Hutbe: Helal Lokma

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيم: يَـٰٓأَيُّہَا ٱلرُّسُلُ كُلُواْ مِنَ ٱلطَّيِّبَـٰتِ وَٱعۡمَلُواْ صَـٰلِحًا‌ۖ

الحديث : ألحلال بين والحرام بين وبينهما أمور مشتبهات. لا يعلمها كثير من الناس فمن إتقى
الشبهات فقد إستبرأ لعرضة ودينه. ومن وقع في المشتبهات وقع  في الحرام.
   


Muhterem Mü’minler!

Hutbemiz, helal lokma hakkındadır.
Yemek ve içmek, hayatın gayesi değil, hedef olan hakiki kulluğun vasıtasıdır. Onun için kişi önüne gelen ve eline geçen her şeyi  değil, dinimizin müsaade ettiği şeyleri yiyip içmelidir. 
Yenilen şeylerin ve alınan gıdaların, insanın maddi vücut yapısında olduğu gibi, manen ilerlemesinde de çok büyük te’siri vardır. 
Hak Teala(c.c) şöyle buyurur:
“Ey Rasüller! Temiz ve helal olan şeylerden yiyin ve salih amel işleyin.” 
“Ey iman edenler! Size rızık olarak verdiklerimizin en temiz olanlarından yiyin. ”
Helal ve temiz yiyen insanların uzuvlarında hayırlar, faziletler ve güzellikler meydana gelir. Helal ve temiz yiyenin bünyesi sağlam, karakteri güçlü, kalbi huzurlu, ibadeti güzel ve duası makbul olur.
Haram gıda ile beslenen uzuvlar, bir fesat makinesi gibi şerre çalışırlar. Haram yiyenlerin uzuvlarında günah ve kötülükler ortaya çıkar. Bu durum kişinin sulbünden meydana gelecek olan çoluk çocuğuna dahi sirayet eder.
Benzin ile işleyecek şekilde imal edilmiş bir motora diesel konulunca nasıl çalışması aksarsa, helal lokma ile hayatını devam ettirecek şekilde yaratılmış olan insan vücuduna, şüpheli bir lokma girince maddi-manevi problemler birbirini takip eder.

Değerli Müminler,

Kalbimiz adeta vücudumuzun pusulası gibidir. Helal lokma geldikçe, o daima doğru istikameti, rıza-i ilahi, cennet ve cemali ilahi yolunu gösterir. Vücuda haram lokma girince kalbin ibresi yön değiştirir ve yanlış istikameti göstermeye başlar. Her müslümanın, gıdalarının helal ve temiz olmasına dikkat etmesi lazımdır.
Haramlardan kaçınmaya îtina göstermek icabettiği gibi şüpheli şeylerden dahi kaçınmak icabeder. Bilhassa zamanımızda o kadar çok şüpheli gıdalar var ki; Müslümanların kendilerinin yaptığı veya çok iyi bildiği kimselerin yaptığını yemelerinden başka çare yoktur.   

Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Helaller bellidir, haramlar bellidir. İkisinin arasında müştebihat (yani haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır. Bunları insanların çoğu bilmez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kimde şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur...” 

Aziz Müslümanlar,
Hulasa olarak; şuur ve idrak sahibi her mü’min, yediklerinin helal ve temiz olmasına, besmele ile kesilmiş veya hazırlanmış ve meşru bir şekilde te’min edilmiş, helal yollarla kazanılmış olmasına azami derecede i’tina göstermelidir.
Helal ve  temiz gıda almak, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmak bütün Mü’minler için en mühim vecibelerden biridir.
 
  Müminûn 51
  Bakara 57
  İmamı Nevevi, Kırk Hadis, Muhtaru’l-Ehadis, hadis no:545