—Götürdüğünüz yardımlar sizce yeterli miydi? Kuşatma altındaki Filistin halkının durumunu biraz olsun iyileştirmek için neler yapılabilir, neler yapmalıyız?
Bizim yanımızda götürdüğümüz yardımlar oraya götürdüğümüz ilk yardımlar olmadığı gibi son yardımlar da değil elbette. Fiziki koşullar anlamında neyle karşılaşacağımız belli olmadığından götürebildiğimiz kadar nakit yardım ile gittik. Amacımız ilk aşamada acil olarak yapabileceklerimizi halletmek ve sonrası için hareket planımızı oluşturmaktı. Bizim yanımızda götürdüğümüz acil yardım tutarı yaklaşık 200.000 USD dı.
Filistin halkına sağlanabilecek yardımları iki kısıma ayırmak lazım. Birincisi ve önemli olanı onların acil temel ihtiyaç malzemeleri ve sağlık alanında yapılması gereken yardımlar. Hastanelerin durumları içler acısı. Cihazlar elektriklerin düzenli olmamasından dolayı sık sık arızalanmakta. Basit arızalar dahi yedek parça yokluğundan giderilemiyor. Ambargo nedeniyle İsrail yedek parçaların Gazze’ye girmesine izin vermiyor. En acil ihtiyaçlar sağlık alanındaki ilaçlar, medikal malzemeler ve elbette temel gıda maddeleridir.
İkinci olarak uluslar arası kamuoyu gündeminde Filistin sorununun mümkün olduğunca sık gündeme getirilmesi, konuşulması, tartışılması için herkesin elinden geleni yapması gerekmektedir. Burada yapılan Filistin sorunuyla ilgili her türlü toplantı, protesto gösterisi, mitingden oradakilerin bilgisi olmakta. Tüm bunların oradaki yansıması çok daha büyük olmakta ve gerçek anlamda ümmet kardeşliğini hissetmekteler.
-Halkta ve yöneticilerde kuşatma nedeniyle bir bıkkınlık var mıydı? Kuşatmanın Filistin halkının mücadele azmine olumlu ya da olumsuz bir etkisi olduğunu söyleyebilir misiniz? Heniyye hükümetine yönelik destek azalmış mı ya da artmış mı, gözlemleme imkanınız oldu mu?
Gazze kuşatmasının asıl sebebi halkın Hamas’a olan teveccühü ve güveninin azaltılmasından başka bir şey değildir. Son dönemde koşulları gittikçe ağırlaşan ambargo Hamas’ın Gazze’nin kontrolünü tamamen eline almasından sonra tam anlamıyla bir ablukaya dönüşmüştür. Sadece ambargo nedeniyle her ay ortalama 280 Filistinli hayatını kaybetmektedir. Bu rakam Filistin sağlık bakanlığının verdiği resmi rakamdır.
Tüm yaşananlara rağmen Gazze halkının Hamas’a bakışında olumsuz bir değişim söz konusu değil aksine yaşanan sıkıntılar birlik beraberliği arttırmış. Heniyye hükümeti Mahmut Abbas tarafından görevden alınmış olmasına rağmen, Gazze bölgesinde hükümet gibi çalışmakta ve otoriteyi sağlamış durumda.
-Halk orada sorunların çözülmesi için geçici de olsa bir ateşkesin sağlanmasına taraftar mı yoksa mücadelenin her ne pahasına olursa olsun devam etmesini mi istiyor?
Elbette insanların bu koşullar altında uzun süre hayatlarını sürdürmesi çok kolay değil. Ancak bizzat İsmail Heniyye’nin söylemiyle “Filistin’den bir parça koparılmasındansa vücudumuzun parçalanması bize daha hayırlı görünmektedir.” görüşü halen geçerlidir. Halkın yaşı ve durumu müsait olanlarının neredeyse hepsi direnişe katılmakta, çocuklar gündüzleri taş atmakta, büyükler ise geceleri sokaklarda nöbet tutmakta.
-Çocukların durumu, hastanelerin durumu nasıldı? Hastanelerde elektrik olmadığını, tıbbi araç ve gereçlerin eksik olduğunu biliyoruz. Bu durumda insanların sağlıkla ilgili problemlerine nasıl çözüm bulduğunu açıklayabilir misiniz?
22 Ocak günü Gazze’li kadınların Refah sınır kapısına dayanmalarının tek sebebi vardı. Çocuklarının ilaç yokluğu yüzünden hayatını kaybetmesi ve açlıkla karşı karşıya kalması. Saldırılar sırasında ortopedik yaralanmalara maruz kalanlar, ihtiyaç duyulan ilaç ve malzeme olmadığından iyileşebilecekleri halde bacakları kolları kesilmekte. Bir tomografi cihazı olmadığından beyin cerrahisi ameliyatları yapılamamakta en ufak beyin kanamaları dahi ölümcül hale gelmektedir. Erken doğan bebekler yeteri kadar küvez olmadığından bebek ölümleri had safhada. İsrail keskin nişancıları sırf sağlık çalışanlarını bıktırmak ve bezdirmek için uzun menzilli silahlarla hastane pencerelerinden görev başındaki hastabakıcı ve doktorları şehit etmişler. Yani sağlık sisteminin çökmesi için ellerinden geleni yapmışlar. Tüm bunlara baktığınız zaman insanların sağlık problemlerine yeterli çözümü bulabildiklerini söylemek mümkün değil. Zaten bu nedenle IHH olarak ilk aşamada sağlık konusundaki sıkıntıların aşılabilmesi için acil yardım kampanyası başlattık. Amacımız oradaki eksikleri mümkün olabildiğince tamamlamak.