HUTBE: ISLAM TERÖR VE ŞİDDETİ YASAKLAR,
2 Rebî`ul-âhir 1433 (24 Şubat 2012)
استعيذ بالله بسم الله الرحمن الرحيم : يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ ادْخُلُواْ فِي السِّلْمِ كَآفَّةً وَلاَ تَتَّبِعُواْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ إِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُّبِينٌ
أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
Muhterem Müslümanlar,
İnsanoğlunu en güzel şekilde yaratan[1], şan ve şeref sahibi kılan[2] Hz. Allah(c.c), sayamayacağımız nice nimetleri[3] kendisinin emrine vermiştir. Gerçekten iyi bir eğitim ve terbiye görmüş, yaratılış gâyesine uygun yetiştirilmiş bir insan, seven, sevilen, merhamet eden, kendisiyle, âilesiyle, içinde yaşadığı toplumla ve bütün insanlıkla barışık olandır.
Esasında barış, karşılıklı anlayış, hoşgörüye dayanan ve ismini de bu manalara gelen “İslâm” kelimesinden alan yüce dinimiz, birlik ve beraberliği, sevgi ve kardeşliği emrederken, zulmü, azgınlık ve fenalığı yasaklamış, zulmün en dehşet verici şekillerinden biri olan terörü ise şiddetle men etmiştir. Rasülullah (s.a.v) Efendimiz, müslümanı tarif ederken “Elinden ve dilinden başkalarının kendisinden emin olduğu”[4] ifadelerini kullanırken, insanlara zarar vermeyi ve zulmetmeyi yasaklayıp, merhametli olmayı emretmiş: “İnsanlara merhamet etmeyene Allah’ta merhamet etmez”[5] buyurmuşlardır.
Değerli Mü’minler,
Hz.Allah (c.c), Kur’an-ı Kerim’de haksız yere cana kıymayı haram kılmış, cezasının ebedi kalınacak cehennem olduğunu[6]bildirmiş, haksız yere bir kişiyi öldürmeyi bütün insanlığı öldürmek, bu kişiyi kurtarmayı da bütün insanlara hayat vermek olarak kabul etmiştir.[7] Fahr-i Kâinâtımız (s.a.v), bırakın bir müslümanın kanını akıtmayı savaş zamanında bile müslümanlarla savaşmayan gayri müslim kadınların, çocukların, yaşlıların öldürülmesini, hatta ibâdethânelerinin yıkılmasını, ağaçların kesilmesini, hayvanların öldürülmesini dahî yasaklamıştır. Şu halde ismi ne olursa olsun, terör, şiddet ve anarşinin İslâm’la uzaktan-yakından ilgisi yoktur. Terör ve şiddeti, eziyet ve işkenceyi, fesad ve bozgunculuğu haram kılan İslâm dininin mensuplarının bunu tasvip etmesi asla düşünülemez.
Kıymetli Müslümanlar,
Hepimiz, terör hâdiselerini duyduğumuzda elbette büyük üzüntü duyuyoruz. Duygulanıyor, derin bir acı hissediyor, öfkeleniyoruz. İşte tam bu esnada aklımızla ve basîretimizle hareket etmek zorundayız. Irka dayalı kin’in ve nefretin din-i celil-i islamda yeri olmadığının bilincinde olarak haklı tepkilerimizi gösterirken, yıllardır nîce emeklerle kurduğumuz ve koruduğumuz kardeşlik ve komşuluk bağlarımızı zayıflatacak tutum ve davranışlardan kesinlikle kaçınmalıyız. Dinimizin emirlerine sarılarak, insanlığın huzur ve selâmeti için dua ve niyazda bulunarak Rabbimize sığınmalıyız. Hz.Allah(c.c): “Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır”[8] buyuruyor. Bu nedenle bugün; Almanya’da son yıllarda ırkçı terörün kurbanı olan insanlarımızı yad ediyor Allâhtan kendilerine rahmet, kalanlarına da sabır diliyoruz.
1.Tin,4; 2.İsra,70; 3.İbrahim,34; 4.Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8; 5.Riyazüssalihin,1/272 H.No.225; 6.Nisa,93; 7.Maide,32; 8.Bakara,208