Bilinçsizce uygulanan diyetler, kilo verdirse bile sağlık ve güzellik elden gider.
Fitokimyasallar ve lifler kilonuzu kontrol altında tutmayı sağlayan iki değerli besin grubudur. Sebze, meyve, tahıl ve kurubaklagiller gibi bitkisel gıdalarımızda doğal olarak bulunan bu maddelere fitokimyasallar (bitki kimyasalları) adı verilmektedir. Kilo kontrolü için tüketmeniz gereken fitokimyasallar ve lifler kalorisi az olan meyve, sebze, baklagiller ve tam tahıl ürünleridir.
BAKLAGİLLERİN ÖNEMİ
Kilo almanıza neden olan şeker ve hayvansal ürünlerde ise fitokimyasal ve lif değerleri oldukça düşüktür. Kurubaklagiller birçok diyette önemli rol oynar. Kuru fasulye ve soya fasulyeleri besin öğeleri ve posadan zengindirler ve yüksek kalitede protein kaynağıdırlar diyabeti düzenler ve kilo kontrolüne yardımcıdır.
SOĞANSIZ ASLA
Yağların okside olmasını sağlayan soğan yağların yakımında ve selülitle mücadele de etkili besinlerden biri olarak beslenme programınızda yer alması gereken bir gıda.
KUŞKONMAZIN FAYDASI
Selülit ve diyet programlarının önemli bir parçasıdır. Damarları güçlendirme özelliğine sahip mucize bir besindir. Kan basıncını düzenler, toksin atılımını sağlar. Dolaşım düzenleyici özelliği ile selülit oluşumunu engellemeye yardımcıdır.
DENGE FORMÜLÜ
Kilo vermek için düşük kalorili ve protein bakımından yüksek diyetler uyguluyorsanız baş ağrısı, halsizlik yorgunluk, bulantı, ishal gibi problemler yaşıyor olmanız çok normal. Proteini yüksek karbonhidrat yoksunu diyetler tam tersi kadar vücudun dengesini bozmaktadır. Karbonhidrat alımının tamamen kısıtlanarak et balık, süt, gibi hayvansal gıdalara ağırlık veriyor olmanız kaybettiğiniz kiloları hızla geri almakla sonuçlanacak, depresyon alarm verecektir.
BİLİNÇSİZCE SU İÇMEYİN
Sağlıklı zayıflama programlarında günlük 2 litre civarında sıvı alınması önemlidir. Sıvı alınmasının nedeni zayıflamaya etkisi olması değil vücutta oluşan toksinlerin atılması ve bağırsakların ihtiyacının karşılanmasıdır. Ayrıca sofrada çok su içmek ağızdaki lokmayı sulandırır mideyi büyütür, sindirimi zayıflatır, böbrekleri yorar. Sıvılar midenin öz suyunu sulandırarak etkisini zayıflatır. Öte yandan yemekte içilen soğuk sıvılar sindirimi durdurur. Çünkü midenin sindirimi gerçekleştirebilmesi için belli bir ısıya ihtiyacı vardır.
ENERJİNİN KAYNAKLARI
Vücut enerji üretimi için proteine ihtiyaç duyar. Yeterli protein alamayan vücut kas yapamaz. Vücut bu durumda protein ihtiyacını karşılamak için kas proteinlerinden kullanmaya başlar ve bu durum kas dokusu gevşemeleri sonrasında sarkmaya neden olur.
PROTEİN ZAFİYETİ OLUR
Ani kilo kayıplarında sıkça karşılaşılan tabloda protein zafiyeti kas dokusunda gevşemeye yol açarak kas hücrelerinin önemli ölçüde kaybına neden olur. Hızlı kilo kayıpları ya da proteinin yetersiz olduğu diyet programları vücudunuzdaki sarkmaların nedeni olacaktır.
Kalçaların genişlemesinden kim sorumlu?
Basenlerinin genişliğinden yakınan hanımların yağ ve karbonhidrat kombinasyonuna düşkün oldukları biliniyor. Unutmayın, zeytinyağı da dahil tüm yağlar kalori deposudur. Rafine karbonhidratlardan da uzak durun.
