Gönderen Konu: Sivrisinek Deyip Geçmeyin !  (Okunma sayısı 3237 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı duaekseni

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 209
Sivrisinek Deyip Geçmeyin !
« : 17 Aralık 2008, 01:14:00 »

Dün gece ışığı söndürüp yatağıma yattım. Bir kaç dakika sonra açıkta olan yüzüme bir sivrisineğin konmak üzere olduğunu fark ettim. İnce vınlamasıyla kulağımı tırmalıyordu.

Elimi sallayarak kovaladım. Ses kesildi. Gittiği belliydi.

Tekrar ne zaman gelecek diye, beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra tekrar o ince çalgıyı duymaya başladım. Geliyordu. Yanağımda ayak diremelerini hissedip, gayri ihtiyari elimi sallayarak yine uzaklaştırdım. Bu sefer yorganı biraz daha başıma çektim, yüzümü kapatmaya çalıştım.

Nefes almakta zorlanacağım için burnumu açıkta bıraktım. Artık gelemez, gelse de yüzümü bulamaz diye düşünürken, yorganı delip geçen vınlama sesi kulağımda çınladı. Yanaklarım kapalı olduğu için, sivrisinek, açık alnımın tam ortasına kondu.

Bir hiddetle yerimden kalkıp ışığı yaktım. Tabii çoktan uçmuştu. Çevreye baktım. Duvarlara baktım, tavana baktım ama göremedim.
Bir anda nereye konmuştu, nereye saklanmıştı anlayamadım. Tam bir gizlenme yapmıştı demek ki. Elime geçirdiğim öteberiyi sağa sola sallayarak saklandığı yerden çıkarmaya çalıştım ama sanki odada yoktu. Duvarı delip mi çıktı, anahtar deliğinden mi çıktı, bilmiyorum, yoktu işte. Naçar ışığı açık bırakıp tekrar yattım.

Rahatlamıştım, ışıkta gelmezdi artık. Fakat ben de ışıkta uyuyamazdım. On-onbeş dakika geçmiş, bizim sivrisinekten haber çıkmamıştı. Kalkıp ışığı söndürdüm, yattım. Sen misin ışığı söndürüp yatan, iki dakika geçmeden bizim ince saz duyuldu ve aynı yere gelip konmaya çalıştı. Bir daha kovalayıp, yorganı başıma çektim. O halde beklerken, uyuyup kalmışım.

Namaz vakti kalkıp ışığı yaktım. Başımın üst tarafında duvara konmuş, karnı tok sivrisinek, sanki kürdanla dişlerini karıştırıyor ve sırıtıp bana bakıyordu.
   
Sonra düşündüm. Sivrisinek benden akıllı çıkmıştı. Hâlbuki biz insanlar, hayvanlarda akıl yoktur, diye biliriz. Sivrisinek sanki bunu yalanlıyordu. Aklı olmayan bir cılız varlık, nasıl oluyor da zifiri karanlık bir ortamda kanat çırpıp konacağı yeri biliyor? Tam damarın üzerine konup, hiç hissettirmeden hortumunu kalın deriye sokup afiyetle kanı emebiliyor? Bir hareketle, nasıl tehlikede olduğunu fark edip korunmaya çekiliyor?

Tehlikede olduğunu anlayınca nasıl da en uygun bir yere saklanabiliyor? Hiç yılmadan nasıl da rızkını elde etmede azim ve sebat gösteriyor?

Sivrisinek bunu aklıyla yapabilecek güçte midir? Yoksa onu bu yeteneklerle yaratan biri mi vardır?

Aklıyla övünen sen, insanoğlu, sivrisineğin senden aldığı kanı ondan geri alabilir misin?
Öyleyse sen bir sivrisinekten daha aciz, zavallı bir mahlûksun? Senelerce bir başkasına muhtaç olarak yaşamak zorundasın. Sana bakan, besleyen olmazsa sen yaşayamazsın. Bir yaştan sonra, aklın, gücün, iraden ve yüce bir varlığın delaletiyle yaşaman için gerekli işleri yapabilirsin. Bir yaştan sonra da yine başkalarına muhtaç bir duruma düşer kendi kendini idare edemez olursun, yani başlangıçtaki haline dönersin.

Bütün bunlar gün gibi aşikar dururken sen nasıl olur da yaratanını tanımazsın? Ona isyan edersin?

Nasıl, akılsız ve şuursuz varlıklardan medet umarsın?

Rabbim, sana sonsuz hamd-ü senalar olsun, bana seni tanıyacak bir akıl verdin, sana kulluk edecek şuur verdin, beni sayısız nimetlerinle rızıklandırdın, sen bunları yaratmasan ben bunlara asla malik olamazdım. Şükürler olsun sana Rabbim! Beni bu dünyada nimetlendirdiğin gibi bunların gerçeklerini ahirette de ver ve beni Senin rızana erenlerden eyle Allah'ım!
 
(ak)



Çevrimdışı neyzen.lal

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 160
Ynt: Sivrisinek Deyip Geçmeyin !
« Yanıtla #1 : 04 Mart 2009, 17:53:11 »
amin...
kainatı hikmet nazarıyla okuyanlardan olmak duamızla....
varolunuz...
Hüzünle titreyen gönle ince bir ah dokunur....
Kalbi kırık olanın kalbine Allah dokunur...