DİNİ KATEGORİLER > MÜBAREK GÜN VE GECELER
Hicri Takvim Aylar ve Günler
SALİH GÜNEŞ:
Allah razı olsun.
yazanın ellerine sağlık.
Mücteba:
DUÂ ve İBÂDETLER
Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Duâ ve İbadetler
Muharrem | Aşûre Günü
Saferü'l-Hayr
Rebîu'l-Evvel | Mevlid Gecesi
Rebîu'l-Âhir
Cemâziye'l-Evvel
Cemâziye'l-Âhir
Receb-i Şerîf | Receb Ayında Kılınacak Namaz | Regâib Gecesi | Mi'rac Gecesi
Şa'bân-ı Şerîf | Berâet Gecesi
Ramazân-ı Şerîf | Kadir Gecesi | Kadir Gecesinde Ne Yapılır?
Şevval
Zil-ka'de
Zil-hicce
Ana-Baba Haklarının Ödenmesi İçin
Husamâ Namazı
Bazı Tavsiyeler
Duhâ, Evvâbin, Teheccüd Namazları
Tesbih Namazı
Secde Âyetleriyle İlticâ
Uyurken Okunacak Duâ
Hatm-i Enbiyâ
Mübarek Gün ve Gecelerde Duâ ve İbâdetler (Plastik)
Heyet
Fazilet Neşriyat
Cep Kitapçığı
Sayfa: 64
Kitap Hakkında: (Bu sayfadaki bilgiler kitaptan alınmıştır.)
"Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUÂ ve İBÂDETLER" isimli bu eserimizde, tarif edilen bazı namaz, oruç ve duâlar hakkında "mutlaka kılınmalı, tutulmalı, okunmalı" gibi ifadeler yer almış bulunmaktadır. Halbuki buralarda tarif ve tavsiye edilen ibâdetler, nâfile ibâdetler cümlesinden olup, yerine getirilmesi mecbûri değildir. Fakat, bu "mutlaka" kelimeleri ile, sadece tarif edilen nâfile ibâdetlerin ehemmiyetine ve karşılığında verilecek mükâfatın büyüklüğüne işâret edilmek istenmiştir.
Nitekim hadîs-i kudsîde:
"Farzlarla kulum benim gadabımdan (azabımdan) kurtulur. Nâfilelerle bana (benim rızama) yaklaşır", buyurulmaktadır. Böylece; nâfile ibâdetleri yerine getirmek mecbûrî olmamakla beraber, bu ibâdetler kulu Allah’a yaklaştırmaktadır.
O halde; mânevî mertebelere nâil olmak isteyen herkes, bu tarif edilen ibâdetleri imkân nisbetinde yerine getirmelidir. Yapılmadığı takdirde ise, mânevî bir mes’ûliyeti yoktur.
Boyut: 9,5 x 13 cm
ISBN: 978-9944-251-08-2
çağdaş terkuran:
--- Alıntı yapılan: tarihman - 16 Ocak 2008, 00:03:26 ---Muharrem - Safer - Rebiülevvel - Rebiülâhir - Cemaziyelevvel - Cemaziyelâhir - Recep - Şaban - Ramazan - Şevval - Zilkade - Zilhicce
Osmanlılar zamanında arabi/kameri aylar yalnız isimleri ile kullanılmamıştır. Bunların yanlarına birer takı eklenmiştir. Bunlar şu şekildedir: Muharremü'l-Haram, Saferü'l-Hayr, Recebü'l-Ferd, Şabanü'l-Muazzam, Ramazanü'l-Mübarek, Şevvlalü'l-Mükerrem, Zilkadetü'ş-Şerife, Zilheccetü'ş-Şerife... Diğer dörte aynen kullanılmıştır.
--- Alıntı sonu ---
Mücteba:
--- Alıntı yapılan: müteallim - 27 Ocak 2006, 01:25:50 ---Hicri ayları bilmeyenler mutlaka öğrensinler!
