Gönderen Konu: Hutbe :Allah Yolunda hizmet edenler  (Okunma sayısı 6012 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı fuba30

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 101
    • http://www.islamiyetim.net
Hutbe :Allah Yolunda hizmet edenler
« : 17 Haziran 2011, 11:43:56 »



 

استعيذ بالله : وَ لاَ تَقوُلوُا لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبِيلِ للهِ اَمْوَاتٌ بَلْ اَحْياَءٌ وَ لَكِنْ لاَ تَشْعُرُونَ

الحديث : اَلمُؤْمِنُونَ لاَ يَمُوتُونَ بَلْ يُنْقَلُونَ مِنْ دَارٍ اِلَي دَارٍ.                           

 

Muhterem Mü’minler,

Bu haftaki hutbemiz Allah YOLUNDA HİZMET EDENLER hakkındadır.

Allah-ü Zül-Celal, insanoğlunu en şerefli varlık olarak yaratmış, ona akıl nimetini bahşetmiş ve Peygamberleri vasıtası ile Hak yolu ona göstermiştir. Bütün peygamberler insanoğluna hakkı öğretmek ve onu dünya ve ahirette saadet ve selamete kavuşturmak vazifesi ile gönderilmişler ve bu uğurda pek çetin meşakkatlere sabır göstererek bu vazifelerini yerine getirmişlerdir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Allah yolunda hiç kimsenin karşılaşmadığı sıkıntılarla karşılaşmış, pek çok eziyetler çekmiştir. Sahabe-i Kiram Hazerâtı, gerek Peygamberimiz zamanında gerek Hulefâ-i Râşidîn döneminde Allah yolunda pek büyük hizmetler yapmışlardır. Daha sonra gelen İslam büyükleri ve müslümanlar da insanlığın İslamiyet’le şereflenmesi ve kurtuluşu için büyük gayretler göstermişler; bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak milyonlarca insanın hidayetine vesile olmuşlardır.

Allah yolunda yapılan bu hizmetlerin Allah ve Rasülü indindeki kıymeti çok büyüktür. Cenab-ı Hak bir çok ayet-i kerimede Allah yolunda gayret edilmesini ve bu uğurda sebat gösterilmesini tavsiye buyurmuş; bunun karşılığında da hem dünyada hem de ahirette bir çok nimetler va’detmiştir. Ebû Hureyre (r.a.) Hazretlerinin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte:  “Allah-ü Teala kendi yolunda hizmet eden kimseye, “onu sadece benim yolumda hizmet, bana iman, benim rasüllerimi tasdik yola çıkarmıştır” buyurarak kefil olur.”[1] buyurulmaktadır.

Muhterem Mü’minler,

Cenab-ı Hak, Bakara Suresi’nin 154. ayet-i kerimesinde  “Allah yolunda ruhunu teslim edenlere ölüler demeyiniz. Bil-akis onlar hayattadırlar ancak siz farkında değilsiniz” buyurmaktadır. Bu ayet-i Celile’nin tefsirinde şu ifadelere yer verilmektedir: “Sakın böyle Allah yolunda şehid olanlara ölüdürler demeyiniz, onları hakikaten ölmüş zannetmeyiniz. Hayır onlar ölü değil, diridirler. Velâkin siz duymazsınız, onların hayatlarını hissetmezsiniz, o hayat bu dünyadaki zahiri hislerle hissedilecek bir hayat değildir.” Bir hadis-i şerifte ise “Mü’min iki cihanda da hayattadır”[1] buyurulmaktadır. Yine başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Mü’minler ölmezler. Belki dâr-ı dünyadan dâr-ı âhirete intikal ederler”[2] buyurmaktadır. Ebu’l Fâruk Silistrevî Hz.leri bu hususta “Evlatlarım, Ariflerin ölümü gafillerin gözünden kaybolmaktan ibarettir” buyurmuşlardır.

Hal böyle olunca, Allah yolunda çok büyük hizmetler etmiş, yüzbinlerin irşad ve hidayetine vesile olmuş, milyonlarca insanın dinini, kitabını öğrenmesine vasıtalık etmiş Allah dostları ve onların vârislerinin hakkında ölü denilebilir mi? Elbette denilemez. Onların vefatı şüphesiz bizlerin gözlerinden kaybolmaktan ibarettir. Onlar her zaman hayat-ı maneviyye ile haydırlar.

Şuurlu Mü’minlere düşen Allah yolunda, Rasülullahımızın ve Allah Dostlarının izinden ayrılmadan son nefesimize kadar, son nefeste dahil hizmet etmeye çalışmak ve Cenab-ı Hakk’a bizleri onların yolundan ayırmaması ve şefaatlerine mazhar kılması için çok dua etmektir.


-------------------------------------------------------------------------------
[1] Mektuplar Risalesi, Sayfa 109

[2] Mektuplar Risalesi, Sayfa 109


--------------------------------------------------------------------------------
[1]Sahih-i Müslim, İmare, 103