güle kim âşık olmaz ki!
« : 09 Mayıs 2007, 16:37:01 »



Bizim pazarımızda geçer tek akçedir gül.
Ümmi Sinan’ın deyişiyle:
Gül alıp gül satarla
Gülü gül ile tartarlar
Gülden terazi tutarlar
Çarşı Pazar güldür gül”.

Gül içimize işlemiştir bizim. Bir gül medeniyetinin çocuklarıyız hepimiz. Gül’le yatarız akşamları ve gülle uyanırız sabahları. Geceleyin terlemişsek mutlaka gül kokarız. Bahçemizde renk renk güller vardır her mevsim. Kırmızı güller, beyaz güller, sarı hatta mavi güller... Mevlidlerde gül suyu ikram ederiz konuklarımıza gül kokulu lokumla birlikte. Nişanlarda gül şerbeti içeriz. Hastalarımızı gül şurubuna katılmış ilaçlarla tedavi ederiz. Sezai Karakoç’un deyimiyle gül kokusunu Hızır’ın fısıltısı sayarız biz, baharın salavatıdır gül bahçeleri çünkü.

Gökyüzünü seyrettiğimizde ışıl ışıl güller görürüz. Samanyolu’nun bir gül bahçesinden ne farkı vardır. Her gece elimizi bir yıldıza uzatır, aldığımız gülü annemize yahut bir sevdiğimize sunarız törenle. Bizim mahallemizde herkes böyle yapar. Gül gibi gülümseyen yüzüyle, gonca gibi açmış ruhuyla herkes birbirine gül hediye eder. Söze başlarken gülün adıyla başlarız, gülün adıyla kapatırız sohbetimizi. Birbirimize “gül” diye selam veririz.

Derelerimizde söğüt serinliği ile gül kokusu iç içedir hep. Bir kutlu yatak gibidir, içi gülle doldurulmuş yumuşacık döşek gibidir ovalarımız. Ovalarda anneler vardır, gözyaşları gül yaşları olan ve terlediğinde gül suyu kokan. Dünyanın bütün ülkelerine gül taşıyan evlatları onlar doğurmuştur. Gül kokan ve gül taşıyan bir nesil, onların armağanıdır yeryüzüne.

Gülün çocuklarıdır saygıyı hak eden insanlar. Üstüne gül yaprakları serpiştirilmiş örtü gibidir. Gül kokulu insanların yaşadığı evler. Su içtiğimiz kaplar gül renkli bakırla kaplanmıştır. Yemeklerimizi zeytinyağının yanı sıra gülyağıyla pişiririz. Susadığımızda gül şerbeti içeriz nedense. Bir şişenin içine gülün yapraklarını doldurur, sonra pencere kenarına sıralarız gül şişelerini. Çocuklar yaramazlık yaparken birbirlerine taş yerine gül atarlar bizim mahallede. Hatta kış olduğunda nedense gültopu oynarız, kartopu yerine. Ölülerimizi gül suyuyla yıkar, gül kokulu kefen bezine sararız. Başucuna bir gül ağacı dikeriz taş yerine. Beyaz gül çocuk yaşta iken öldüğüne işarettir. Kırmızıyı sevgilisine doyamadan ölmüş diye yorumlarız. Kim o sevgiliye doyabilmiştir ki sanki? Sarı yaşlanmış da öyle ölmüş demektir. Mavi evladının mürüvvetini göremeden giden annelerin mezarında açan gülün adıdır. Belki de ölünün “ellerine dokundurmak”, ona cenneti koklatabilmek içindir ektiğimiz güller, başucunda sürekli okunan Fatiha’dır, Yasin’dir, İhlas duasıdır öbek öbek güller.

Bir çocuk gördük mü boynu bükük ve yetim Aziz Mahmud Hüdai Hz. gibi sesleniriz ona:

“Gül ağlama gül bize
Ele diken gül bize
Gül olanın yüzünde
Gül açılır gül bize!”

Ve yüzünde güller açıverir de gülümsemeye başlar çocuk.

PROF. DR. M. RAMAZAN YİĞİTOĞLU
« Son Düzenleme: 11 Şubat 2010, 17:01:32 Gönderen: Ay Işığı »
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Çevrimdışı Fatihan

  • Administrator
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 6994
  • Milimi milimine Ehli sünnet...
Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #1 : 09 Mayıs 2007, 16:43:41 »
Alıntı

Gül ağlama gül bize
Ele diken gül bize
Gül olanın yüzünde
Gül açılır gül bize!”

 :x  :x

Elinize sağlık kenz kardeşim çok güzel bir yazı.

Çevrimdışı vildan

  • okur
  • *
  • İleti: 95
Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #2 : 10 Mayıs 2007, 01:01:53 »
elinize saglık
vildan

Çevrimdışı armonya

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 473
Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #3 : 10 Mayıs 2007, 10:15:48 »
yüreğinize  sağlık..
Ne azap ne sitem yalnızlıktan...Kime ne; aşılmaz duvar bendedir...Süslenmiş gemiler geçer açıktan, Sanırım, gittiği diyar bendedir. Yaram var...Havanlar dövemez merhem, Yüküm var... Bulamaz pazarlar dirhem, Ne çıkar; Yollar ki, Allaha çıkar, bendedir...

Çevrimdışı Himmet

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 849
Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #4 : 10 Mayıs 2007, 20:50:38 »
Çok güzeldi kenz paylaştığın için sağol kardeşimm..

Ayrıca nişanlarda gül şerbeti içildiğini hiç duymamıştım.Ne kadar güzel adetlerimiz var imiş bizim.
Zâtının, Sıfâtının, Esmâının, Efâlinin Hudutsuzluğunca Şükürler Olsun Yâ RABBİİM..

Çevrimdışı gül_mira

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 172
Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #5 : 10 Mayıs 2007, 21:43:26 »
Bizim pazarımızda geçer tek akçedir gül.
Ümmi Sinan’ın deyişiyle:
Gül alıp gül satarla
Gülü gül ile tartarlar
Gülden terazi tutarlar
Çarşı Pazar güldür gül”.


yüreğine ellerine sağlık kardeşim  :x
Eğer bir gün dünya ya ait çok büyük bir derdin olursa,rabbine dönüp benim büyük bir derdim var deme,derdine dönüp benim çok büyük bir rabbim var de!...

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Ynt: Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #6 : 11 Şubat 2010, 17:02:36 »
“Gül ağlama gül bize
Ele diken gül bize
Gül olanın yüzünde
Gül açılır gül bize!”

fasulye

  • Ziyaretçi
Ynt: Güle kim âşık olmaz ki!
« Yanıtla #7 : 11 Şubat 2010, 18:09:32 »
Gül hakikati perdelemekte kalbe atılan ilk barış ilk nakıştır kimilerince..

İtina ister, bakım ister, sevgi ister, zoru sever. Ben gülü sevmem.  



Varlığını altını çizmeyen doğayla içiçe, hayatı kolaylaştıran usul usul  masum duruşuyla hülyaya salan,

toprağı yaprağı okşayan papatyadan yana tercihimi kullanırım......
« Son Düzenleme: 20 Şubat 2010, 16:54:03 Gönderen: fasulye »