Gönderen Konu: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!  (Okunma sayısı 5578 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı kenz

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1129

Bir müminin dünya ticareti, âhiret ticaretine mâni olursa, bu kimse bedbahttır, zavallıdır. Bir çömlek almak için, altın kupa verene ne denir? Dünya, saksı parçası gibidir. Hem kıymetsizdir, hem de çabuk kırılır. Âhiret ise, altından kupa gibidir, hem çok kıymetlidir, hem de dayanıklıdır, kırılmaz. Hatta hiç tükenmez. Dünya ticaretinin âhirete yaraması için ve Cehennem'e sürüklememesi için, çok uğraşmak lâzımdır. İnsanın sermayesi, dinî ve âhiretidir. Bu sermayeyi kaptırmamak için, çok uyanık olmak lâzımdır. Dinîni kayırmak isteyenler yedi şeye dikkat etmelidir:
Her sabah şöyle niyet etmeli; "Kendimin, evlat ve ailemin rızkını kazanmak, onları kimseye muhtaç etmemek, Allah–ü Teâlâ'ya rahat ve temiz ibadet edebilmek, âhiret yolunda yürüyebilmek için, vazifeme gidiyorum." demelidir. O gün Müslümanlara iyilik, yardım ve nasihat, emr–i bil maruf, nehy–i münker yapmayı, kalbinden geçirmelidir. Namazda kusur edenlere, günah işleyenlere, emr–i bil maruf yapmalı, onlara göz yummamalıdır. Böyle niyet eden bir tüccar, bir memur, bir öğretmen, bir hâkim ve bir subay, vazifesini yaptığı kadar, hep sevap kazanır. Onun her işi, ibadet olur.
Mümin düşünmelidir ki; çiftçi, fırıncı, dokumacı, demirci, bakkal, manav, iplikçi ve daha nice iş sahibi, hep onun için çalışıyor. Onun hepsine ihtiyacı var. Herkes onun için çalışıp, ona hazırlıyor da, onun boş oturması, kimseye faydalı olmaması doğru olur mu? Bu dünyada herkes misafirdir. Geldik gidiyoruz. Misafirlerin birbirlerine yardım etmesi, el ele vermeleri, kardeş gibi olmaları lâzımdır. Her Müslüman böyle düşünmelidir. Din kardeşlerim benim işimi gördükleri gibi, ben de, onlara hizmet edeceğim diye düşünmelidir.
Dünya işleri, âhiret için çalışmaya mâni olmamalıdır. Âhiret için ticaret yeri camilerdir. Allah–ü Teâlâ; "Mallarınız ve çocuklarınız, Allah'ı hatırlamanıza mâni olmasın!" buyuruyor. Halife Ömer RadıyAllahü Anh buyurdu ki;
"Ey tüccarlar! Önce âhiret rızkını kazanın! Sonra dünya rızkına çalışın!" Ticaretle meşgul olan büyüklerimiz, sabah ve akşamları âhiret için çalışır, Kur'ân–ı Kerim okur, ders dinler, tövbe ve dua eder, ilim öğrenir ve gençlere öğretirlerdi.
İnsanların amellerini yazan ikişer melek, her sabah ve akşam değişmektedir. Bir hâdis–i Şerifte buyruldu ki:
"Melekler insanların amel defterlerini götürdükleri zaman, başında ve sonunda iyi iş yazılı ise, gün ortasında yapılanları ona bağışlarlar."
Resûlullah buyurdu ki:
"Gündüz ve gece melekleri, sabah ve akşam, gidip gelirken birbirleri ile karşılaşırlar. Hak teâlâ, giden meleklere, kullarımı nasıl bıraktınız? buyurur. Yâ Rabbî! Namazda bulduk ve namaz kılarken bıraktık, derler. Allahü Teâlâ da, şâhid olun, onları affettim buyurur."
Müslüman tüccarlar, sanat sahipleri, gündüzleri de, ezan sesini duyunca, işini bırakıp, namaza koşmalıdır. Büyüklerimiz; "Ticaretleri, alışverişleri, Allah–ü Teâlâyı unutmalarına sebeb olmaz" ayet–i kerimesine mana verirken derler ki:
"Demirciler vardı. Demir döverken, ezan okunmaya başlayınca çekici kaldırmışsa, demire vurmaz, öyle bırakıp namaza koşarlardı. Ve terziler vardı. İğneyi sokmak üzeredir, ezan sesini duymuşsa o hâlde bırakıp, cemaate koşarlardı.”
Mümin çarşıda, pazarda her işte Allah–ü Teâlâ'yı zikr, tesbîh etmeli, her an O'nu düşünmelidir. Dili ve kalbi boş kalmamalıdır. İyi bilmelidir ki, o anda kaçırdığını, bütün dünyayı verse, bir daha geri getiremez. Gafiller arasındaki zikrin sevabı çok olur. Resûlullah sallAllahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Çarşıya girerken, la ilâhe illAllahü, vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, bi yedi–hil–hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr, diyen kimseye, sayısız sevap yazılır." İmam-ı Gazali...
İNSAN akli ile melekleşen nefsi ile iblisleşen bir aciptir İNSAN
İNSAN kendi kabahatini bilmeyen cehli ile dünyalara sığmayan bir mağrurdur İNSAN
İNSAN bütün zaaf ve acziyyetine rağmen kudrete kafa tutan taşkın bir şaşkındır İNSAN
İNSAN maziye bağlı hâle aldanmış istikbali gözler bir taştır İNSAN

