Gönderen Konu: Efendimiz, Medine'ye hiç Yesrib dememiştir  (Okunma sayısı 29167 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Lika

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 3892
Efendimiz, Medine'ye hiç Yesrib dememiştir
« : 24 Mart 2008, 03:31:04 »

Yesrib, nâhoş yer anlamına gelir. Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam), hicretinden önce adını değiştirerek ona, Medine ve Tâbe/Taybe (güzel, hoş yer) demiştir. Hastalıklar yurdu olan bu belde, Onunla şifalar yurdu olmuştur.

Mehmet Altan Bey, yıllardır Medine'de yaşıyor. ... Mehmet Altan Bey'e Medine-i Münevvere'yi sorduk:

Medine'ye mehcer-i resul veya dar-ül hicre de denir. Yani, Resul'ün hicret mekanı. Efendimiz, Medine'ye hicret edeceği zaman henüz oranın adı Medine değildi. Kimse de Medine olarak bilmez, böyle deseniz anlamazdı.

Efendimiz, ömründe bir kez bile Medine'ye Yesrib dememiştir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Yusuf Suresi'nde de bu kelime geçer. Yesrib, kınanan yer anlamına gelir. Bir diğer anlamı da nâhoş hoşa gitmeyen yer anlamına gelir. Oysa, Medine Hz. Peygamber'in hicret edeceği, risalet ışığını tüm dünyaya duyuracağı, mescidini kuracağı, vefat edeceği ve defnedileceği mübarek bir yerdir.

Mutlaka ve mutlaka onun ismi değiştirilmelidir, bu güzel olmayan isim güzel olan bir isimle tebdil edilmelidir. Allah Resulü buyuruyor ki, İnsanların Yesrib dedikleri yere benim hicret emrim çıktı. Ancak orası Yesrib değil,Tâbe'dir (ya da Taybe). Yani orası Hoştur ve Güzeldir. İşte Allah Resulü, Medine'nin ismini daha Mekke'den hareket etmeden değiştiriyor.

Yine buyuruluyor ki, Allah, Medine'yi Tâbe (ya da Taybe) olarak isimlendirdi. İkisi de aynı kökten geliyor. Hatta, bir hadis-i şerifte de buyururlar ki, Kim Medine'ye Yesrib derse otursun Allah'a tevbe etsin! Tevbe niçin edilir? Günahtan dolayı edilir. Medine'ye Yesrib demek artık yasaktır ve günahtır.

Ulemamız bundan hareketle demişlerdir ki, eğer birisi kalkar da Medine'ye Yesrib derse, onun dili yamulmuştur, yani kaymıştır. O dili temizlemek için, 10 kere ona Medine ya da Taybe dedirteceğiz, ki dili Güzele alışsın. Böyle yapan Allah Resulü'nün hatırını saymamış, Allah'ın koyduğu ismi kabul etmemiş demektir.

Medine, şifa yurdudur

Allah Resulü, Medine'nin sadece ismini değiştirmedi, her şeyini değiştirdi. Aynen kimyevi bir reaksiyon olmuş gibi, tamamen istihaleler geçirdi. Medineliler, Mekke'de her şeylerini bırakarak gelen bu zor durumdaki insanlara kucak açıp yardım ettiler, fedakârca bağırlarını açtılar, her şeylerini yarıya bölüp onlarla paylaştılar. Öyle bir kardeşlik sergilediler ki, kıyamete kadar böyle bir destan ne görülecek, ne de yaşanacak. İşte Allah Resulü bu vefakârlığı gösteren bu memleketin insanına yani Ensar'a çok dua etmiştir. Allah, Ensar'a (Yardımcılar) merhamet etsin, onların torunlarına da torunlarının torunlarına da torunlarının torunlarına da.. diye tâ kıyamete kadar onların nesline dua etmiştir.

Allah Resulü, Medine'ye geldiğinde humma ve veba hastalığı varmış. Hz. Aişe (r.anha) validemiz anlatıyor ki, Hicretten önce burası dünyada veba hastalığının en çok bulunduğu yerdi. Her gelen vebaya, hummaya tutulur hasta olurdu. diyor.

İşte Mekke'den hicret edip gelen ve orada hiçbir şeyden yılmayan dev gibi sahabiler Medine'de hastalanmış, ağır hummalara yakalanmış ve biraz sarsılmış. O sahabeler buradaki sıkıntılı hastalıkları içinde Mekke'nin tozunu, toprağını, havasını suyunu, vadilerini çiçeklerini sayıklamaya başlamışlar. Allah Resulü, Mekke'de davalarından dönmeyen bu insanların Medine'den dönüp giderler korkusuyla ellerini kaldırıp dua etmiştir:

Allah'ım Medine'de bulunan şu veba ve hummayı Cuhfe denen mevkiye at. Benim sahabeme dokunmasın! İşte, o günden ve o duadan sonra Medine hastalıklar şehri olmaktan çıkmış, şifalar şehri haline gelmiştir. Bir başka hadis-i şeriflerinde Efendimiz şöyle buyurmuştur: Medine'nin tozu toprağı şifadır. Bunu da şunun için söylemiştir: Medine'de çok toz kalkar ve bir gün yine toz kalkmıştır. Sahabe poşularını başlarına, yüzlerine kapatınca Efendimiz sorar: Ne yapıyorsunuz siz? Toz var! derler. İşte, o zaman buyurur ki, Medine'nin tozu-toprağı şifadır!

Değil mi ki, O (SallAllahu Aleyhi Vesellem) burada yaşamış, havasını teneffüs etmiş, buranın toprağını şereflendirmiştir. Tabii, Allah'ın şifası da her yere sinecektir. İşte böyle mübarek bir duanın bereketiyle çevremizden de sürekli duyuyoruz ki, tedavisi mümkün değil denen nice hasta buraya gelip şifasını bulmuştur. Cenab-ı Hakk'a şükürler olsun.



Mehmet Aydın-Ailem
Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında;Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında,
Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.Başım sukutu öğüten Uçsuz, bucaksız değirmen;İçim muradıma ermiş Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim,Mavi, masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Ynt: Efendimiz, Medine'ye hiç Yesrib dememiştir
« Yanıtla #1 : 03 Mart 2010, 00:00:18 »
Teşekkürler Lika.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı gülçiçek

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 391
Ynt: Efendimiz, Medine'ye hiç Yesrib dememiştir
« Yanıtla #2 : 18 Mart 2010, 16:10:50 »
yesrib nahoş yer anlamına gelir.hiç duymamıştım ve günah olduğunu bilmiyordum.çok kez söylemişimdir Allah affetsin.
mum  olmak kolay değildir, ışık saçmak için evvela yanmak gerek.