Gönderen Konu: Hattatta Aranılan Vasıflar  (Okunma sayısı 5509 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Hattatta Aranılan Vasıflar
« : 05 Mayıs 2008, 09:55:13 »

Hattatlık şartlarına riâyet edenlerin hattat olması lâzım gelirse de, bâzı vasıfları hâiz olması da bu san’atta aranılan husûsiyetlerdendir. Bunları şöyle hulâsa edebiliriz: Bir hocadan icâzet almış olmak, estetik değeri bulunan muayyen bir veya birkaç yazı ile uğraşmayı âdet edinmiş olmak, kalemini kötü şeylere âlet edinmeme.

Rûh’âniyetini öldüren maddî ve manevî süfliyetlerden uzak bulunmak. Kendisinden yazı tahsîl etmek isteyenlere şefkatli, edepli, sabırlı ve cömert olmak, hakem mevkiinde bulunduğu zaman Hakkı söylemekten çekinmemek kendisine tevdî’ edilen bir sırrı fâş etmemek,  ne medihlerden gurûra, ne de tenkidlerden inkisâra kapılmayıp hak ise  kabûl, değilse affetmek, sözüne sâdık, ahdine vefâkar olmak bu sanâtta feyz almanın gizli sebeplerindendir.

Nitekim, bu san’atın üstadları verdikleri derslerden dolayı talebelerinden ücret almamayı, hep parasız öğretmeyi bir ibâdet olarak nazara almışlar ve san’at ahlâkının gerekçelerinden saymışlardır. Fakîr olanlar bile buna riâyeten ayrılmamışlar, sonraları resmî mekteplerde maaşlı yazı hocalığı yapanlar bile resmî vazifeleri dışında kendilerine arz-ı hâl edenlerden ücret mukabili bir şey almayı zillet addetmişler, hattâ hediye bile almaktan çekinen zengin kalpli, deryâ-dîl üstadlar çok görülmüştür.

Talebelerine meccânen kâğıt, kalem, mürekkep ve güzel yazılar vermek sûretiyle şefkat ve yardımlarını gösteren üstadlar da vardır. Güzel yazıdaki cemiyet âhenginin verdiği içtimâî derslerden birisi de, hattatlara; almaya değil, vermeye merak etmek büyüklüğünü telkîn etmiş bulunmasıdır diyebiliriz.

Tuhfe-i hattatîn’de şunlar kaydolunmuştur: “Bir hat üstâdı kötü huylu olup da, yazı öğretmekte zayıf talebelere eziyet ediyorsa, yoksulluğa düşer… Kaldı ki, “Bildiğini saklayan muallimin ağzına, ateşten gem vurulur” meâlinde bir Hadîs, Şifâ-ı Şerîf’te yazılıdır. Şu hâlde, muallim tövbe ile Allâh’a sığınıp, hâlis niyetle cehâleti yok etmeye çalışmalıdır”.

Yine o eserde şöyle denilmiştir: “Kalem ehli, Hakk’ın emîn ve vekîl kullarıdır. Hat ve kitâbet ile uğraşanlarda âlimler sırasında sayılır. Hat San’atının ilim olduğu, “Kalemle öğretti” Hak sözünden anlaşılır”

Gerçekten, “Allah güzeldir, güzeli sever.” Hadîs-i Şerîfine imtisâli ehemmiyetini ve kıymetini takdîr eden bir hattât, yaşamının fazîleti yaşatmak olduğunu yazılarında fiilen tadar ve yaşatmaya çalışır. Allâh’ın âyetinde kalemler, yazılar ve yazanlar hakkındaki kasemini mânâ ve şümûlunu, bütün güzelliğiyle güzel yazılarında yaşatmaya koyulur.

Bu sûretle hattatlar, “Nun”un, o kasem edilen şeylerle şerh ve tefsîrini yapmaya çalışmışlar, müfessirlerin el sürmedikleri bir sâhada kalemlerini öyle kullanmışlardır ki, ne bir puta tapmışlar, ne de o güzel yazılarını put diye tanıtmayı düşünmüşlerdir. Kendilerini Allâh’a ermişler, amellerine hakîkî müşterisi olarak ancak O’nu seçmişler, ne yapmış ve yazmışlarsa O’nun adını yüceltmek, rızâsını kazanmak için yapmışlar ve yazmışlardır.