Vuslat Yolcusu

  • Ziyaretçi
Ynt: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!
« Yanıtla #1 : 28 Ekim 2007, 22:01:24 »
kenz kardes Allah razi olsun günümüzde yasadigimiz konulara deyindiniz insAllah Allahimiza  kullukta hata yapmayiz günahkar olmayizda cehennem atesinden. Allah hepimizi korusun.

Çevrimdışı Gül_Sultan

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 2139
Ynt: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!
« Yanıtla #2 : 29 Ekim 2007, 02:51:03 »
kenz kardes Allah razi olsun günümüzde yasadigimiz konulara deyindiniz insAllah Allahimiza  kullukta hata yapmayiz günahkar olmayizda cehennem atesinden. Allah hepimizi korusun.

Amin.
Dünya geçer, İnsan göçer ancak kurtuluş Müttakîlerindir.

Çevrimdışı eginli

  • yazar
  • ****
  • İleti: 709
Ynt: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!
« Yanıtla #3 : 29 Ekim 2007, 11:02:58 »
"Demirciler vardı. Demir döverken, ezan okunmaya başlayınca çekici kaldırmışsa, demire vurmaz, öyle bırakıp namaza koşarlardı. Ve terziler vardı. İğneyi sokmak üzeredir, ezan sesini duymuşsa o hâlde bırakıp, cemaate koşarlardı.”


ben burda bu ifadeyi cok ama cok önemsiyorum....cünkü günümüzde nasil olsa bu namazi kilacam acele etmeme gerek yok az sonra kiliyim havasina girip son haddine kadar geciktiriyoruz ,bu icimdeki yaralardan bir tanesi...
Allah(c.c)selami üzerimize olsun.

Bu dünyanin cefasindan sefasina sira gelmez,
gafil olma  ilme calis gecen günler geri gelmez.

Çevrimdışı lale

  • okur
  • *
  • İleti: 85
Ynt: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!
« Yanıtla #4 : 10 Aralık 2009, 00:34:30 »
Allah razı olsun

Çevrimdışı adıgüzel

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 130
Ynt: Hiçbir şey sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın!
« Yanıtla #5 : 25 Ocak 2010, 16:09:50 »
Müslüman tüccarlar, sanat sahipleri, gündüzleri de, ezan sesini duyunca, işini bırakıp, namaza koşmalıdır. Büyüklerimiz; "Ticaretleri, alışverişleri, Allah–ü Teâlâyı unutmalarına sebeb olmaz" ayet–i kerimesine mana verirken derler ki:
"Demirciler vardı. Demir döverken, ezan okunmaya başlayınca çekici kaldırmışsa, demire vurmaz, öyle bırakıp namaza koşarlardı. Ve terziler vardı. İğneyi sokmak üzeredir, ezan sesini duymuşsa o hâlde bırakıp, cemaate koşarlardı.”
Mümin çarşıda, pazarda her işte Allah–ü Teâlâ'yı zikr, tesbîh etmeli, her an O'nu düşünmelidir. Dili ve kalbi boş kalmamalıdır. İyi bilmelidir ki, o anda kaçırdığını, bütün dünyayı verse, bir daha geri getiremez. Gafiller arasındaki zikrin sevabı çok olur. Resûlullah sallAllahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Çarşıya girerken, la ilâhe illAllahü, vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, bi yedi–hil–hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr, diyen kimseye, sayısız sevap yazılır." İmam-ı Gazali...
« Son Düzenleme: 25 Ocak 2010, 16:11:39 Gönderen: adıgüzel »
Doğrunun doğruluğu bütün sülalesine akseder hepsini hayra götürür.