Adamın biri çalıştırdığı dört kişiye bir miktar para verdi “Bunu alın; bir şeyler alıp karnınızı doyurun,” dedi Adamlar parayı aldılar İçlerinden biri Acem idi: “Ben bununla ENGUR alacağım,” dedi Diğeri Arap idi: “La, dedi Ben İNEP isterim, bu parayla bunu alacağım,” dedi Üçüncüsü bir Türk idi: “Ben onlardan hiçbirini istemem, ben ÜZÜM isterim,” dedi Dördüncü Rum idi: “Bırakın bu saçmalıkları! Diye bağırdı Ben, İSTAFİL isterim” Derken önce seslerini yükselttiler, sonra bağırmaya başladılar Nihayet kavga başladı Kıyasıya vuruşuyorlardı Hâlbuki hepsi aynı şeyi istiyorlardı Dilleri farklı olduğu için ayrı şeyler istediklerini sanıyorlardı
Nihayet akıllı bir adam bu kavgayı görerek geldi, onları durdurdu, her birini tek tek dinledi Sonra ellerinden tutarak bir manavın önüne götürdü Üzümü gösterdi Her birine ayrı ayrı sordu: “Bunu mu istiyorsun?” her biri ayrı ayrı “evet” dediler Böylece kavga sona erdi
Gönüller Sultanı Hazreti Mevlana’nın 735 vuslat yıl dönümü geçtiğimiz hafta idrak edildi Rahmetle anıyoruz Dünya çapında bir düşünce insanı olan Hazreti Mevlana’nın insanlığa sunduğu engin öğütlerine bu gün, her zamankinden daha çok ihtiyaç duymaktayız Çünkü insanlar, büyük evler inşa ettiler İçlerini kıymetli eşyalarla tezyin ettiler Sonra evlerini korumak için, yüksek duvarlar ördüler Birbirlerini her an görüp konuşabilecekleri camları alçak mütevazı evler, dozerlerin acımasız darbeleriyle tarihin derinliklerine gömüldü Bu toz duman, pek çok güzel şeyi de aldı götürdü Gönüller, soğuk duvarların arkasına hapsedildi Betonun soğukluğu her şeyi sardı Sevginin sıcaklığını, tebessümün yumuşaklığını yaban ellere gönderdi Tanışmak, konuşmak, anlaşmak, dertleri paylaşmak, yükü omuzlamak, ikram etmek, paylaşmak, yaraya merhem olmak, bir ucundan tutmak…(vb) gibi kavramlar önemini yitirdi Ve toplumda büyük bir iletişim problemi(!) yaşanır oldu
Küçüğünden büyüğüne herkesin bir veya birkaç tane telefonunun olduğu, mesafelerin önemini yitirdiği internetin evlerin çoğuna girdiği günümüzde, iletişim problemi olur mu? Olur, efendim İnsanlar hiç susmadan konuşurken, iletişim problemi olur mu? Olur efendim Biz zaten konuşma probleminden bahsetmiyoruz Biz konuşma değil, dinleme yeteneğimizi kaybettik Feraseti yitirdik Müminin en kıymatli duyusuydu feraset Konuşanın kastını anlamakla kalmaz, konuşmadan da anlaşırdı ehli feraset Gözlerden gönlü okuyabilmek, söze hacet bırakmazdı Saygı vakarını korur, insanlık dimdik dururdu Şimdilerde birbirimizi anlamaktan aciz kaldığımız için, ne kadar çok konuşuyoruz Meram anlatmakla geçen vakitlerimizi, karşımızdakini anlamak için harcasak çoktan maksat hâsıl olurdu Anlaşılmaya çalışma illetinin şifası anlamaya çalışmakta saklı Psikologların kapısını aşındıranların en büyük isteği, anlaşılmak… Sessizce dinlenmek… Oysa eşler birbirinin, ebeveynler evlatların psikologu olabilir Karşımızdakiyle çoğu kere aynı şeyleri söylediğimiz halde, dinlemeyi ve anlamayı bilemediğimiz için problem yaşıyoruz Benmerkezci bir hayat çizgisi bizi erdemlerimizden uzaklaştırıyor Duvarlarımız kalınlaşıyor Toplumdan uzaklaştıkça uzaklaşıyoruz Mesafeleri o kadar açıyoruz ki, birine ihtiyacımız olduğunda kimseyi bulamıyoruz Avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz, bizi duysunlar diye… Kimse sesimizi duyacak, gözümüze bakacak, gönlümüzü okuyacak yakınlıkta değil Onlar mı çok uzağa gitmişlerdi, yoksa biz mi onlardan uzaklaşmıştık Hatırlayamıyoruz bile… Ama bildiğimiz bir gerçek var: iletişimi koparmıştık… Kapsama alanından çıkmıştık Yan yana oturduğumuz insanla gönül bağımızı koparmıştık Gönül gözü ama olmuştu Başlardaki gözler görse ne fayda… Gönül kulağı sağır olmuştu Başlardaki kulaklar duysa ne fayda…
Selam, oturup dinleyecek, anlamak için çabalayacak erdeme sahip olanlara olsun…
Halime KÖMÜRCÜ