Nihâyet, kendilerini ve amellerini, kefenlerini ve mezarlarını, taşlarını ve Fâtihalarını kendi elleriyle güzel yazılarına nakş ve defnetmişler; gelecek nesillere de birer emânet olarak bırakmak sûretiyle, onları insanlık imtihâniyle de başbaşa bırakıp, ebediyyet semâlarının ufukları arkasına uçup uçup gitmişler ve şu fânî kubbede de birer hoş sadâ olmuşlardır. Allah cümlesine gani gani rahmet eylesin.

turkislamsnatları.com
Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Hat Sanatında İcâzet (Diploma) Formalitesi
« Yanıtla #1 : 10 Mayıs 2008, 17:01:59 »
Hat Sanatında İcâzet (Diploma) Formalitesi

Bir üstâddan ders görmek, yazının usûl ve kaidelerini nazarî ve amelî olarak tahsîl edip, yazdıklarına imzâsını koymaya selâhiyet kazanmak ve bunu resmen tevsîk etmek eskiden âdet idi. İmzâya izin vermeye İcâzet verme, bu salâhiyeti almaya da İcâzet alma tâbir olunurdu ki, bir nevi’ diploma verme ve almak formalitesi demektir. Bu usûl gereğince, talebe olgunlaşıp imzâ atabilecek bir seviyeye eriştikten sonra hangi yazıları tahsîl etmiş ise ekseriya bir kıt’a bâzen de bir murakka’ (=yazı albümü) veya hilye, yâhut bu gibi bir levha yazar, bir (tez) hazırlar, hocasına verir.

Hocası veya hocaları bunu tetkîk ederek talebenin ehliyet derecesini takdîr ve tâyin ettikten sonra, (Resim: 122 ve 123)’de göründüğü üzere, levhanın altına yazarak, “Artık, yazdıklarının altına ketebe (imzâ) koymaya ve başkasına da ders ve icâzet vermeye izin verildiği” beyân ve tasdîk edilirdi. Bu sebeple, icâzet almayan bir kimse, yazıları altına kendiliğinden imzâsını koyamaz, yâni koyup da yazısını cemiyete ve san’ata mal edemezdi.

Kendisini, ne bir san’atkâr tanımaya ve tanıtmaya; ne de başkasına izin ve icâzet vermeye salâhiyetli görebilirdi; aksi takdirde resmen mes’ûl olurdu. Bundan maksat, san’atın şerefini ve san’atkârların hukuk ve haysiyetlerini ve cemiyet içindeki mevkî ve kıymetlerini korumak, san’atın kötüye kullanılmasına ve gerilemesine, estetik kıymetlerin ehliyetsiz ellerde oyuncak olmasına yer vermemektir.

Demek oluyor ki, hattatlık Yâkut’tan sonra İslâm dünyâsında bir istiklâl kazanmış, san’at rûhunun bedî’ ve temiz tezâhürleri olan yazıları, san’atın salâhiyet ve tenkit süzgecinden geçirmeden medeniyet âlemine arz etmemek, bir prensip olarak kabûl edilmiştir.

Fakat bu, bir inhisâr zihniyetiyle yapılmış değil, bir ihtisas işinin bütün inceliklerini yakından kavramış bulunmanın samîmi bir ifâdesi olarak konulup devam ettirilmiştir. Bununla berâber, son zamanlarda bu imzâ yasağına ve icâzet alma lüzûmuna riâyet edilmez olmuş, bu da mes’ûliyet hissinin sönmesine sebep olduğundan, tabiatiyle her eli kalem tutan imzâ atmaya başlamış ve icâzet verme ve alma işi, târihî bir an’aneye uymaktan ve ihtiyârî bir formaliteden ibârete kalmıştır.


turkislamsanatları.com

Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İcazet
« Yanıtla #2 : 27 Haziran 2010, 01:36:02 »



(Enderuni) Abdullah Raif Efendi (18??-?), Hadis, icazet, H.1275, bir satır sülüs, dokuz mail satır nesih ve rıkaa, icazeti verenler saray hocası



İcazet
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İcazet
« Yanıtla #3 : 27 Haziran 2010, 01:42:19 »


(Hattat Mahmut Şahin'in Hat üstadı Hüseyin Kutlu'dan aldığı Sülüs icazetname…)


〰〰〰〰🐠