Gönderen Konu: Her İnsan Pişmandır  (Okunma sayısı 2487 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ay Işığı

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1166
Her İnsan Pişmandır
« : 19 Kasım 2008, 18:54:25 »


Her insandan geriye kalan birşeyler vardır bu hayatta.

Kiminden eser, kiminden isyan… Kiminden iyilik, kiminden kötülük... Kiminden söz, kiminden sükut... Kiminden ağıt, kiminden menkıbe… Kiminden hayat, kiminden ölüm… Kiminden şükür, kiminden pişmanlık…

Hal ve mazi yaşanmışlığın izleriyle doludur…

Elbette ki bu “büyük fotoğraf” insanlığın halidir, seviyesidir, aklıdır, ruhudur, hafızasıdır.

Yaşanmış olan, insanın hem eylemidir hem de eseri.

Bu eylem ve eserden teşekkül eden “hayat hafızası” da çoğu zaman tazedir.

İyisiyle kötüsüyle mazi insanın peşini bırakmaz.

Kimi zaman hata ve günahlardan bir “ah” feryadıyla yükselir insanın sesi…

Kimi zaman da sürur, şükür, huzur getirir bugüne mazi…

İnsan yaşadıklarıyla kaybeder ve insan yaşadıklarıyla kazanır…

Şüphesiz her insanın yaşanmışlıktan kaynaklanan bir hafızası vardır ve orada bir “birikim” sözkonusudur.

Biliyoruz ki insan hem kendine aittir, hem de insanlığa…

Yani, insan hem kendinden sorumludur hem de insanlıktan…

İnsan biriktirir, çünkü insan yaşarken, duyar, hisseder, konuşur, tepki verir, etkiler, etkilenir…

Her insanın sergüzeşti hayatı ötekinden farklılık arzeder ama insanın yapıp ettikleri “insanlık havzasında” toplanır…

Yollarımız, mücadelemiz, azmimiz, irademiz, imtihanlarımız, ikramlarımız farklılık gösterse de gittiğimiz yer aynıdır.

İnsan ne olursa olsun, insan ne yaşarsa yaşasın, insan nasıl yaşarsa yaşasın, insan nerede yaşarsa yaşasın, insan arınmak ister.

Sık sık kalbinden, kalbimizden geçer bu duygu.

Herkes pişmandır hayatta.

Ömrünü heder eden de pişmandır, kendisini bir hiç uğruna tüketen de pişmandır.

Fani hayatı baki zanneden de pişmandır, öfkesinin esiri olan da pişmandır.

Fakat hayatının en küçük anını dahi israf etmeyen de pişmandır.

Şükreden de pişmandır, sabreden de… Bilende pişmandır bilmeyen de…

Birincidekiler, cehaletin, bilgisizliğin, nankörlüğün, tükenmişliğin, yolda kaymışlığın, insan kalamamanın, hedefe varamamanın pişmanlığını yaşar.

Bu “negatif pişmanlıktır”.

İkincidekiler ise, nimet vereni bulduğu, Onun huzurunda yaşadığı ve yaşatıldığını gördüğü, korunup kollandığını hissettiği ve esirgenip bağışlandığını idrak ettiği halde, şanına yakışır şükrü sergilemekte acizlik hissetme pişmanlığıdır.

Bunlarınki de “pozitif pişmanlıktır”

Negatif pişmanlık, son pişmanlıktır ki hiçbir fayda vermez, pozitif pişmanlık ise insanı yükselten bir arayıştır, faydası çoktur…

Hepimizin önünden bir hayat geçiyor, gidip maziye demirliyor.

Ve aynı anda hepimizin hayatından bir mazi geçiyor.

Hayat ve mazinin tesirinde biz hem bir istikbal hem de bir mazi adayıyız.

İnsan olduğumuz kadar da insanlıktan yanayız…

Bugünkü “büyük insanlık manzarası” da bizim eserimizdir.

Mazisiyle, atisiyle sorumluluk bize aittir.

Sorumlu ve suçlu insandır… Ve her insan pişmandır…

Yeri asla yaramayacağı, boyu dağlara erişemeyeceği halde yeryüzünde böbürlenerek yürüyen insan pişmandır.

