Hz Abbas b. Ubade (r.a.) mekke-i Mükerremede Peygamberimizle gece Akabede görüşmek üzere söz aldılar. Gece olunca buluştular ve aralarında anlaştılar. Ve anlaşmayı pekişltirmek için arkadaşlarına sordu Ey Hazrecliler! Peygamber efendimizi niçin kabul ettiğinizi biliyor musunuz? Onlarda: "Evet" cevabını verdiler. Bunun üzerine sözlerine söyle devam etti:
- Siz Onu, hem sulh, hem de savaş zamanları için kabul edip, Ona tâbi oluyorsunuz. Eğer, mallarınıza bir zarar gelince, akraba ve yakınlarınız helak olunca, Peygamberimizi yalnız ve yardımsız bırakacaksanız, bunu şimdiden yapınız!
VAllahi, eğer böyle birşey yaparsanız dünyada ve ahirette helak olursunuz. Eğer davet ettiği şeyde, mallarınızın gitmesine ve yakın akrabalarınızın öldürülmesine rağmen, Peygamberimize bağlı kalacaksanız, Onu tutunuz. VAllahi bu, dünyanız ve ahiretiniz için hayırdır.
Bu sözler üzerine arkadaşları da dediler ki:
- Biz Peygamberimizi, mallarımız ziyan olsa da, yakınlarımız öldürülse de yine tutarız. Ondan hiçbir zaman ayrılmayız. Ölmek var, dönmek yok.
Sonra Peygamber efendimize dönerek sual ettiler:
- Ya ResulAllah, biz bu ahdimizi, sözümüzü yerine getirirsek, bize ne vardır, diye sual ettiler.
Peygamberimiz ise; "Cennet" buyurdular.
Hadiseler benziyor fakat benim sorduğum Sahebe-i Kiram medine-i Münevverede Peygamber efendimizi koruduklarında karşılığının Cennet oldugunu buyurduğu Sâbit İbni Kays radıyAllahu anhdır...