Gönderen Konu: İHH Şifahen Değil Acilen Yardım Ulaştırdı  (Okunma sayısı 3598 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
İHH Şifahen Değil Acilen Yardım Ulaştırdı
« : 06 Ocak 2009, 21:57:12 »

26/02/2008 -

Dikkatinizi çekmiştir, haberin tarihi çok eski ama orada yaşananları o kadar yalın gözler önüne serilmiş ki; paylaşmayı uygun buldum.. Şimdi durum daha içler acısı..

Yazı uzun ama sabırla sonuna kadar okumanızı rica ediyorum.



İHH, büyük bir insanlık dramı yaşayan Gazze'lilere acil yardım malzemesi ulaştırdı 
 

Filistin Enformasyon Merkezi


Aylardan beri abluka altında olan Gazze’de, açlığın, yokluğun ve hastalığın had safhaya ulaştığı bir insanlık dramı yaşanıyor. Dünyanın neresinden gelirse gelsin acı ve yardım çığlığı duyduğunda yardıma koşmaya çalışan İHH, Gazze’den gelen yardım seslerine de cevap verdi ve “ümmetin veren eli” olarak 26 Ocak 2008 tarihinde Gazze’ye giderek yardım faaliyetlerinde bulundu.

Biz de, Filistin Enformasyon Merkezi olarak, Gazze’ye giden İHH ekibinden Ümit Sönmez’e yaptıkları yardımlar ve oradaki intibaları hakkında sorular yönelttik.

-Gazze’ye gittiğinizde sizi şaşırtan ne oldu? Durum beklediğinizden de kötü müydü?

Bizim Gazze’ye ulaştığımız zaman Mısır ile aradaki sınır fiili olarak yıkıldığından dolayı olağanüstü bir hareketlilik vardı. Özellikle sınır bölgesinde ve yakın yerlerdeki hareketlilik Gazze’nin kuzey bölgelerinde ise tam bir yokluk manzarası görülüyordu. Dükkanların çoğu mal yokluğundan kapalıydı ve işsizlik had safhada idi. Biz oradayken 2. yılını doldurup 3. senesine giren ambargo bütün ağırlığıyla bölgeye kabus gibi çökmüştü.




-Gazze’ye girişinizde bir sıkıntıyla karşılaştınız mı?

Yıkılan sınır bölgesine ulaşana kadar değişik sıkıntılarla karşılaşıp kontrol noktalarında aranıp bekletildik ama sınır bölgesinde biz ulaştığımızda hala kargaşa yaşanmaktaydı. Bu nedenle sınırı geçerken bir sıkıntı ile karşılaşmadık.

-Gazze halkı sizi nasıl karşıladı? Sizin Türkiye’den geldiğinizi öğrenince tepkileri ne oldu?

Haziran 2007 den bu yana kapalı olan Refah sınır kapısı ve elbette Mısır sınırından o günden bu yana Gazze’ ye giren ilk yabancı ekip biz olduk. Bu anlamda bizi çok coşkulu karşıladılar. Diğer taraftan gelen ekibin Türkiye’den geliyor olması da onlar için çok manidardı. Türkiye halkının onlara vereceği en ufak destek dahi orada çok büyük yankı yapıyor.

-Sizce Gazze’deki kuşatmayla ilgili ayrıntıları Türkiye halkı biliyor mu? Belki kelimelerle ifade etmek zor ama genel durumu anlatabilir misiniz?
 
Biz ve elbette buradaki medya bölge haberlerini genel itibarı ile uluslar arası ajanslardan ediniyoruz. Ancak Gazze’ye onlar da bir süreden beri giremiyorlar ve haberler Gazze’lilerin oradaki kısıtlı kaynaklarla sağlayabildiği ile sınırlı kalıyordu. Gazze’lilerin bölgede yaşadığı travmayı anlatmak gerçekten çok güç. Bu travmayı bunu yaşamayan insanlara anlatmak da çok güç. Bu anlamda yaşananları ve bunun sonuçlarını bizim tam anlamıyla bilmemiz ve anlayabilmemiz pek kolay değil. Ama şunu da tespit ekmek lazım ki Gazze’de yaşayan halk korku eşiğini aşmış durumda. O derece zulümler ve acılar yaşamışlar ki artık korku sınırlarını aşmışlar. Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Burada Allah korusun bir savaş ihtimali bile bizlerin normal hayatlarımızı darmadağın edebilecekken orada insanlar normal hayatlarını devam ettirmekte ısrarcı olarak bir direniş sergiliyorlar.


