Gül_Sultan kardeşim, bu başlık dikkatimizden kaçmış, hakkınızı helal edin. Bizlerin varsa bir hakkı, helal olsun. Bizleri dualarınızda unutmayın, çok çok selamlar götürün inşaAllah.
Acizane kardeşinizden bir kaç anektod;
Mubarek topraklara adım atara atmaz, dünyanın dört bir yanından farklı dilden, renkten milyonlarca müslümanla tanışma imkanı bulacaksınız. Bu esnada farklı yaşamlar, farklı hayatlardan kopup gelen müslüman kardeşlerimiz ile anlaşabileceğimiz en önemli dil; "gönül dili" olacaktır. Zira birçok müslüman kardeşimiz ingilizce veya Arapça'yı bilemediğinden müslümanlar arasındaki kalbî muhabbetlerin oluşturduğu çok kıymetli bir bağ oluşmuş durumda. Bazen onlara doğal gelebilen durumlar diğer bir müslümanda daha farklı anlaşılabilir ki; bu noktada en büyük yardımcımız "sabır" olacaktır. Hocalarımızın dediği gibi o kıymetli mekanlara çağrılma nimetini en güzeli ile değerlendirebilmek adına azâmî dikkat göstermemiz gerekiyor. Zira iblis, en şiddetli askerlerini "hacı adaylarına" salar ve hac ibadetini ifâ sırasında hakikaten en olmadık mevzularda bile müslümanlar arasında sıkıntılar oluşabilmekte. Okuduğumuzda tatbiki kolay mevzular, asıl mekanında uygulamaya geldiğinde ciddi nefsi mücadele sözkonusu olabilmekte. Ancak "sabır" ipine sımsıkı sarıldığımızda Allah'ın izni ile Hac-ı mebrur ile dönebilmek mümkün. Eğer ailece veya yakınımız ile gidiyorsak en güzeli her mekana birlikte gitmek ve mümkünse birlikte hareket etmek. Zira ilk gidenlerin yaşadığı en büyük sorun genelde kaybolmak olabilir. Ancak son yıllarda yaygın olarak kullanılan ceb telefonları vesilesi ile bu en aza indirgense de yine de önceden herhangi böylesi bir birbirini kaybetme durumunda en güzeli önceden birbirini bulabilecek bir mekan belirlemek.
Kıymetli bir kardeşimize sormuşlar o mukaddes topraklara gittin, geldin ne gördün?
"Gittim nur, geldim nur" demiş. En güzel düstur budur aslında. Hz.Allah'ın misafiri olabilme nimeti ile çağrılan müslümanların en çok dikkat etmesi gereken o mukaddes mekanda, her daim güzel bakabilmek, güzel görebilmek ve en önemlisi dönüşte güzellikleri anlatabilmek. Bu çok kaygan bir zemin, zira kişi dikkat etmediğinde kazanma kuşağında müslümanlara kaybetmeyi de getirebilir Allah muhafaza. Bu nedenle iblisin bu tür desiselerine karşı her an teyakkuz halinde olmalı, bizler dikkat ederken, diğer müslüman kardeşlerimizi de bu yönde sürekli uyarmalıyız.
Rahmani kardeşimizin belirttiği anda dua makbuldür Allah'ın izni ile. Yine tavaf esnasında yapılan dualar da makbuldür ve elimizdeki Hac rehberlerindeki tavaf duaları dışında kendimiz hususi olarak dualarımızı yapabiliriz. Tavaftan sonra kılınan tavaf namazından sonra dualar da makbuldür. Zemzem konusunda yine kısa bir dipnot; zemzem termosları hem Mescid-i Haram'da hem de Mescid-i Nebevî'de mevcut. Yalnız genelde soğuktur bu termoslardaki sular. Ancak
mavi renkte, Arabça olarak "soğuk olmayan" şeklinde belirtilen zemzemlerden bilhassa içmenizi tavsiye ederiz. Bu mavi yazılı termoslar genelde diğerlerinden çok daha az sayıda bulunur. Zira sıcak olduklarından fazla tercih edilmezler ama bizim tavsiyemiz ekseri onlardan içmeniz
Orada her bir anın her bir saniyenin ayrı bir kıymetli var. Bunu inşaAllah siz yaşadıkça daha iyi anlayacaksınız. Medine-i Münevvere'deki o sükûnet ve dinginlik. Ensar'ın torunlarının tarife sığmayan misafir perverliği, müslüman kardeşleriniz ile kalbi gönül bağı cennet atmosferini sizlere yaşatacaktır. Medine bir anne şefkati ile kucaklar insanı ve annesinden ayrılmak istemeyen çocuk gibi oradan kopup, gidemez insan. Ruh orada kalır, beden yine döner mekanına.
Hâsılı kıymetli kardeşim, anlatılmaz yaşanır denilen çok kıymetli, mukaddes yolculuğunuz mubarek olsun. Rabbim Haccınızı mebrur, sayinizi meşkur eylesin.
Selam ve dua ile