Kalçalarınızda ve basenlerinizde biriken yağlar aynı zamanda bağırsak ve boşaltım sisteminizin düzensiz çalıştığının habercisi de olmaktadır. Basen ve kalçalarınızın genişlediğini fark ettiyseniz o zaman duruş ve yürüyüşünüze dikkat edin. Sırt ve bel omurlarınız öne doğru kamburlaştı mı? Yürüyüşünüz eskisine göre dik değil mi? O halde hemen duruşunuzu düzeltin ve hareket etmeye başlayın.
HAREKET OLMAZSA OLMAZ
Hareketsizlik basen ve kalçalarınızın tıkanmasına ve dokuların gerilmesine neden olur. Basen ve kalçalar enerji gereksinimi en fazla olan bölgelerdir. Ve bu bölgelerdeki dolaşımın hızlandırılmasına ihtiyaç duyarlar. Basenlerinizin genişlediğinden şikayetçiyseniz son zamanlarda yağ ve karbonhidrat kombinasyonuna fazlasıyla düşkün olduğunuz anlamı çıkıyor.
Son yıllarda yanlış kanaatlerden biri zeytinyağının kilo aldırmadığı yönünde ancak zeytinyağı da dahil tüm yağlar özellikle basenlerinizde toplanan vücut yağlarının ve fazla kilonuzun sorumlularından biridir. Unutmayın ki bütün yağlar kalori açısından zengindir. Yağlar direkt kalça basen ve bel bölgenizde toplanır. Kadınların basen sorununu çözmesindeki ilk adım yağlardan ve rafine karbonhidratlardan uzaklaşacakları bir beslenme sistemi geliştirmektir. Yağları tükettiğiniz tüm besinler kategorisinde değerlendirmelisiniz ağzınıza attığınız her şeyin yağ oranını düşünerek hareket edin.
YÜRÜMEYE BAŞLAYIN
Günlük 30 ila 60 dakika arasında yapılan tempolu yürüyüş kasların çalışmasını sağlar. Metabolizmanın hızlanmasını sağlar. Böylelikle kilo almayı önleyebilir ve kilo kontrolü sağlayabilirsiniz. Günde yapacağınız bir saatlik yürüyüş kalp hastalıkları riskini en aza indirecek bir çok hastalıktan koruyacaktır.
Kilo vermek ve verdiğiniz kiloyu kontrol altında tutma konusundaki en önemli faktörlerden biri vücudun harcadığı kalori miktarıdır. Dolayısıyla kilonuzu kontrol etmek için en pratik yöntemlerden biri her gün düzenli yürüyüş yapmak olacaktır. Yürüyerek kalori harcamak yürüdüğünüz yer ve yürüyüş biçimiyle de yakından ilgilidir.
Örneğin yaklaşık 75 kiloda bir kişi 1 saat boyunca asfalt zeminde yürüyerek 360 kalori yakarken, çim ya da toprak yolda 365 kalori harcar. Eğimli bir yerde yürümekse bu kişiye yaklaşık 369 kalori yaktırır. Eğer bu kişi bir alışveriş merkezinde yürümeyi tercih ederse 1 saat sonunda 279 kalori yakacaktır. Ergenlik çağında gençlerin sağlıklı ve dengeli beslenmeleri onların büyüme ve gelişim dönemleri olduğu için çok önemlidir.
Bu dönemde alınması gereken besinlerin ve vitaminlerin yerini alan sağlıksız gıdalar, dengesiz beslenme şekli fiziksel ve biyolojik gelişimi olumsuz yönde etkilediği unutulmamalıdır. Proteinlere ergenlik çağında oldukça fazla ihtiyaç vardır. Çünkü ergenlik çağında enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 12-15’i proteinlerden sağlanır. Bu nedenle yaklaşık olarak kızlar günde 45- 50 gram, erkekler ise 50-60 gram proteini yiyecekler ile almalıdır.
HAZIRLAYAN: Dr İsmail AĞAR