« Son Düzenleme: 06 Ocak 2009, 22:03:33 Gönderen: Devri Âlem »
اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
Ynt: İHH Şifahen Değil Acilen Yardım Ulaştırdı
« Yanıtla #1 : 06 Ocak 2009, 21:59:01 »


—Götürdüğünüz yardımlar sizce yeterli miydi? Kuşatma altındaki Filistin halkının durumunu biraz olsun iyileştirmek için neler yapılabilir, neler yapmalıyız?

Bizim yanımızda götürdüğümüz yardımlar oraya götürdüğümüz ilk yardımlar olmadığı gibi son yardımlar da değil elbette. Fiziki koşullar anlamında neyle karşılaşacağımız belli olmadığından götürebildiğimiz kadar nakit yardım ile gittik. Amacımız ilk aşamada acil olarak yapabileceklerimizi halletmek ve sonrası için hareket planımızı oluşturmaktı. Bizim yanımızda götürdüğümüz acil yardım tutarı yaklaşık 200.000 USD dı.

Filistin halkına sağlanabilecek yardımları iki kısıma ayırmak lazım. Birincisi ve önemli olanı onların acil temel ihtiyaç malzemeleri ve sağlık alanında yapılması gereken yardımlar. Hastanelerin durumları içler acısı. Cihazlar elektriklerin düzenli olmamasından dolayı sık sık arızalanmakta. Basit arızalar dahi yedek parça yokluğundan giderilemiyor. Ambargo nedeniyle İsrail yedek parçaların Gazze’ye girmesine izin vermiyor. En acil ihtiyaçlar sağlık alanındaki ilaçlar, medikal malzemeler ve elbette temel gıda maddeleridir.

İkinci olarak uluslar arası kamuoyu gündeminde Filistin sorununun mümkün olduğunca sık gündeme getirilmesi, konuşulması, tartışılması için herkesin elinden geleni yapması gerekmektedir. Burada yapılan Filistin sorunuyla ilgili her türlü toplantı, protesto gösterisi, mitingden oradakilerin bilgisi olmakta. Tüm bunların oradaki yansıması çok daha büyük olmakta ve gerçek anlamda ümmet kardeşliğini hissetmekteler.

-Halkta ve yöneticilerde kuşatma nedeniyle bir bıkkınlık var mıydı? Kuşatmanın Filistin halkının mücadele azmine olumlu ya da olumsuz bir etkisi olduğunu söyleyebilir misiniz? Heniyye hükümetine yönelik destek azalmış mı ya da artmış mı, gözlemleme imkanınız oldu mu?

Gazze kuşatmasının asıl sebebi halkın Hamas’a olan teveccühü ve güveninin azaltılmasından başka bir şey değildir. Son dönemde koşulları gittikçe ağırlaşan ambargo Hamas’ın Gazze’nin kontrolünü tamamen eline almasından sonra tam anlamıyla bir ablukaya dönüşmüştür. Sadece ambargo nedeniyle her ay ortalama 280 Filistinli hayatını kaybetmektedir. Bu rakam Filistin sağlık bakanlığının verdiği resmi rakamdır.

Tüm yaşananlara rağmen Gazze halkının Hamas’a bakışında olumsuz bir değişim söz konusu değil aksine yaşanan sıkıntılar birlik beraberliği arttırmış. Heniyye hükümeti Mahmut Abbas tarafından görevden alınmış olmasına rağmen, Gazze bölgesinde hükümet gibi çalışmakta ve otoriteyi sağlamış durumda.


