Hey sen evet, anlamsız bir hayatın içinde bocalayan,
Mutluluk sanılan serapların arkasından koşan,
Allah sevgisinden yoksun sevdanın,
Boş hayallerin girdabında boğuşan,
Heva ve hevesinin esiri olmuş olan senn...
Bırak şu anlamsız ayrılığı;
Dön gel, gelki iki cihanda yüzün ak olsun.
Koptun birden islamın nurlu yolundan,
Neden gittin, niye bu ayrılık…
Daha güzel ne buldun ki, ne ayırdı seni bizden,
Her neyi bulduysan, bu kutlu yoldan,
Bu mübarek yoldan daha güzel değil..
Bırak şu anlamsız ayrılığı,
Nedir bu dünya arzusu, ne kadar sürer,
Ne zaman doyacak nefsin,
Şunu iyi bilki nefs doymaz,
Hadi bırak şu inadı, bir niyet et, bir adım at yeter,
Gel Allah aşkına gel.
Haberin yok, bütün kainat,
Bütün hücrelerin yalvarıyor sana,
Bırak dünya heveslerini, lezzetlerini,
Bırak artık makyajlı güzellikleri.
Düşme şeytanın tuzaklarına, düşme kör uçurumlara,
Halbuki ne çok fırsatlar, vesileler gelir,
Hepsi elimizin altında, illaki bir ışık, bir işaret,
Görmezden gelme bunları.
Başında seni her an uyaracak, tuzaktan kurtaracak,
Seninle olacak birini herzaman bulacağını sanma,
Yarın çok geç olabilir.
Dilini keşkelre alıştırma,
Kaldır gözlerindeki perdeleri,
Eyvah demeden Allah demeyi öğren,
Yüce rabbim tövbe etmeni bekliyor,
“yeterki samimi ol tövbe et” diyor.
Onun rahmeti, merhameti sonsuz….
Kısacık dünya için yakma ahiret hayatını,
Hem gel sen, yeterki gel, görceksin,
İki cihanda da mutlu olacaksın.
Mü’minler bekliyor seni, Allah dostları bekliyor,
Kur’an-ı kerim bekliyor,
Allah rasulu yollarını gözlüyor,
Bütün kainat seni Allah yoluna bekliyor.
Seccaden, tesbihin, namazın,
Evet;yüce rabbim günde beş defa,
Huzuruna çağırıyor, kurtuluşa davet ediyor,
Mü’minin miracı olan namaza,
Rabbinle başbaşa olacağın namaza…
Daha ne kadar bekleteceksin, neden erteliyorsun,
O yeterki bir adım gelsin diye aylarca, yıllarca,
Seni bekliyor,
Ve seni o kadar çok seviyorki,
Kurtuluşun için sana neler gönderiyor,
Habibinin ümmeti yapıyor, müslüman yaratıyor,
Seni o kadar çok seviyorki bu satırları okutuyor…
Hadi bekletme artık gellll...
