150 bin kişiyi doğrudan ilgilendiren mesele
Kısa adı TÜRSAB olan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nden bir görevli, bu sene Türkiye'den -kaçak gidenlerle beraber- 150 bin kişinin hacca gittiğini söyledi. Nüfus eksilmeyip artacağına göre, bu rakamın artık eksilmesi mümkün değil. Onun için, bahsedeceğim konu, her sene en az 150 bin kişiyi ilgilendiriyor.
Mesele şu: Namaz, oruç, zekât gibi, hac da İslâm'ın şartlarından. Ama hac, -yapılış şekline varana kadar- Diyanet'in inisiyatifinde. Kaç kişinin gideceği bakımından haydi Diyanet'in müdahalesi olsun; haccın yapılışında eksikliğe gitmesi niçin?
İzdiham var diye, sünnet, vacib demeyip yaptırılmıyor. Arefeden bir gün önce Mina'da gecelemek sünnet. Önceki senelerde "izdiham var" diye hacılara sadece bunu yaptırmıyorlardı. Yeni başkandan sonra hacca da yeni eksiklikler geldi. Müzdelife vakfesi ve şeytan taşlama gibi vacibler de usulüne göre yapılmıyor; kitaba göre, vacib yerini bulmuyor. Mazeret: İzdiham ve zorluk...
Hacda tek zorluğun kalabalık olduğunu zannediyorlar galiba. Halbuki, şimdiki kadar kalabalık olmayan eski haclar çok daha zordu.
Eskiden motorlu araçlar yoktu. Yiyecek-içecek, elbise gibi bütün ağırlıklarınızı hayvanlara yükleyip aylarca sürecek bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bugünkü gibi rahat yollar yok. Her dere-tepeyi, hayvan yürüyüşü yavaşlığıyla geçiyor, günde 5 defa namaz molası veriyorsunuz.
Boş arazide haliyle tuvalet yok. Kafiledeki o kadar kadın-erkek, tuvalet ihtiyacı için gözardı bir yer bulmaya çalışıp ihtiyaç giderecek. Sonra abdestler alınacak. Geç kalanlar da gelince namazlar kılınıp tekrar yola çıkılacak... Şimdi düşünelim, şimdiki haclar mı kolay eskisi mi? Devamı var:
Yemek ihtiyacı daha da zor. Hayvanların üzerinden yükler indirilip, açılacak, yemek hazırlanacak. Yenilip, bulaşık yıkanacak, sonra tekrar sarılıp hayvanlara yüklenecek. Su ve yiyecekler bittikçe, takviye yapılacak... Hayvanların yemlenip sulanması ayrı bir iş... Nasıl? Kolay mı?..
Sıcak-soğuk, yağmur, gölge-güneş demeden yol alacaksınız. Akşamları, gecelemeye uygun bir yer şart... Bu işlerin zorluğunu yaşlılarınıza sorun. Onlar iyi bilirler...
Mekke-Medine'ye vardığınız zaman bile zorluklar bitmiyordu. Şimdiki gibi oteller yok. Nereyi bulabilirseniz orada geceleyeceksiniz.
Haccın yapılışı da zorluklarla doluydu.
Hacdan önce Kâbe'den ayrılıp Mina'ya kadar 8 km. yürüyordunuz. Oradan Arafat'a daha uzak. Arafat'tan tekrar Müzdelife ve Mina'ya uğrayarak Kâbe etrafına geliyordunuz. Buralardaki vazifeleri, yiyecek-içecek ihtiyaçlarını da görerek hac kolay mı?
Bütün bu zorluklara rağmen, Mina ve Müzdelife vazifeleri tam yapılıyordu. Dedelerimiz de bizim gibi insandı. Onlar da acıkıyor, yoruluyor, üşüyorlardı. Onların da günleri 24 saatti. Ama haccı eksiksiz yapıyorlardı. Şimdi onlara nazaran ne zorluk var ki, haccı orasından burasından kırpıp Nasreddin Hoca'nın kuşuna benzetiyoruz?
Eskiye göre şimdiki hacları düşünelim. Suudi Arabistan'da da insanlar yaşıyor. Dolayısıyla parası olanlar için yiyecek-içecek, giyecek her şey var. Buna rağmen bir şeyler götürmek isteyenler ise valizlerine her şeylerini yerleştirip, arabaya-uçağa veriyor, inince de alıyorlar.
Haccın yapılışı da rahat. Mina, Arafat ve Müzdelife'deki sıra sıra tuvaletler ve abdest alma yerlerinde sular şarıl şarıl akıyor. Duş dahi alabilirsiniz. Eskiden bu rahatlıklar yoktu.
Mekke ve Medine'de, Harem-i Şerif etrafında da tuvalet ve abdest alma yerlerinde sular hazır. Buna rağmen, "izdiham var" diye onu yaptırma, bunu yaptırma.
Bu nereye kadar gidecek? Yoksa "Hac Arafat'tır" deyip, gide gide hac sadece Arafat vakfesinden ibaret mi kalacak?
Sebepsiz olarak Hanefîler Şâfiîye, Şâfiîler Hanefî'ye uyamaz. Evet, yerine göre başka bir mezhebe uyabilir; ama o meseleyi bile bile...
Hacda başka mezhebe uydurduğunuz hacı, bunun farkında bile değil. Şâfiîye göre, eliniz karşı cinse değince abdest bozuluyor. Bu durumda, tavafta Şâfiîlerin abdesti her an bozulabilir.
Öyleyse, hanımlar Kâbe'de ikinci katta tavaf yapmalı demiyor da, Şâfiîler abdestte Hanefîye uysun diyorlar. İyi ama, hacıların hepsi Hanefî mezhebine göre abdesti bozan diğer maddeleri bilmez ki! Lütfen insanlara abdestsiz ibadet ettirdiğimizi bilelim
Ali Eren hoca efendi böyle yamis.ve güzel yazmis amma biraz noksan yazmis.
hanefi mezhebinde (muhazat)diye bi husus vardir ayni hizada kadin ve erkekler namaza duramazlar sayet dururlarsa yandan ve önden kadinin hizasinda safinda olanlari namazlari bozulur.simdi bu durumda bu haci nine bunun mes´uliyytinden nasil kurtulacak.binlerce insanin namazi ile oynaniyor.
yoksa hanimlarin hacca gitmesine kimse karsi cikmiyor arabistanin mezhebi ehli sünnet olmadigi icin bu durumlar düsünülmüyor.
yukarida yazmi safiye göre kadina degince abdesti bozuluyor abdestsiz tavaf yapilirmi abdestsiz namaz kilinirmi bunun günahini o haci nine nasil cekecek
imami rabbani hazretleri mektubatinda buyuruyorki bir kimse farzlardan birini ihmal etseveya yapmasa yatigi nafike hacdan hicbir sey alamaz buyurur biz onlardamdami alimiz yoksa zir cahil oldugumuz icinmi bu durumu yanlis görüyoruz.