-Halk orada sorunların çözülmesi için geçici de olsa bir ateşkesin sağlanmasına taraftar mı yoksa mücadelenin her ne pahasına olursa olsun devam etmesini mi istiyor?

Elbette insanların bu koşullar altında uzun süre hayatlarını sürdürmesi çok kolay değil. Ancak bizzat İsmail Heniyye’nin söylemiyle “Filistin’den bir parça koparılmasındansa vücudumuzun parçalanması bize daha hayırlı görünmektedir.” görüşü halen geçerlidir. Halkın yaşı ve durumu müsait olanlarının neredeyse hepsi direnişe katılmakta, çocuklar gündüzleri taş atmakta, büyükler ise geceleri sokaklarda nöbet tutmakta.

-Çocukların durumu, hastanelerin durumu nasıldı? Hastanelerde elektrik olmadığını, tıbbi araç ve gereçlerin eksik olduğunu biliyoruz. Bu durumda insanların sağlıkla ilgili problemlerine nasıl çözüm bulduğunu açıklayabilir misiniz?

22 Ocak günü Gazze’li kadınların Refah sınır kapısına dayanmalarının tek sebebi vardı. Çocuklarının ilaç yokluğu yüzünden hayatını kaybetmesi ve açlıkla karşı karşıya kalması. Saldırılar sırasında ortopedik yaralanmalara maruz kalanlar, ihtiyaç duyulan ilaç ve malzeme olmadığından iyileşebilecekleri halde bacakları kolları kesilmekte. Bir tomografi cihazı olmadığından beyin cerrahisi ameliyatları yapılamamakta en ufak beyin kanamaları dahi ölümcül hale gelmektedir. Erken doğan bebekler yeteri kadar küvez olmadığından bebek ölümleri had safhada. İsrail keskin nişancıları sırf sağlık çalışanlarını bıktırmak ve bezdirmek için uzun menzilli silahlarla hastane pencerelerinden görev başındaki hastabakıcı ve doktorları şehit etmişler. Yani sağlık sisteminin çökmesi için ellerinden geleni yapmışlar.
Tüm bunlara baktığınız zaman insanların sağlık problemlerine yeterli çözümü bulabildiklerini söylemek mümkün değil. Zaten bu nedenle IHH olarak ilk aşamada sağlık konusundaki sıkıntıların aşılabilmesi için acil yardım kampanyası başlattık. Amacımız oradaki eksikleri mümkün olabildiğince tamamlamak.
اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ

Çevrimdışı Devri Âlem

  • araştırmacı
  • ***
  • İleti: 429
Ynt: İHH Şifahen Değil Acilen Yardım Ulaştırdı
« Yanıtla #2 : 06 Ocak 2009, 22:00:41 »


-Sizden başka Gazze’ye giden ve yardımda bulunan sivil toplum kuruluşlarına rastladınız mı?

Biz oradayken Mısır, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan  gibi ülkelerden farklı yardım kuruluşları da ziyaretler gerçekleştirdi. Türkiye’den de bizden sonra başka bir kurum temsilcisi daha bölgeyi ziyaret etti. Bunların bir kısmının daha önce yapılmış yardımlarını da görme şansına eriştik. Halkla konuştuğunuz zaman birçoğu nasıl geçindikleri sorusuna kefaletle cevabını veriyorlar. 1.500.000 insanın yaşadığı bölgede çalışabilecek durumdaki insanların büyük çoğunluğu, yaklaşık 410.000 kişi işsiz durumda.

-BM ve UNRWA orada gerçekten Filistin halkının yaralarına merhem oluyor mu? Ne tür faaliyetleri var bu iki kuruluşun?
Çok kısıtlı da olsa en azından görüntüleriyle orada her iki kurumu ve çalışmalarını gördük. Ancak gündemimizin, işlerimizin yoğunluğu nedeniyle onlarla görüşüp detaylı bilgi alma şansımız maalesef olmadı.