Kibirliliği alçak gönüllü olmaya tercih eden insan pişmandır…

Kendini muktedir zannedip de ölümlü olduğunu unutarak kendini abartan insan pişmandır…

Ölümden korkup da ölümü yok etmeye çalışan insan pişmandır…

Ölüm sonrasına hazırlık yapmayan insan pişmandır…

Ölümden nasihat almayan insan pişmandır…

Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini çabucak unutan insan pişmandır…

Hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğine inanarak her şeye hakim olmak için uğraşırken hayatı yaşanmaz hale getiren insan pişmandır…

Çaresizlik tuzağına düşen, her durumda ve her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkaran insan pişmandır…

Derdi ve davası olmayan insan pişmandır…

Yaptığı iyiliği büyük görüp başa kakan ve iyiliklerini anlatarak onları kıymetsizleştiren insan pişmandır.

İyiliği karşılık beklemeden yapmayan insan pişmandır…

İyilik yapma imkanı önüne kadar geldiği halde iyiliğe eli varmayan insan pişmandır…

İnsanları hor ve hakir gören pişmandır…

Büyüklük kompleksine kapılıp, insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştıran insan pişmandır…

Kendisine bir kötülük yapıldığında hemen karşılık veren insan pişmandır.

İnandığı gibi yaşamayan insan pişmandır…

İnsanları kendisinden uzaklaştıran ve gittikçe bencilleşen insan pişmandır…

Dua alamayan insan pişmandır…

Tevazuu unutan insan pişmandır…

Öfke ve ihtirasın esiri olan insan pişmandır…

Yalana göz kırpan insan pişmandır…

Önyargılarla fikri ve ruhu kapanmış insan pişmandır…

Beğeni duygusunu sürekli kendine yönelten insan pişmandır…

Nefsinden razı olan insan pişmandır…

Heva ve heveslerini kendine ilah edinen insan pişmandır…

Hak ve adalet duygusunu yitirmiş insan pişmandır…

Günahtan ve hayatını israf etmekten çekinmeyen insan pişmandır…

Aklına geleni söyleyen, sözü tartmasını bilmeyen insan pişmandır…

İnsan olmanın vazgeçilmez prensiplerini küçük çıkarlar için feda eden insan pişmandır…

İnsanlara güven vermeyen insan pişmandır.

Gösteriş yapıp hayra da mani olan insan pişmandır…

Merhamet etmeyen insan pişmandır…

Aklını, kalbini işletmeyen insan pişmandır…

Kendinden iyi durumda olanlara bakıp üzülen insan pişmandır…

İmkanlarını insandan yana kullanmayan insan pişmandır.

Vermeyi almaktan daha büyük bir ihtiyaç görmeyen insan pişmandır…

“Anlamaktan” vazgeçip, bütün gücüyle “anlaşılmaya” odaklanmış insan pişmandır.

Allah'tan korkmayan insan pişmandır...

Allah'tan hakkıyla korkmayan insan da pişmandır…

Günah ve hatasını bildiği halde tövbe etmeyen insan pişmandır…

Yaşarken vicdanının sesini duymayan insan pişmandır…

Bilen de pişmandır bilmeyen de… İnanan da pişmandır inanmayan da…

Peki sizin pişmanlığınız hangisi?

Ne kadarı pozitif pişmanlık, ne kadarı negatif pişmanlık.

Bir soru daha; Hangi pişmanlıklarınızdan pişman oldunuz da kurtuldunuz, insanın düştüğü yerden kalkmasına ve insanlığın huzur arayışına nasıl bir katkınız oldu?

Kuran diyor ki; Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyanda değillerdir).

Bakın ki sayamayacağımız kadar çok pişmanlık içindeyiz.

Ya sayacak kadar az olsaydı pişmanlıklarımız.

İnsanın halleri ve “büyük insanlık tablosu” daha iyi olmaz mıydı.

Pişmanlıklarımızın bedelidir; insanlığın huzursuzluğu ve sürüp giden tedirginliği.

Her insan pişmandır ama hangi pişmanlıklar hala işe yarar.

Her insandan geriye kalan bir iz vardır bu hayatta.

Hepimizden geriye kalan ortak şeydir pişmanlık. Bazı pişmanlıklar yapıcıdır, bazıları yıkıcı.

Yapıp yıktıklarımızla elde kalan insandır…Af ve merhamet bekleyen insan…

MEHMET GÜNDEM