O kadar öğrendiklerimiz arasında bir müslüman olarak, aylarımızı bilmemek büyük bir eksikliktir:
--- Alıntı sonu ---
Mücteba:
Hicri Takvim : "Müslümanın İbadet Takvimi"
Önceleri Hicrî takvim kullanılan memleketimizde, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, 1925 yılından beri, resmen kabul edilen Mîlâdî takvim kullanılmaktadır. Dedelerimiz kayıtlarını Hicrî takvime göre aldıklarından, onlardan kalan ve kültürümüzü taşıyan belgeler hep Hicrî takvime göre olduğundan, en önemlisi de ibadetlerimiz bu takvime göre ayarlandığından Hicrî takvim hakkında bilgimiz olmalıdır. Kamerî ayları bilmeyenler mutlaka öğrensinler. O kadar öğrendiklerimiz arasında bir müslüman olarak, aylarımızı bilmemek büyük bir eksikliktir:
Hazreti Ömer (r.a) zamanında Hicret’in 17. senesinde, takvimin 1.senesi ve o senenin Muharrem ayı Hicrî yılbaşı kabul edilir. O sene 1 Muharrem’in rastladığı 16 Temmuz 622 tarihi de Hicrî takvimin başlangıcı kabul edilir.
Hicrî takvimde kullanılan aylara “Kamerî aylar” denir. Kamer, “Ay” demektir. Kamerî ayların hesaplanmasında gökteki ayın dünya etrafındaki hareketi esas alınmaktadır. Ay, dünyanın etrafındaki dönüşünü 29.5 günde tamamlar. Yani, aylar bazen 29, bazen 30 gün olur. Hiçbir ay 31 gün olmaz. Bundan dolayı, Kamerî/Hicrî yıl 12 ay, 354 gündür.
Kamerî günler güneş battıktan sonra başlar ve diğer gün güneş batımına kadar devam eder. (Miladi takvime göre “Perşembe Akşamı” Hicrî takvime göre “Cuma gecesi”dir ve Cuma günü ertesi gün güneş batımına kadar devam eder).
Hicrî sene, Mîlâdî seneye göre 11 gün eksik olduğundan, oruç ve kurban aylarıyla diğer mübarek gün ve geceler, kullandığımız Mîlâdî seneye göre her sene 11 gün önce gelir ve 33 senede bir bütün seneyi dolaşır. Bu da ilâhî adaletin ayrı bir güzelliği ve tecellisidir.
11 günlük farktan dolayı, Hicrî takvim her 33 senede bir Mîlâdî takvimden 1 sene öne geçer.
Hicrî takvimin ayları sırasıyla şunlardır:
(Osmanlılar zamanında arabî/kamerî aylar yalnız isimleri ile kullanılmamıştır.)
1- Muharrem, 1- Muharremü'l-Haram
2- Safer, 2- Saferü'l-Hayr
3- Rebîul evvel, 3- Rebîul evvel
4- Rebîul âhir, 4- Rebîul âhir
5- Cemâziyel evvel, 5- Cemâziyel evvel
6- Cemâziyel âhir, 6- Cemâziyel âhir
7- Receb, 7- Recebü'l-Ferd
8- Şâban, 8- Şabanü'l-Muazzam
9- Ramazan, 9- Ramazanü'l-Mübarek
10- Şevval, 10- Şevvâllü'l-Mükerrem
11- Zilkade, 11- Zilkadetü'ş-Şerife
12- Zilhicce. 12- Zilhiccetü'ş-Şerife
Ali EREN
Not: Hicrî kamerî takvimin iki üstünlüğü:
1. Hicrî takvim hesabıyla bir insan daha fazla yaşar.
2. Hicrî takvime göre verilen zekâttan fakirler yılda on gün daha fazla yararlanır.
Bizim takviminiz Frenk takvimi değil, İslamî hicret takvimidir.
Hicrî takvimin aylarını öğreniniz.
Hicrî takvimin hangi ayında ve gününde olduğunuzu biliniz.
İslam kültürüne, medeniyetine, takvimine, İslamî ölçü ve kıstaslara yabancı kalmayınız.
Milâdî Frenk takvimi elbette katı bir realitedir, resmî veya sivil işlerin yüzde 95'i ona göre ayarlanmıştır ama sizin gönlünüz yine de hicrî İslamî takvimden yana olsun.
Sultan Abdülhamid Han hazretleri zamanında Osmanlı Müslümanları miladî takvimi kullanmazlar, miladî takvimi bilmezlerdi. Hattâ o tarihlerde çıkan gazetelerin çoğunda Frenk takvimi hiç yazılmazdı.
Dünyada çeşitli medeniyetler olduğu gibi çeşitli takvim sistemleri vardır. Müslümanların takvimi hicret takvimidir.
Şehr-i Ramazan mübarek ve müteyemmen bâd!
Mehmet Şevket EYGİ
Yâ Selam
Navigasyon
[0] Mesajlar
[#] Sonraki Sayfa
[*] Önceki Sayfa
Tam sürüme git