-Mısır’ın Refah sınır kapısının açılmasına ilişkin tutumuyla ilgili Filistinliler ne düşünüyor?

Mısır, maalesef bir türlü Müslüman bir ülkeye yakışacağı gibi zor durumda kalan Filistinli kardeşlerinin İsrail dışında Dünya ile tek bağlantıları olan Refah sınır kapısını açmamakta. Bununla ilgili Filistinliler kadar ümmetin diğer parçası olan Müslüman ülkelerin de tepkilerini ortaya koyarak Mısır’a yardımcı olması gerekmekte. Mısır, ABD ve İsrail’in baskılarına tek başına karşı koyamaz ancak eğer biz gerçekten ümmet olmayı becerebilir ve hep birlikte dik durursak inanıyorum ki Refah sınır kapısının açılması için Mısır’ın elini yeterince güçlendirebiliriz.

-Arap ve İslam ülkelerinde bir süre önce Gazze’ye destek gösterileri yapıldı. Filistinliler bu desteği yeterli görüyor mu? Müslüman halklardan neler talep ediyorlar?

Desteğin yeterli görülebilmesinin tek koşulu var; başkenti Kudüs olan özgür Filistin devletinin yeniden kurulması. Burada önemli olan destek gösterilerinin asla suya yazılan yazılar gibi görülmemesi. Yapılan her ne olursa olsun Filistin topraklarında mutlaka yankı buluyor.  Müslüman halklardan bu anlamdaki en önemli talepleri, tepkilerini ve desteklerini arttırarak kesintisiz bir şekilde devam ettirmeleri.


-Gazze’de işsizlik oranının %70’lerde olduğu düşünülürse bir Gazzeli gününü nasıl geçiriyor? İşsizlik oranının bu kadar yüksek olduğu bir bölgede geçimlerini nasıl sağlıyorlar? Yurtdışında çalışan Filistinlilerin gönderdiği mali yardımların katkısı oluyor mu?

Çok konuşulmayan ama mutlaka konuşulması ve çözüm bulunması gereken büyük sıkıntılardan birisi de bu konu. Şu an Gazze’de insanların geçim endeksi dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak gösterilen Somali’deki insanlardan daha kötü durumda. Bu durumda tüm BM, İKÖ gibi kuruluşların aslında çoktan alarma geçmiş olmaları gerekiyor ama maalesef bu böyle olmamış. İnsanlar Gazze’de mümkün olduğunca hayatı basite indirgemişler ve hayatı basit yaşıyorlar. İhtiyaçlarını minimuma indirmişler. Benzin olmadığı için araçlar çalışmıyor, insanlar gidecekleri yere yürüyerek gidiyorlar. Bunun gibi bir çok örnek verilebilir. Geçimleri nasıl sağlıyorlar derseniz tarım ve hayvancılık ile günlük gıda ihtiyaçlarını karşılmaya çalışıyorlar. Uluslar arası yardım kuruluşlarının yardımları ile de hayatlarını sürdürmeye çabalıyorlar.

-Gazzeliler genel gidişatı nasıl görüyorlar ve bu kuşatmadan nasıl kurtulacaklarını düşünüyorlar?

Gazze’liler daha önce de söylediğim gibi hayatı durdurmadan direnmeye çalışıyorlar. Bu kuşatmadan kurtulmanın tek yolunun da direniş olduğunu belirtiyorlar. İnandıkları gibi yaşıyorlar ve tüm müminler için olduğu gibi onlar için de kaybetmek yok. Her hal ve koşulda onlar kazanacaklar…

-Ümit bey yoğun çalışma temponuz içinde bizim sorularımızı cevaplandırdığınız için teşekkür ederiz.


www.filistinhaber.com/tr
« Son Düzenleme: 06 Ocak 2009, 22:20:29 Gönderen: Devri Âlem »
اَلْعِلْمُ يَرْفَع بُيوتًا لاَعِمَادًا لَهَا وَالْجِهلُ يَهْدِم بِيُوتَ اْلعِزَّ وَلْكَرَمِ