GÜNEAŞIK’LA HASBİHÂL
     Sana böyle hitap edişim biliyorum seni şaşırtmaz. Değişik yörelerdeki farklı isimlerle anılmana da alışmışsındır.
    Bazı yörelerde “Ayçekirdeği”, “Dakota” ,”Eğlencelik” v.b.
    Bildiğim isimlerini düşündüğüm de bana en anlamlı gelen benim memleketimde ki ismin “GÜNEAŞIK” olmuştur.
   Hele “eğlencelik”  ismin sanki dünyayı  oyun ve eğlenceden ibaret sanıp, gailesiz, yürek sızısız yaşayan, yaşamak isteyenlerin reva gördüğü ismin gibi gelir nedense ?
   Sen yaratılış fıtratına hiç isyan etmeden, yüzünü hep aydınlığa GÜNEŞ e çevirirsin. Şafağın ilk ışıklarıyla kendini aydınlığa endeksler ve günün her saatinde ekseninde güneş, batışına kadar hep ışık depolarsın.
  Tanelerle dolu başın mütevazi bir şekilde hafif yana eğik, ama güleç yüzün hep güneşe dönük.
  Buğday tarlalarını hatırlıyorum. Onların tanesiz olan başakları isyankar bir şekilde dimdik. Sert bir rüzgarda, teslim olmayı bilmediğinden boynu kırılıverir. Olgun ve dolgun taneleri barındıran başakların başlarıda tıpkı senin ki gibi hafif yana eğik. Mütevazi bir şekilde, esen rüzgarlarda  ibadet edercesine salınıp durur.
Aslında bunun örneklerini biz ademoğulları da gün boyu sergiler dururuz.
Vahiy güneşinin nuruyla tanışıp, tıpkı senin gibi aşık olup, hayatının eksenine Kur’an’ı yerleştirmiş olanlara bir bak.
Allah’ın özgür bıraktığı iradesiyle nura koşanlar. Gönül gözleri aydınlandıkça basiretleri açılıp, Rabb’inin büyüklüğünü idrak edip teslim olanlar. Aynı zamanda kendisinin küçüklüğünü , noksanlığını, acziyetini daha iyi kavrayıp Sonsuz Güç ve Kudret’e (cc) boyun eğenler.
Kahrında hoş ,hüznünde hoş bilinciyle türlü bela ve musibetlerde sabır ve ibadetle direnip, hak arayıp, dimdik ayakta durmasına rağmen ,Sen’den gelen başım üstüne deyip boynunu büküp tebessümle kabul edenler.
Bilirler ki her zorlukla beraber en az iki kolaylık gelecektir. Yeter ki sabırla mücadelesini sürdürsün, acaba mı şüphesine düşüp yılgınlık göstermesin.
Çevresindeki eşya ve insana gönül gözleriyle bakıp, şefkatle kucak açanlar.
Rengi, dini, dili, ırkı, eğitim düzeyi, partisi, cemaati, cinsiyeti ne olursa olsun yaratılanı sev Yaratan’dan (cc) ötürü sözünü kendine prensip edinenler.
Yaratılışının mana boyutunu fark edemeyen, içiboş buğday başağı örneği kibirle, gururla, bencillikle yoğrulmuş olanlarımız mı?
Değişik zamanlardaki imtihanlarının hikmetini kavrayamayacağından, ilahi iradeye boyun eğmeyi de beceremeyecektir. Kendi boynu kırılırken etrafındaki boyunların, yüreklerinde kırılıp, dökülmesine sebep olacaktır.
Allah’ın selamı, bereketi, rahmeti dünyada hoş ve anlamlı bir sada bırakıp, ahiret yurduna gülümseyen yüz ve yürekle gitmeyi başarabilenlerin üzerine olsun.
Muhabbetle kalın....